1. 51.
    0
    uzun hikaye aslında ama biraz bahsetmek gerekirse, herşey o ırzını gibtiğim taşrasındaki epilepsi hastası 19 yaşındaki çocuk ile başladı. "ne işin var taşra da köyde lan?" diyeniniz olacaktır, hiç girmeyin o muhabbetlere. neyse, epilepsi denilen gibimsonik beyin hastalığında da bahsetmiyorum heç. ben direk konuya giriyorun.

    19 yaşında bir çocuk düşünün. ve her gün evinin camından dışarı'yı saatlerce seyreden birisi hayal edin. çok anormal bir şey değil di mi? ama bu bir epilepsi hastası olduğunda bu eylemi gerçekleştirmesi normal olarak algılanır ve umursanmaz. ama ben umursadım lan. anasını gibtiğim çocuğunu bildiğin araştırdım. biraz yalandan yere ilgilendim. amacım o çocuğun her gün belirli saatlerde niye camdan dışarı'ya baktığıydı. sanki birilerini izliyor gibiydi. ama ben o izlediği şeyi göremiyordum lan. tam bu çocukla 1.5 ay boyunca konuşabilmeye çalıştım. ve sonunda konuşmayı başardım. 1.5 ay boyunca, ona neredeyse her gün aynı soruyu sordum. "nereye bakıyorsun olm? kim var dışarda dıbına koyayım?" dedim. ve bana dönüp, cevap bile vermedi. ama o 1.5 ay sonunda öyle bir cevap aldım ki. hayatımı gibti dıbına koyduğum çocuğu. bana dönüp, istenmediğimi söyledi. ve bende "nasıl ya? "kim istemiyor olm?" dedim. ve dıbına koyduğum çocuğu da bir anda cam'ın köşesinden kalkarak, üstüme doğru yürüdü. "artık bizleri rahat bırak" dedi bağırarak. ama oda da kimse yoktu haaa. kanım çekildi, altıma sıçtım dıbına koyayım. ve sonra müezzin rıfkı'ya bildirdim bu durumu. bu anlattıklarımı aynen ona da anlattım. ve bana başından geçen bir kaç şey'i anlattı. ona da musallat olmuşlar falan. hatta dövülmüş adamcağız dıbına koyayım. eğer rıfkı'nın anlattıkları doğruysa, bulaşmayın olm. vallahi bak.

    he bu arada, epilepsi hastası olan kişi halamın tınısının tınısı.
    ···
   tümünü göster