1. 1.
    0
    ‎9 Kasım çarşamba sabahı, Atatürk'te adale kasılmalarıyla istem dışı hareketler ve inlemeler görüldü. 9 Kasım'ı 10 Kasım'a bağlayan gece oldukça sıkıntılı geçti. Atatürk'e kısa aralıklarla oksijen verildi. Sabaha doğru boğazında hırıltılar azaldı. Saat 08.00'de Dr. Mehmet Kamil Berk ve Dr. Nihat Reşat Belger Atatürk'e glikozlu serum verdiler. (Bu serumun boş şişesi ve şırınga iğnesi, hâlen istanbul Tıp Fakültesi'nde bulunmaktadır.) Saat 09.00 olduğunda göğsü hızla inip çıkmaya başladı. Dünyadaki son 5 dakikasına gözleri kapalı giriyordu. Dışarıda bütün bir ulus endişe içinde radyo başında bekliyordu. Savarona son bir saygı duruşu için sarayın önüne demirlemişti. içeride saray tam bir sessizliğe gömülmüştü. Hasan Rıza Soyak sağ elini ellerinin içine alıp öpmüştü. Soyak'ın ardından Muhafız Komutan ismail Hakkı Tekçe de aynı eli öptü ve yorganın içine koydu. Bu arada Prof Dr. Mim Kemal Öke Atatürk'ün açık gözlerini kapattı. Son nöbet defterine şöyle yazıldı: Saat 09.00'u 5 geçe Büyük Şef'imiz derin koma içinde, terki hayat etmişlerdir. Atatürk'ün yaveri Salih Bozok şuursuzca sarayın merdivenlerinden aşağı koştu. Alt katta boş bulduğu bir odaya dalıp kapıyı kapattı. Az sonra içeriden tek el silah sesi duyuldu. Sesi duyup odaya koşanlar O'nu kanlar içinde buldular, kalbine sıktığı tek kurşunla devrilmişti.
    ···
   tümünü göster