liseliyim ve haykırıyorum iyi dinleyin

dıbına koyayım bebeyi okudum lisedeki halim gözüme yapıştı gitmiyor.

bir kaç tüyo;

- matematik benim için sorun değildi, yani bir ara sorundu ama giblemedim kaldıkça giblemedikçe bayağı hışume gitmeye başladı böyle geometri, matematiksel işlemler falan. sonra sürekli onları çözerken buldum kendimi. müzikle beraber yapabiliyorsun ya, bayağı rahattı o yüzden. tarih, oğrafya falan çalışmaya çalışsan müzik dinleyemeyecen sıkılacaksın çaışırken, düşün bunu. müziği sev. -senin sorunun bende ingilizce ile ortaya çıkmıştı, sürekli 0 geldi lisedeyken. interrail, erasmus falan yaptım. bayağı iyidir şimdi ingilizcem, çözülmeyecek dert değilmiş-

- ben hatunu bayağı 5 sene sevdim, sonra ne tür bir kaşar olduğunu öğrendim. onun için ben hayatımı giberken o okulun bütün mal, yavşak soorunlu dediğimiz tiplerine veriyormuş. hala severim yalan değil, görmek için falan uğraşırım ama olmadı diye gibime takmam. öyle olacak, zerre üzülme. 23 yaşındayım, pek büyük sayılmam ama inan üzülme, ben üzüldüm gerek yok diye söylüyorum. ikimizin yerine üzülmüş olayım ben.

- üniversite senin için nimet. kafa dengi daha çok adam bulacaksın çünkü. saçma sapan ortamlara bağlı kalmayacaksın, herkes aynı şeyi yapıyor olmayacak. bir lisede herkes aynı şeyi yapar. anadolu lisesi öğrencisi bellidir, düz lise belli, fen lisesi belli. o prototipte değilsen kendini yalnız ezik sevilmeyen biri gibi görebilirsin. üniversiteye gir, bir yurda yerleş, ailenden herkesten uzaklaş şovunu yap oğlum. senin zamanın başlayacak. o anları düşünüp şimdi gururla gez hatta. şu anda lisede benim koştuklarım arkamdan koşuyor, ben farkına varmamışım elimdeki gücün.

bu kadar, geri kalanını unuttum. yazdıklarımı kontrol etmedim cümle bozukluğu olabilir.

kendini sev oğlum, kızı gibtir et, matematik müzikle güzel oluyorsa zevk al olmuyorsa zaten su akar yolunu bulur, sen de bulursun bir şey.

gibten motivasyon konuşmalarından nefret ederim ama bunu senin yaşındaki halime yazdım, dayanılacak gibi değilmiş demek ki.