1. 1.
    0
    şişlinin o kırmızı otobüslerinden bir tanesine bindim ve beşiktaşa doğru yola çıktım ve adeta evden alıcaklarımı almamak için kendimle savaş veren benim yüzüme şimdi unuttuklarım tokat gibi çarpıyor ve beni bu güne daha da stresli başlatıyordu yüzüm asık bir şekilde otobüsten indim okula yürüme mesafem 10 dakikalıktı bu zaman zarfını iyi kullanmam gerekti hemen köşeden bir simit aldım ve yoluma devam ettim giderken de telefonumun camından dişlerimde kalan susamları temizleme başladım üniversitenin büyük kapısından geçtiğimde artık güvenli bölgeye gelmiş gibi hissettim ama derse geç kalmıştım zaten girmeyeceğim için pekte dert etmeden sakin sakin yürüdüm kantine doğru ilerliyordum tam dersimin olduğu sınıfın kapısından geçerken selma hocanın sesi adeta iliklerime işledi ve istem dışı kapıyı vurarak içeri girdim tüm sınıf bana bakıyordu ve selma hoca da , içeriye girilmeyeceğini bilmiyor musun dedi bana sitemkar bir ses tonuyla , geç kaldım hocam , burası lise mi çık dışarı , peki dedim masum bir hal takınarak dışarı çıktım kantine gidip bir çay aldım kendime ve gözlerim açık bir şekilde kestirdim biraz
    ···
   tümünü göster