1. 1.
    0
    gelin.
    beyler şimdi en yakın arkadaşınızı düşünün. bir gün yanınıza elinde doktor raporu ile geliyor. ama rapor sahte değil. yani adam haklı beyler. kankanız çok üzgün. siz doğal olarak ne oldu diye soruyorsunuz. o size sadece raporu uzatıyor ve oku diyor. raporda kankanızın çok ağır hasta olduğunu ve 2 gün içinde öleceği yazıyor. siz yıkılıyorsunuz ve bu illetin çaresi olup olmadığını sorduğunuzda o size doktorun ancak kendisini en yakın arkadaşının bir kere zütünde gibmesi ile kurtulacaığını söylediğini söylüyor. evet beyler ne yapardınız? bir tarafta kankanızın hayatı diğer tarafta siz.

    edit: beyler hepiniz vicdansız çıktınız, hikayeye devam ediyorum. siz "hayır yapamam bunu, en yakın arkadaşımı zütten gibemem" diyip tersliyosunuz çocuğu. arkadaşınız ağlayarak eve gidiyo. akşam kapı çalıyo, yaşlı fakir görünümlü bi kadın. "hayırdır teyze?" diyosunuz, "yavrum mehmetin en iyi arkadaşı senmişsin, 2 tane çocuğumu kaybettim, son oğlumu da kaybedersem bana kim bakar, ölür giderim, bu sene evlenecekti, ne olur evladımı bi kerecik zütünden gibsen de şu illetten kurtulsa?" diyor, ağlayarak yalvarıyor. hala mı hayır dersiniz ulan vicdansız muallakler?

    edit2: hikayenin arkaplanında çalan şarkı http://khu.sh/songify_4fc0fe2f12023&v2gib
    ···
   tümünü göster