http://fizy.com/#s/3ka65g
Abartmayayım ama bir 15 kişi filan bunun arkasında (sonradan saydım 12 çıktı tolgayla beraber ehehe), çantalar, kitaplar yere atılmış, gömleklerin yakası bağrı açılmış, ülkücüler gibi yaldır yaldır geliyorlar..
O ara arabaların arasından filan fırladılar, amk ezileceksiniz lan!
Bir gelişleri var, uruk hai ordusu halt yemiş..
Bunlar, başta bütün okulun saydığı baş kumandan tolga olmak üzere, bağıra çağıra bize doğru uçtular..
Ayılar ve ozan, küçük, çok küçük bir an için direnebilecekleri gibi bir düşünceye kapılma budalalığı yaptılar ki bu onlara yol-su-elektrik olarak geri dönecekti,
inanın benim bile kaçasım geldi, lan adamlar beni kurtarmaya geliyor (: düşün artık nasıl bir aura var ortamda..
Yanımdan geçerken sırıta sırıta koşan “dıbına koyucaz emmioğluuu” diye bağıran Alperin otuz iki diş gülümsemesini de, tolganın ve neconun kendini kaybetmiş halini de, pek bu taraklarda bezi olmayan ama kalabalık etme maksatlı gelmekten de geri durmayan nurişin ortamla pek alakası olmayan yumuşak yüz ifadesi ve yanımdan geçerken bana yaptığı gol sevinci benzeri hareketleri unutamam (:
iyi de bu diğer sakallı makallı, oduncu gömlekli barzolar kim lan? (:
Hah..bazılarını tanıyorum sanki…tabi ya…olm bunların kimisiyle bizim evde batak, fifa bile atmışlığımız var?
Tolganın tayfa (: ...
Bizimkiler, naralar atarak, hemen kaçmayıp tereddüte düşen bu üçlüyü, 50-60 metre ilerdeki trafik ışıklarına kadar kovaladılar, ayılardan biri erken yakalandı, 3-4 kişi üstüne çullandı bunun.. ozanı da yakaladılar tam ışıkların orda..
Ben, şaşkın şaşkın,hala olanları şokunda, koşar adım ilerliyorum o sahneye doğru, yolda millet arabaların camlarından bizimkileri seyrediyor..resmen meydan dayağı lan?..gibeyim, polis molis olsa gibecek?..
Ozanı da yere yuvarladılar, baktım neco buna nasıl basıyor tekmeyi, benden hınçlı pekekent (:
Diğer ayıyı yakalayamadılar ama yol boyunca dayak yedi bu da, “simit” oyunundaki nefesi yetersiz ebelere döndü..
Fazla değil, 40-50 saniye içinde bitiverdi her şey..bizimkiler, yerde üstü başı yırtılmış, ağzı burnu kan içinde olan iki tak torbasını olduğu gibi bırakıp bu sefer aksi yönde, bana doğru koşturmaya başladılar,
Niye la? Şimdi de bana mı gireceksiniz?
Ben ne olduğunu anlamaya çalışıp, salak salak dikilirken, karşıdan gelen tolga kolumdan yakalayıp uçurdu beni de,
“hadi amk hadi hadi hadi!..tüyüyoruz!”
“beyler çabuk alın çantalarınızı hadi aq!”
Koşarken ara sokaklardan birine girdik, sonra herkes bir tarafa dağıldı, tolga gene bağırdı,
“yarım saat sonra çorbacıda beyler!!”
Bu hala benim koluma yapışık halde, beni de peşinden sürükleyerek ara yolun birinden koşturmaya devam etti, bizle beraber tolganın sınıfından bir çocuk daha geliyor..
Birkaç dakika sonra,mantar biçimli kaldırım taşlarına oturmuş, nefes nefese, kendimize gelmeye çalışıyorduk..