@41 bu benim blogumdan bir yazı, gözlerin yorgun değilse okuyabilirsin, sanırsam iyi gelir bu sana
*
yalnızlık vardır, tuvaletin kapısı açıkken işeyebilirsin. ailen 7 göbekten oluşan oğuz boyu gibidir ama bu sana hiç bir etki yaratmaz. 365 gün içerisinde o kadar bayram seyran tatil olur bu da sana bir etki yaratmaz. yemek ayrımı yaparsın, içki ayrımı yapamazsın. bu bir doğa kanunudur. ya da böyle gibimsonik birşeydir.
sokaktan yürüdün, yürü hadi. nereye gittiğin önemli değil. sağ tarafında bir ton boş adamdan ibaret bir kahve var. iğreniyorsun, ilerliyorsun, köşebaşında duran 3-5 zibidi onlardan uzak durursun. arkadaşlarını görürsün toplu bir muhabbet içerisindeyken. girersin yanlarına sana göre çok saçma konularda birbirlerini yemektedirler. uzaklaşırsın. bakkala gidersin, acıkmışsındır domates biber yumurta alıp paranı verip eve dogru geçersin, meşhur yalnız yemeği menemen için. bişey unutmadın mı? hayır lan tuz değil! para üstü. sadece 5-10 kuruştur. gidip alamazsın. bunun neden olduğunu iyi biliyorsun, söylemeyeceğim bay-an yalnız.
sen ezik değilsin, eziklik ile yalnızlık arasında sadece ergenimsi bir denge vardır, geç onu.
neyse hala anlamadın değil mi?
sen insanlarla konuşamıyorsun, konuşmak istemiyorsun uzak durmak...
taksiye binip istiklal demekten başka konuşacağın fazla bişey yok, çünkü o taksicinin lanet muhabbeti seni deşer. bu gerçek.
bir maç muhabbetinin arasında kalınca yaşacağın olaylar gibi bunlar.
tekrar gidersin içersin, içersin, geberene dek içersin. tuvalette yatma deneyimi elde edeceksin, inan bana çok taktan...
acı çekersin, sorgularsın, sorguladıkça inancın zayıflar. içinden çığlıklar atarak uyursun, her gece asıl o zaman ölürsün, yastığına bile sarılmazsın o bile iğrenç, soğuk gelir. peki nereye kadar bu düzen?
o düzen elbet dönüyor dostum. şimdi otur ve o hayallerini düşün, şimdi iç. bir daha iç çünkü o senin hayatın. bu adımı atabilir misin dostum? özgür olabilir misin? eğer atarsan artık bakkaldan ne alacağın kalır ne de takside arka koltuğa oturursun. o adımı at, o senin hayatın. yap bunu...
ahh dostum yürü, yolları keşfet, sıyrıla sıyrıla. kaybedecek neyin kaldı?