dinlemek isteyenler gelin anlatıyorum

"didem! didem dıbına koyim didem!"

gözüm döndü mesajı okuyamadım bile burağın omzuna kafa attım amk bağırdım sokağı ortasında

didem;

"yarın okul çıkışında konuşabilir miyiz?"

sen ne diyosun dıbına koyim ne diyosun o mesajı yazan parmaklarını ekmek arasına atıp yiyeyim lan

"neden didem yüzüme mi tükürüceksin? bana inanmadın belki hala inanmıyosun"

"artık inanıyorum... "

"ben seni çok sevdim hiç bir kızın yüzüne bile bakmadım kız gördüğümde kafamı başka yere çevirdim... yurdunun önünde sabahladım... ben seni bu kadar çok severken senin bana inanmaman... beni çok üzdün didem çok. tamam yarın görüşürüz o zaman. seni büfenin önünde bekliyor olucam."

"peki... "

o gece uyuyamadım amk sabah uyanıp güzelce hazırlandıktan sonra düştüm okul yollarına... girdim dersliğime oturdum güzel bir blok ders yedik dıbına kodumun prof. u okul çıkışı

didem didem didem didem... hemen büfenin oraya geçip beklemeye başladım... sigaramı yaktım...

sigaramdan bir fırt daha aldım ki karşımda bir melek gördüm...

bembeyaz elbisesinin içindeki melekti beyler...

gözlerim faltaşı gibi açıldı ağzımda olan sigara yere düştü ellerim ayaklarım kesildi...

gözlerine baktım yüzü ekşidi... sigaraya kızmıştı sanırım...

alelacele cebimden sakız çıkartıp ağzıma sokuşturdum...

yanıma yaklaştı...

"soğuk bir tavırla

"merhaba" dedi...

"m..m... merhaba"

"böyle dikilicek miyiz?"

"özür dilerim hadi gidelim... "

parkımıza doğru gittik bir banka oturduk... yüzüne bakamıyordum beyler...

"evet seni dinliyorum didem... "

bana elifin yaptıklarının hepsini anlattı ama bunda bir terslik vardı elif niye yediği haltı söylemişti ki... bana sordu...

"bilmem bana inanmadın ve gittin o o... neyse. peki didem."

"... "

hemen solumda olan eline ürkütmeden yavaş yavaş elimi attım... beklediğim gibi her hangi bir tokat atmadı beyler...

yavaş yavaş okşadım gözlerine baktım gözlerimden yaş geldi beyler...