1. 801.
    0
    okulda sinema dersi almıştım. sınıf adeta kemik gözlüklüler cennetiydi. yalan söylüyorsam gibsinler ama dersi eli çenesinde dinleyen bir dolu tip vardı. bense film izlemekten pek hazzetmem açıkçası. sıkılırım amk. derste godard ından tut da vertovuna kadar ne kadar über 'eğlenceli' ve 'heyecan dolu' (evet enteller, kurşuna dizin beni.ben bir cahil ve sanattan anlamaz bir ayıyım!)yönetmen varsa hepsinin filmlerinden kesitler izliyorduk ve ben tam artık uçurumun kıyısına geldiğimi, yaşamanın anlamsız olduğunu, en iyisinin kendimi camdan atıvermek olduğunu düşünmeye başlamışken ders bitiyordu. işkence bir sonraki haftaya kayıyordu.. sınıftakiler derste çektiğimiz acılar yetmezmiş gibi bir de çıkışta tartışmaya devam ediyordu filmleri.bir gün kızın biri 'la haine hakkında ne düşünüyorsun?' diye sordu bana.'ne hakkında ne düşünüyorum?' diye cevap verdim. soruyu tekrarladı.'hiç duymadım' dedim.'asumanı(hoca) dinlemedin mi?' dedi bu sefer.'ya dinliyordum da işte.. nasıl yazılıyor filmin adı?' diye sordum. o zaman uyandım beyler. meğer benim 'la heyn' diye okuduğum şey 'la en' diye okunuyormuş. nasıl kıvırtacağımı bilemedim, bilemeyince de nasıl okunduğunu bilmediğimi itiraf ettim. kız bana acıyarak baktı.'sorun değil ya,ben de dame de sion mezunuyum, ordan biliyorum zaten' dedi. sırıttım.bu günkü aklım olsa şefkatle elimi omzuna koyar, gözlerinin içine bakar ve 'ağlama melis' derdim ona..
    ···
   tümünü göster