http://fizy.com/#s/1aj7i0
“bu…olacak iş mi bu şimdi?” dedim sitem ederek..sinirden ağlıyorum…kendimi gibicem..
“böyle şeyler olabiliyor tsigalko biliyorsun..hele ki senin hayatında…bir çeşit..sınav olarak düşünmemiz lazım..kendini ve karakterini
göstereceğin bir sınav..”
“bitmeyecek mi hiç bu imtihanlar!?”
“hayatın kendisi bir imtihandan ibaret zaten..bu en temel klişemiz (: …sağlıklı düşünmen için yardımcı olacağım sana..”
“lütfen..lütfen ol çünkü beynim yanıyor şu anda..bu nasıl iş..nasıl bir pgiboloji böyle..bir mesajla nasıl bütün dünyamı sarsabiliyor birileri?..”
“etkilenmen doğal..ne de olsa insansın..ama kendine bazı sorular sormalısın..anladın mı?..mesela buse ile ilgili sorular..ona karşı hala hislerin var mı? varsa bu hisler neler?..konuş benimle tsigalko..”
“hislerim?..hıh..ben hayatım iki kez aşık oldum..biri birden bire, biri zamanla…biri buseye, biri ebruya..tabi ki hislerim vardı..hiç duymadığım kadar kuvvetli hisler…sen şahit değil misin yaşadıklarıma?..nelerden geçtiğimi sen görmedin mi?..ölüyorum sandım…nefes alamadım..yutkunamadım bile…tabi ki hislerim var..”
“buse ye karşı hala ilgi duyuyor musun yani?..gel dese gider misin?..ya ebru? Ona karşı olan duyguların? Onun sana olan duyguları?..”
“saçmalama..saçmalama…öyle bir şey dedim mi ben?? Demedim..demedim…demem….hayır..gitmem..kim çağırsa gitmem…gidemem artık..ben ebruya aidim..bilerek..isteyerek…ama buse..o…o da kendini ikimiz için feda etmiş…şimdi..yani bu son mesajından bunu anlıyorum…anladın mı?..”
“anlıyorum..anlıyorum tsigalko…evet buseye gerçekten fena çarpılmıştın..senin o aşık oluş anındaki kuvvet ve onun etkisi yok etti ya zaten şeytanını?..bunu sorgulayamam..sorgulamıyorum da..sadece, bir kez olsun doğru olanı yapmanı istiyorum senden..hatta emrediyorum sana..senin için, ruh sağlığın için, hayatının geri kalanında mutlu olabilmen için…buseye, belki ebruya olduğundan daha fazla aşıktın ama, onunla asla mutlu olamazsın..bütün hayatın melankolilerle ve bilhassa, yapacağın son bir yanlış seçimin sen bırakacağı korkunç ruhsal izlerle, kefaret ödemekle geçer…buse ile aranızda olanlar..oldu…ve bitti..öyle, “bizi korumak için kaçtım” laflarına itimat gösteremezsin..göstermemelisin..
Aşktan kaçılmaz…aşık olan, aşktan kaçmaz..kaçamaz zaten istese de..ayakları gitmez ki geri? Gerekirse ölür o savaş yerinde..ama hayır…”bizi korumak için vazgeçtim, daha fazla zarar görmeyelim diye bıraktım, sana yalan söyledim” diye bir şey yok..böyle bir savunma yok..böyle bir bahane yok…bu olsa olsa acizliğin göstergesidir..ve karşındakinin sana gerçekten aşık olmadığının bir alameti..
O seni değil, senin onu seviyor olmanı seviyordu tsigalko…iyi düşün…ve hatırla…buse ile geçirdiğin günleri, anılarınızı, ebru ile kıyasla…ve ebrunun göze aldığı şeyleri bir düşün, busenin daha ilk rüzgarda yıkılırken, ebrunun nasıl sapsağlam durduğunu gör…
Zaten, sana gerçekten değer veriyor olsa, bu son mesajı da atmazdı..çünkü seni mahvedebileceğini tahmin eder, kıyamazdı..hayır tsigalko…sen onu ebrudan belki biraz, çok az daha fazla seviyor olabilirsin..ama o seni ebrunun binde biri kadar bile sevmiyor..o sadece melankolilerinin peşinde..kendisine hüzün dolu bir sahne, oyun dünyası yaratmaya çalışıyor..”