0
hafiften kırılmıştı gökyüzü yüzünü göğe kaldırınca,
bir kadının güzelliğini kıskanan afilli bir huurnun dualarını kabul eden gökyüzü.
hafiften kırılmıştı gökyüzü.
yer tümsek, yer kan, yer ölüm.
hafiften kıvrandı bütün cesetler ayaklarımın dipnoktasında.
bir ölümsüz ben kalmıştım bu topraklarda, bir aşk..
elimi kaldırdım sonra. parmağımdaki soğuk,
bileklerimi bağlıyan zincirimsi alyansı gördüm. ürktüm önce
elimi kaldırdım sonra.
2 ye yarılmış gökyüzünün ardından bir el uzandı,
tutmadım. tutamadım.
bir ses yankılandı gökyüzünden.
"keşke tutsaydın eline değen eli, tutabilseydin."
kan ter içinde uyandım.
bu yazlıklarda bir salon vardı. salondan içeri girince bütün odalar gözüküyodu
salonla odaları birleştiren kapıda gıcırdıyo ak
dışarı çıksam millet uyanıcak. ama deli gibi de nikotin cekiyor canım
dışarı çıktım kapı gıcırdıyınca teyzem ayaklandı
- nereye dedi
-hava alıp gelicem dedim
- geç yat zıbar dedi
- teyze hava alıcam işte diyip sigara içicem gibisinden bir el hareketi yaptım
- git ne tak yiyorsan ye dedi.
dışarı çıktım.
dışarı çıkınca sevcanın sesini duyar gibi oldum.
fakat cok gecmeden bir erkek sesi daha duydum
kafamı pencereden dışarı cıkardım. sevcanı gördüm
fakat bir gölge daha vardı.