mimarlık

Öyle bir öğrencilik dönemi vardır ki bu bölümün; aylarca matematikle ,fizikle kimyayla boğustuktan sonra elinize bir T cetvel ve Eskiz kagıdı tutustururlar ve başlar bu yorucu maraton..ilk günlerinde üniversiteli olmanın ve bazı şeyleri başarıp oraya gelmiş olmanın gazıyla zor gelmez..Ama günler size yetmemeye ,uykusuz geçen günlerin sayısı her hafta artmaya ve en kötüsü harcadıgınız onca emege ragmen hocalardan alaycı fırcalar yedikce 'nereye düştüm lan ben' pgibolojisi agır basmaya başlar..Okulun her döneminde okul uzatma ihtimali oldugundan rahat olabilceginiz bir döneminiz olmayacaktır , arkadaslarınız Bahar şenliklerinde keyif yaparken siz çizim yapmak ve jüriye hazırlanmak zorunda oldugunuzdan ,Üniversite Tv den canlı izlersiniz şenlikleri..Öyle zorlar öyle yıpratırki sizi fiziksel olarak tükenmişlik noktasına geldiğinizi hissedersiniz..Hatta öyle yorarki pgibolojinizi en saçma ihtimaller bile gecer aklınızdan..( bknz http://arsiv.sabah.com.tr/2005/01/09/gnd106.html )ama bu tarz zamanlarda ben kendimi hep o mezun olacağım güne olan hasretle motive ettim..Ve gün gelecek o anı yasayacaksınız artık mezunsun diyecekler... Senelerin stresi, uykusuz gecelerin yorgunlugu damla damla akacak gözlerinizden..değmiş olacak artık herşeye..Yolda gördüğünüz herkese sarılmak gelecek icinizden... artık Mimar'sındır..Bir ömür seninle yaşayacak olan bu karizmatik sıfatı koymussundur isminin önüne..