Bir milletin algısının ve zihniyetinin değişimi uzun süreler alır ve Bir milletin ömrü insan ömrüne kıyasla kat kat kat kat kat kat kat büyüktür...
Dolayısıyla vakit bol...
Milletlerin evrimi gerçekleşirken farketmeniz gereken nokta aslında ideallerin hiçbir zaman gerçek olamayışıdır... Her zaman bir kusur vardır.. Daha doğrusu mutlak ideal bir toplum tarihin hiç bir döneminde olmadı , olamazda...
Sadece ideale yakın olunabilir... idealler arasında seçim yapılır ve gidilecek (ama idealize topluma asla ulaşılamayacak) yol çizilir ve ilerlenir... Burdaki mevzuu tercih edilen yoldur... Bu milletlerin evriminin 1 yönüdür..
Evrimin bir başka yönüde işte bu evrimden öncesi ve sonrası mevzuudur... Yani yola çıkmadan
önceki ve çıktıktan
sonrası.. Sonra her zaman önceye kafa tutacaktır , tutmak zorundadır... Yoksa hiçbir zaman değişim olmaz değişemez evrimleşemez... Bu süreci ancak o evrim sürecinin dışında kalanlar en azından o evrimden mümkün olduğunca kendini soyutlayanlar anlayabilir... Siz o evrimin
sonrasında şekillenmiş bir bireyseniz
önceye bir şekilde düşmansınızdır en azından asla ve katta
öncenin yanında değilsinizdir... Çünki Evrimin sonucu olarak bu sizin mayanızda-doğanızda yoktur... Artık değişmişsinizdir... Bu durum
Öncede kalanlar içinde geçerlidir.. Dolayısıyla olayı tam anayabilmek için değişim sürecine hem önceden hemde sonradan bağımsız bakabilmeniz lazım... Yoksa taraf tutmak zorunda kalırsınız... Öncenin yada sonranın elemanlarını kendinize haklılık payesi-kanıtı yaparsınız mevzuyu dahada karıştırırsınız...
Milletlerin evrimiyle ilgili belkide en güncel ve ilgi çekici mesele evrime kimin karar verip-vermediği mevzusudur... Kim niçin neden nasıl karar verir ? Böye bir mekanizma varmıdır ?? Peki değişimin iyi yada kötü olduğunu kim belirleyecek ?? Bunun için bir aletiniz var mı ? Kıstaslarınız neler ?? Peki tercihi kim yapar? Yapacak? Hadi bunlara karar verdik-hallettik peki değişim süreci nasıl işleyecek ? Ne zaman bitecek ???
Bu sorulara cevap vermek epey zor ve subjektiflik yüzünden herkeze göre değişebilir... Ancak Sanıyorum ki Bu soruların cevabını aramak için gene millete yönelmekten ve uzun uzadıya tetkiklerden başka çare yoktur... ( Tabi milletimiz özelinde bu tetkikler yapıldı mı , yapılır mı , yapılırsa zülfiyareler kanar mı oda ucu açık konu... ) Tercihlerinizde özünüze geri dönebilirsiniz yada başka dünyalara yeni bir kapı açabilirsiniz... Ve asla unutmayınız ki değişimler genellikle toplum bireylerinin kontrolünün dışında gerçekleşir... Doğal olanıda budur.. Evrimden ilk önce Bireyler ve sonunda toplum etkilenir...
Milletimiz için özetleyecek olursak ; Rehavete bağlı birçok aksaklık yüzünden 313 sene evvel karlofça anlaşması imzalandı... Birşeyler ters gitmişti durdurmak lazımdı... Buradaki sorun tamamıyla kendimizden kaynaklanıyordu.. Rehavetin yanında kibir özellikle kibir hat safhadaydı uzun bir süre kibir bizle beraber geldi... 313 sene önce olanlar yüzünden 173 sene önce Tanzimat fermanı ilan edildi... Değişim karşısında yenilgi açık açık ilan edildi... Kibir artık bırakıldı... Hatta ondan utanıldı , kurunun yanında yaşta yakıldı : Kibrin kaynağı diye gelenek , görenek , din ,kültür v.s ndıbına ne varsa hepsi yavaşça çöpe atıldı , bir yılanın deri değiştirmesi gibi değiştirildi... Çözüm yeni bir sayfaydı - yeni ufuklardı... Yeni derimiz Batıydı... Ancak yeterli gelmedi elbise bize kibirn bıraktığı izden dolayı dar geldi ve yeni elbise genişletildi : 173 yıl önce olan şey yüzünden de bugün 89 yıllık bir Cumhuriyetimiz var... Ve bugün ezici bir çoğunluğumuz bu değişimin çocuklarıyız...
Cumhuriyet bayrdıbınız kutlu olsun... Değişiminiz hayırlı olsun...
*