yediğimiz trafik cezalarını yazıyoruz

bir yılbaşı sabahı saat 7:00 gibi ankara'dan bandırma'ya gidiyorum. 1 ocak sabahı yol bomboş, hayvan gibi bastım ben de. eskişehir ankara arası yol da geniş nasıl olsa. tam o sırada yolun kenarına sotaya yatmış polis arabasını gördüm ve radara girdim. ilerde durdurdular tabi. polis sordu "hızını biliyor musun?" dedi. bilmiyorum amk. kadran 200'e kadar gösteriyor ama ibre daha yukardaydı dedim. radara 214 km ile girdin dedi. niye bu kadar hızlı gittiğimi sordu. ben de başladım yalana. ben dedim acil tıp teknisyeniyim. bizim ekipte tek bekar ben olduğum için yılbaşı gecesi nöbetini bana ittirdiler. sabah nöbetten çıktım, şimdi de bandırm'da annemi ziyarete gidiyorum. kadıncağız yılbaşına yalnız girdi, hiç olmazsa sabah uyandığında başucunda beni görsün istedim, zaten yaşlı, benden başka da kimsesi yok hayatta dedim. verdim duygu sömürüsünü. polis verdi evrakları geri " polatlı'ya 10 km kala bir radar daha var, oradan yavaş geç dedi, ceza falan da kesmedi.
eğer o gün orada ceza yeseydim, katlamalı sistemden dolayı arabanın anahtarlarını bırakmam gerekirdi heralde.