1. 51.
    +2
    bir dönem ülkenin yarısının desteğini almış olan halk adamı, filozof. o dönemler dünyanın en güzel zamanlarıydı. dünya kupası vardı ve hiç çalışmadan anadolu lisesini kazanmıştım. tek derdim de eray sezer'in birinci olamamasıydı. bence birincilik eray sezer'in hakkıydı. yarışmanın ilk gününden itibaren aykırı bir insan olduğunu belli etmişti eray sezer. o farklıydı. o melih gibi izmirliyim şovumu yaparım çılgınım ben triplerinde değildi. eray sezer de izmirliymiş sonradan öğrendiğim kadarıyla ama olsun, yarışmadaki tavırlarında izmirlilik yoktu. ismilazım deyil diğer jöleli finalistin aksine yarışmadaki bayanlara yazılmaz, aksine bayanlara ev işleri konusunda direktifler verirdi. çünkü eray sezer ideal bir türk erkeği idi. tavrını bozmaz, seviyesini düşürmez idi. bu karakteristik hareketleri genelde ev sakinleri tarafından hoş karşılanmazdı. özellikle bayanlar kendisine karşı çok çirkefleşirlerdi. fakat eray sezer bunlara prim yaptırmazdı. sonra da araya murat abi girer ve konu kapanırdı. eray sezer gerçek bir filozof idi, gerçek bir bilgin idi. halkın alt-orta sınıfından çıkmasına rağmen kendisini geliştirmiş, gerek entelektüel, gerek kültürel, gerek sosyolojik fikir, düşünce ve gözlemleri ile her daim bbg evinde fark yaratmış, bu yarattığı fark ise ona son 3'e kalma şansı vermiştir. eray sezer neden finale çıktı ama finalde kaybetti? eray sezer gerçek manada halkın insanıydı. yani dolmuşta metroda pazarda falan karşılaşabildiğiniz elit okullarda okumamış, kendi imkanları ile kendini geliştirmiş biriydi. o yüzden halk onu tutuyordu. fakat onun da içersinde bulunduğu halkın bbg'ye mesaj atmalık kontörü yoktu. zira o dönemlerde henüz cep telefonları yaygınlaşmamış, yaygınlaşsa da sms'ler oldukça pahalı olduğu için millet eray sezer'e sms atmaktansa akşam yemeği için sofraya 1 ekmek daha koymayı tercih etmiştir. (bkz: 2001 ekonomik krizi) buna rağmen toplumun bir çok kesimi eray sezer'i desteklemiş, yememiş içmemiş boğazından kesip eray yazıp bir yerlere göndermiştir. bu yüzden finale kadar gelebildi.

    adını anmaktan imtina ettiğim jöleli saçlı, her yanından izmirlilik akan diğer arkadaş ise içi boş olmasına rağmen dış görünüşü ile genç kızların ve izmirlilerin aklını almıştır. genç kızlar babalarının gece aynanın önüne bıraktıkları telefonlardan melih yazıp gerekli numaralara gönderirken, izmirliler ise o saftirik mikromilliyetçi duyguları ile çoluğunun çocuğunun rızkını o jöleli saçlıya yatırmışlardır. refah seviyesi yüksek izmirlilerin halka karşı kazandığı bir zaferdir adeta bbg. şu anda televizyondaki yarışmalara bakıyorum, bir sigara yakıyorum ve soruyorum, bbg gibi bir yarışma daha geldi mi bu ülke televizyonlarına, bu ülkeyi bu kadar iyi analiz edebilen ve halkın her kesimini yansıtabilen? gelmedi. yazımın başında da belirttiğim gibi,o dönemler hayat gerçekten güzeldi. acun firarda ile hem eğlenip hem öğreniyorduk, bbg ile halkın her kesimini görme şansı buluyorduk. çarli, pokemon, tsubasa, power rangers, çiçek taksi, yılan hikayesi, deli yürek, atv'nin çektirdiği irfan tözüm yapımları. 2000'lerin başı muhabbeti yapmak isteyen kızlar acil msj ölüom. hayatım boyunca idolüm olmuştur eray sezer. hep kendimi onun gibi geliştirmeye, ve hep onun gibi diğer insanların seviyesine inmemeye çalıştım.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster