1. 1.
    0
    cilt 2 eşci̇nselli̇k (3155.-3160 beyitler 137-138. sf)

    oğlanın iriyarı adamdan korkması. adamın ”korkma çocuğum,ben er değilim” demesi

    3155. bir iri adam bir oğlanı ele geçirdi. bu adam bana kast eder diye çocuğun yüzü sarardı.
    adam dedi ki “ güzelim, emin ol.. sen benim üstüme bineceksin.
    ben korkunç görünsem de aldırış etme, bil ki ben bir muallakyim. deveye biner gibi bin üstüme, sür”
    i̇nsanların suretleriyle mânaları da işte böyledir. dışardan adam görünürler, içerden melûn şeytan!
    ey âd gibi ipiri adam, sen rüzgârın tesiriyle dalın vurduğu davula benziyorsun.

    3160. tilki, hava ile dolu tulum gibi bir davul yüzünden avını yele verdi.
    davulda bir can olmadığını, içinin hava dolu olduğunu görünce dedi ki: “ domuz bile şu bomboş tulumdan yeğ!”
    davul sesinden tilkiler korkar, fakat akıllı kişi onu öyle döver ki deme gitsin!



    cilt 5 oğlanci hi̇kayesi̇ ( 2497-2515. beyitler 205-207.sf)
    bir adam ve birlikte olduğu oğlanla sohbeti...

    bir oğlancı, evine bir oğlan zütürdü. onu baş aşağı edip düzmeye koyuldu.
    bu sırada o mel'un çocuğun belinde bir hançer gördü. dedi ki: belindeki ne?
    oğlan, kötü düşünceli biri hakkımda kötü bir düşünceye kapılırsa bununla karnını deşeceğim diye cevap verdi.

    2500. oğlancı, tanrı'ya hamdolsun dedi, iyi ki ben sana bir hile yapıp kötü bir düşünceye kapılmadım.
    sende adamlık olmadıktan sonra hançerlerin ne faydası var? yürek olmadıktan sonra bunda ne fayda var ki?
    tutalım aliden zülfikar'ı miras aldın, tanrı aslanındaki kol, sende de varsa göster.
    mesih'ten bir nefes bellediğini farzedelim, i̇sa'nın dudağı, dişi nerde ki a çirkin adam?
    kazanmak, bir şeyler elde etmek için diyelim ki bir gemi yaptın, nuh gibi bir gemi kaptanı hani?



    cilt 4 müstehcen fikra (3545-3550. beyitler sf. 283)
    bir kadın’ın kocasının önünde aşığıyla oynaşmak istemesi

    bir kadın oynaşı ile aptal kocasının gözü önünde sevişip buluşmak istiyordu.

    3545. kocasına a iyi talihli kişi, ağaca çıkıp meyve toplamak istiyorum dedi.
    ağaca çıkınca kocasına baktı ağlamaya başladı.
    dedi ki: a merdut ahlâksız... üstündeki lûti kim?
    karı gibi onun altına yatmışsın... meğerse sen ne muallakymişsin!
    kocası senin başın döndü galiba... çünkü burada benden başka kimse yok dedi.

    3550. kadın o üstüne binen kalpaklı herif kim, söyle hele diye birkaç kere daha sordu, söylendi.
    adam,a kadın ağaçtan in; başın döndü; adam akıllı bunadın sen dedi.
    kadın, ağaçtan indi; kocası ağaca çıktı. kadın da oynaşını göğsüne çekti.
    kocası bağırdı: a huur maymun gibi üstüne çıkan o adam kim?
    kadın burada benden başka kimse yok ki dedi... kendine gel, senin başın döndü galiba, saçmalama.

    3555. adam, bu sözü birkaç kere söylediyse de kadın, "bu armut ağacından olacak!
    ben de armut ağacının üstündeyken öyle şeyler gördüm be hey kaltaban!
    aşağıya inde bak... benden başka kimse yok, bütün bu hayaller armut ağacından!
    şaka ve lâtife bir şey belletmeye yarar... onu ciddi gibi dinle; görünüşte lâtife oluşuna kapılma!
    her ciddi şey, maskaralara göre maskaralık, şakadır... fakat akıllara göre de lâtifeler, ciddidir.



    cilt 4 allah’tan vahi̇y aliyorum (1850-1855. beyitler sf. 151 (2245. beyit sf.178 ayrıca bknz. sf. 326)

    1850. o padişah, ebulhasan’ın ihsanına, kıskanmasına ait ne gibi huylar söylediyse aynen zuhur etti.
    çünkü onun önünde giden levhimahfuz’dur... neden mahfuzdur o levh? hatadan!
    bu, ne yıldız bilgisidir, ne remil, ne de rüya... tanrı, doğrusunu daha iyi bilir ya, tanrı vahyidir!
    sofiler, bunu halktan gizlemek için gönül vahyi demişlerdir.
    sen istersen onu gönül vahyi farzet... gönül zaten onun nazargâhıdır... gönül, ona agâh olunca nasıl hata eder?

    1855. ey mümin, sen, tanrı nuruyla bakar, görürsün... hatadan, yanılmadan eminsin!




    cilt 5 cuha'nin kadin kiliğina gi̇rmesi̇ hi̇kayesi̇ (3325-3330. beyitler 272-273.sf)
    mesnevi kahramanı cuha'nın kadın kılığına girip hamamda bir kadına cinsel organını elletmesi...

    3325.sözü kuvvetli, cerbezesi yerinde bir vazeden vardı. mimbere çıkmış vaız ediyordu. kadın,erkek herkes mimberin dibine toplanmıştı.
    cuha da bir çarşaf giyip yüzünü örttü, kadınlar arasına karıştı. kimse onu tanımıyordu.
    bir kadın, vaız edene gizlice sordu:kasıktaki kıllar, namazın bozulmasına sebep olur mu?
    vaiz dedi ki:uzun olursa namaz mekruh olur.
    ya hamam otuyla,ya ustra ile traş etmen lazım ki namazın tamam olsun, kabul edilsin.

    3330.kadın: ne kadar uzun olursa namazın kabul olmaz dedi.
    vaız eden dedi ki:bir arpa boyu uzun olursa traş etmek farzdır.
    cuha, hemen kızkardeş dedi,bak bakalım, benim kasığımın kılı o kadar olmuş mu? tanrı rızası için elini uzat da bir yokla. bakalım, mekruh olacak kadar uzamış mı?
    yanındaki kadın, cuhanın şalvarına el atar atmaz eline aleti geldi.

    3335.derhal şiddetli bir nara attı. hoca,sözüm gönlüne tesir etti dedi.
    cuha dedi ki:hayır, gönlüne tesir etmedi, eline tesir etti.a akıllı adam, gönlüne tesir etseydi
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster