1. 3501.
    +3 -4
    Bunu insan okuycak diyen gibtirsin gitsin şimdiden okuyun adam gibi

    Brenda yamaç tırmanışı yapmak isteyen genç bir
    kadındı. Bir gün cesaretini toplayarak bir grup
    tırmanışına katıldı. Tırmanacakları yere
    vardıklarında, neredeyse duvar gibi dik, büyük ve
    kayalık bir yamaç çıktı karsılarına. Tüm
    korkularına rağmen, Brenda azimliydi. Emniyet kemerini taktı, ipi yakaladı ve kayanın dik yüzüne
    tırmanmaya başladı. Bir süre tırmandıktan sonra,
    nefeslenebileceği bir oyuk buldu... Orada asılı dururken, gruptan yukarıda ipi tutan
    kişi dalgınlığa düşerek ipi gevşetiverdi. Aniden
    boşalan ip, hızla Brenda'nın gözüne çarparak
    lensinin düşmesine neden oldu. Lens çok küçüktü
    ve bulunması neredeyse imkansızdı. Lens
    yamacın ortasında bir yerlerde kalmıştı ve Brenda artık bulanık görüyordu. Ümitsizlik içinde Brenda, lensini bulması için
    Allah'a dua edebilirdi yalnızca... Ve içten içe
    düşünüp dua etmeye başladı. "Allah'ım! Sen bu
    anda buradaki tüm dağları görürsün. Bu dağlar
    üzerindeki her bir taşı ve yaprağı bildiğin gibi,
    benim lensimin yerini de biliyorsun. Onu bulmama yardım et." Patikalardan yürüyerek aşağı indiler. Aşağı
    indiklerinde, tırmanmak üzere oraya doğru gelen
    yeni bir grup gördüler. içlerinden biri "Aranızda
    lens kaybeden var mı?" diye bağırdı. Brenda'nın sonradan öğrendiğine göre, lensi bir
    karınca taşıyordu ve karınca yürüdükçe yavaşça
    kayanın üzerinde hareket edip parlayan
    lens kızların dikkatini çekmişti. Eve döndüklerinde
    Brenda lensini nasıl bulduklarını babasına anlattı.
    Bir karikatürcü olan babası da ağzıyla lens taşıyan bir karınca resmi çizerek, karıncanın üzerindeki
    baloncuğa şunları yazdı: "Allah'ım! Bu nesneyi neden taşıdığımı
    bilemiyorum. Bunu yiyemem ve neredeyse
    taşıyamayacağım kadar ağır. Ama istediğin
    sadece bunu taşımamsa, senin için taşıyacağım... " "BU YÜKÜ NiYE TAŞIYORUM" demeyin...
    ···
   tümünü göster