1. 176.
    0
    http://fizy.com/tr#s/1ai68v

    son şarkımız ve son iki partımız.

    odaya girdim bir de ne göreyim? gibikler 7-8 kişi doluşmuşlar, benim yatakta 3 kişi var, yuh aq..

    küfür çekip, don atlet, bornoz filan ne varsa yanıma alıp kendimi banyoya attım, bir de poşet aldım..üzerimdekileri tıkıcam malum artık yıkanana kadar giyilmez onlar..

    duşa girdim..

    sıcak su..

    yeniden tek başımayım..tek başına kalmayalı fazladan bir kaç saat oldu..normalde her gece olduğu gibi o gece de yatağımda kendi kendimi gibiyor olmalıydım, kendi ruhumun dıbına koymam gerekirdi..fazladan bir kaç saat..

    duşun altında şampuana, jel e abanırken, bir yandan da ayılmaya çalışıyorum ama nafile..çıkınca yatacak bir yer bulup acile şartelleri indirmem lazım..bu günü sindirmem kolay olmayacak..

    beyler size şunu söylemeliyim,

    insanlar aldatılınca, kırılınca, yenilince, ya da ne bileyim buna benzer bir şeyler olduğunda,

    her zaman ama her zaman, kendini bazen fiziksel, bazen de duygusal anlamda (bazen her iki anlamda birden) geliştirme, güçlendirme hevesine kapılıveriyor.. ama gerçek şu ki, bu olay öyle filmlerdeki gibi, arkanızda eye of the tiger çalarken rocky gibi çimento kovaları taşımak gibi olmuyor,

    arkada hareketli bir müzik eşliğinde, kalbinizi kıranlardan öç almak için, bir andan ayna karşısında mükemmel insana dönüşemiyorsunuz, ortalığı gibip atarak, onu kıskandıramıyor ve sonunda da onu pişman edemiyorsunuz..

    onlar sadece filmlerde oluyor, buna emin olun..öyle "ben değişiyorum abi"..ya da " ben değiştim! yaşasın yeni kral" demekle olmuyor bu iş,

    bir insanın gerçekten değişebilmesi, hele ki olduğundan, yaradılışından çok daha farklı bir klasmana geçmesi, yıllarını alabilir ve tüm bunlara rağmen bu dönüşümü tam olarak gerçekleştiremeyerek, iki arada bir derede, ruhu ve bedeni demoralize huurlar gibi ta orta yerde bir yerlerde kalabilir.

    benim durumunun da böyle olmasından korkuyordum..

    biriniz yazmıştı o büyülü cümleyi, o yazmasa, şimdi ilk ben yazıyor olacaktım,

    evet.."bin olunmaz, doğulur"du malesef.. hayatın acı gerçeklerinin bir başka örneği daha..

    neyse..ben bu karmaşık kafa halinde epey bir süre kaldım suyun altında..

    dışarı çıktığımda sanki yeniden gerçek dünyaya adım atmış gibi hissettim..

    boş bir oda buldum.. ve herhangi bir şeyi daha fazla düşünmeyerek gördüğüm ilk yatağın üzerine kendimi bıraktım..
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster