küçüklüğümden anılar 1

10 yaşlarındaydım. ertesi günkü resim dersine yetiştirmem gereken bir çalışma vardı. hatırlarsınız monami marka pastel boyalar vardı. işte onlarla hayalimdeki çiftlik evini en güzel renklerle boyamıştım. o incecik çizgileri büyük bir ressam havasında doldurmuş bittiğinde ise şahane bir sanat eserini korurmuş gibi beyaz plastikten resim dosyama koymuştum. annem ise üstünde voltran görselleriyle dolu beslenme çantama haşlanmış yumurtamı meyve salatamı bir de muzlu sütü koymuş ertesi gün unutmamam için bana ufak bir uyarı çakıyordu. o hafta boyunca sert bir ayaza sahip olan hava birden yumuşamış lapa lapa kar yağmaya başlamıştı. ama düşen her kar tanesi eridiği için ertesi günün tatil olabileceğine ihtimal vermiyordum. bizimkilerin yanına gidip ellerinden öptüm ve yatağıma geçtim. maddi sorunumuz yoktu. babam o zamanların bisküvü markası olan üfler'in fabrika müdürüydü. o yüzden odam da bana ait televizyon vardı. düşünsenize bir çocuğun odasın da tv. günümüz şartlarıyla karşılaştırsam ımmm bugatti ile gezmek gibi birşey. neyse, geceleri tv izlemem yasaktı o yüzden kapının altına çarşaf katlar koyar dışarı ışığın sızmasını engellerdim tabi tv'nin sesini de komple kısardım. o zamanlar öyle bir dolu kanal yoktu. bir inter star bir trt. trt zaten yayını çoktaann bitirmişti o yüzden inter starı açmıştım. malak malak ekrana bakarken bir den bir program çıktı. koca koca kadınlar dans edip "vaggo vaggo çin çin" deyip inek memesi gibi büyük memelerini açıyorlardı. hayatımda ilk defa sütyenin açılmasıyla serbest kalan memenin yer çekimi kuvvetiyle tatlı tatlı sallanışına tanık odum. acaip tahrik olmuş pipimde bir hareketlenme sezinlemiştim. gözlerim faltaşı gibi açılmış ekrana kilitlenmiştim. yüzü koyun yatmış ellerimi başıma destek olsun diye alt çeneme dayamış ağzım açık kadınların çıplak dans edişlerini izliyordum. hayatımda jartiyerli iç çamaşırı takımlarını ilk defa annanemin almanya'dan getirdiği "burda" dergisin de ikinci defa da bu program da canlı canlı görmüştüm. o şeffaf, parlayan kumaşlara takıntım o akşam daha da tavan yapmıştı. dans ederken sallanan memeler eşliğinde elin zarifçe jartiyerler de ki kopçayı açması aman allahım ben de bişiler oluyor. pipimi yatağa sürtmeye başladım ve iki dakka sonra bir şey akmasa da orgazm oldum. ne muazzam bir zevkti. ne güç kaybı ne de enerjim bitiyordu. program bitene kadar pipimi yatağa sürtmüşüm ve o anlık dalgınlıkla uyuya kalmışım. sabah olmuş ufak bir çığlığın ardından dehşetle uyanmıştım. annem "bu ne hal" diye bağırdı. ben sabah sapşallığı ne var ki falan derken bir de ne görüyim. tv karınca yayında, ben yatağın ayak ucunda, donum aşağıda, pipim çarşaflara dolanmış ağzımdan akan salyaların izi ve dışarda lapa lapa yağan kar.

o gün okul tatildi ve ben utanmadan sıkılmadan annanemin "burda" dergilerini nasıl aşırırım planları yapıyordum