arap baharı ve suriye içsavaşı kime yaradı

panpa önceliklerle emeğine sağlık diyorum, duyarlısın araştırıyorsun öğrenmeye çalışıyorsun, o bakımdan şuku.

şimdi gelelim suriyeli mualifleri amerika neden beslemek istiyor ve türkiyenin bundan ne çıkarı olacak sorularının cevabına. amerika suriyedeki iktidarı yıkmak istiyor çünkü suriyede, dünyanın en büyük dördüncü rezervi olabilecek büyüklükte bir doğal gaz rezervi bulundu. türkiye de amerikanın yanında yer alırsak acaba sömürgeleştirilen suriyeden bize de bir çer çöp düşer mi kafasında. biliyorsunuz ki türkiye hiçbir doğal gaz rezervine sahip olmadığı halde doğal gaz ile yapılandırılmış ve bu konuda dışa bağımlı. ha suriyedeki esat yönetimini yıksalar suriyedeki rezervlerden türkiyeye ahım şahım bir şey koklatacak da değiller ancak amerikanın türkiyeye vereceği küçük de olsa bir bahşiş olur. suriyeli mualiflere silah tedarik etmemizin bir ikinci sebebi de, parasal açıdan amerikaya bağımlı olmamız, buna imf diyoruz. imf den para alıp ekonomimizi düzelttiğimizde adamlar taktir edersiniz ki o paraları bize yol su elektrik olarak dönsün diye vermiyorlar, kendilerinin (yani amerikanın) "yapısal uyumluluk"unu desteklememizi bekliyorlar yapısal uyumluluk dediğimiz şey de amerikanın çıkarları doğrultusunda hareket edeceğine dair verdiğin bir tür sözleşmesiz sözdür. imf ekonomini düzenlediği sürece sen de ona bağımlı olduğun sürece bu sözde yapısal uyumluluğunu gözetmek zorunda kalırsın.

amerika akp hükümetini destekliyor. çünkü dexer, amerikanın çıkarlarını özümsemiş amerikanın isteklerini kendi isteği gibi içselleştirmiş birisi. amerika da tam olarak bunu istiyor. ortak çıkarlar zemininde uzlaşmaya varacak bir türkiye hükümeti değil kendi çıkarlarını içselleştirecek bir iktidar istiyor. akp bu hükümetin ta kendisidir. tıpkı menderes gibi. menderesin şu sözleri unutulmamalıdır: "türkiye küçük amerika olacak." menderes türkiyenin küçük amerika olacağına inanıyordu. özal türkiyeyi dışa açtığına inanıyordu. dexer ise büyük orta doğu projesi eşbaşkanı olduğuna inanıyor. işte amerika da bunlara canı gönülden inanacak iktidarlar istiyor. Bunlara canı gönülden inanmayan iktidarlara ise, ecevit gibi, halk arasında "kıtlık kuşu" gibi lakaplar yakıştırılıyor. çünkü bu ikidarlar amerikaın yapısal uyumluluklarına destek vermedikleri için amerikanın finansal desteğini yanında bulamıyor. bu demek değildir ki can yücelin söylediği gibi halkın yüz de bilmem kaçı aptaldır. halk aptal değildir bu basit bir kandırmaca da değildir, bu bir yönlendirmedir. ve gazeteler, televizyon, kitle iletişim araçları yalnızca yönlendirmeye yarar.