1. 201.
    0
    @166 ey peygamber! mehirlerini verdiğin hanımlarını, allah'ın sana ganimet olarak verdiği ve elinin altında bulunan cariyeleri, amcanın, halanın, dayının ve teyzenin seninle beraber göç eden kızlarını sana helâl kıldık. bir de peygamber kendisiyle evlenmek istediği takdirde, kendisini peygambere hibe eden mümin kadını, diğer müminlere değil, sırf sana mahsus olmak üzere (helâl kıldık). kuşkusuz biz, hanımları ve ellerinin altında bulunan cariyeleri hakkında müminlere neyi farz kıldığımızı biliriz. (bu hususta ne yapmaları lâzım geldiğini onlara açıkladık) ki, sana bir zorluk olmasın. allah bağışlayandır, merhamet edendir." (ahzab 50)

    şu noktada kimi itirazlar vakidir. bunlardan birisi de ahzab suresinin 52. ayetinde geçen "sana bundan öte kadınlar helal olmaz. muhayyer kılınıp da seni tercih eden dokuz hanımından başka kadınla evlenmek caiz olmaz" ibaresidir. buna göre aynı surenin 50. ayetinde bahis olunduğu gibi peygambere belli şartlar altında sınırsız evlenme izni verilmesi, artık sınırlanmıştır.

    söz konusu ayetlerin peygambere kadın sunma konusunda önce eli bol, sonra eli dar davranması ise müselmanları sevindirir. çünkü onlara göre her ne şartta olursa olsun muhafazid, allah ayetlerine harfiyen uymuştur. ayetlerin mantık sınırında olup-olmaması ilgi alanlarında değildir!

    bu yüzdendir ki aişe'nin, "sen ne zaman güzel bir kadın görmüş olsan, ona sahip olabilmek için, gökten hemen bir ayet iniverir" şeklindeki konuşmasını görmezden gelirler. bu yüzdendir ki ayetlerin günlük siyasete uydurulduğunu düşünemezler. bu yüzdendir ki tüm zamanlara gönderilen kitapta muhafazid'in uçkur meselelerinin ne işi olduğunu sorgulayamazlar...

    not: kuran'daki açmazları göz önüne serenlere; "zındık, kâfir, cahil, pislik, böcek, iftiracı, alçak" gibi hakaretamiz ifadelerle saldırmak, aleni gerçekleri değiştirmez. hatta değiştirmekten öte, rahmet olarak gönderildi dediğiniz peygamberden ne derece
    nasiplendiğinizi gösterir(ben saçmalamıyorum tanrı saçmalıyo)
    ···
   tümünü göster