1. 201.
    0
    cumartesi,

    beyler inanamazsınız ama akşam 6 daki buluşma için öğlenin 11 inde kalkıp hazırlanmaya başladım,

    duş, traş, saçlara jöle, aynaya bakış, en güzel kıyafet kombinesinin hangisi olabileceğini arama maratonu, parfüm, aynaya tekrar bakış..

    bu şekilde sanırım 1-1.5 saat geçirdim. "çok kasıyorsun be oğlum, diyeceksiniz"..farkındayım. yaşım 18, kasarım ben..

    daha sonra, kankalarla son moral motivasyon telkinlerinin ardından yurttan çıkıp çarşıya indim,

    saat 2 ye doğru filandı sanırım, bizim mekana gittim,

    adamlar artık aşina zaten yüzüme, "hoş geldin kardeşim" filan diyorlar. bizim muhabbetimizin iyi olduğu elemanı buldum hemen, tuttum çektim kenarıya, dedim "abi akşam için bana bir masa rezerve lazım"

    kafenin en güzel masası olduğuna inandığım,

    içeri tarafta, görüş alanının hem geniş, hem de duruma göre sanki o an orada başka kimse yokmuşcasına bir his uyandıran şekilde olduğu, iki sütun arası, bir tarafı cam, karşılıklı, 2 şer kişi genişlikli bütün koltuklara sahip, yan tarafında yapay sarmaşıklarla örülü bir pervaz, kızı oturtmayı planladığım koltuğun gördüğü duvarın üzerinde de karanlık, yağmurlu bir sokakta el ele yürüyen çift konulu bir natürmont bulunduran masayı seçtim.

    tarif biraz garip oldu evet ama başka nasıl anlatabilirim bilmiyorum. neyse,

    adam dedi, ne zaman gelirsin, "dedim abi valla 7-7.30 arası gelmiş oluruz en geç, tutabilir misin?"

    tamam ya sorun olmaz, deyip göz kırptı.. tecrübeli pekekent işi anlamıştı sanırım, gerçi anlaşılmayacak gibi de değil, adama bir "abi sevgili adayımı getiriyorum bu gece, kral olmam lazım" demediğim kalmıştı.

    kafeden çıktım.. işlem tamamdı, aklımda akşam açabileceğim konular, yapabileceğim espriler uçuşa uçuşa aşıklar yoluna girdim..bu soğuk sayılabilecek kış günü, cumartesi öğlen iki de böyle avare avere dolaşan, benden başka deli yoktur sanırım..
    ···
   tümünü göster