1. 1.
    +1
    71 yaşında kanserden ölen ünlü sosyolog - filozof - sanat araştırmacısı, Pierre Bourdieu Fransız sosyolojisinin, sosyoloji geleneğinin en önemli temsilcilerinden biriydi. Bourdieu, üç ayrı sosyolojiyi birleştirerek, kendine has olan kavramsal çalışmayı gerçekleştirmiştir: Marx, Durkheim ve Weber. Bu üç eksen içinde toplumsal matriksleri; kültürel olan ile sınıfsal olanı, entelektüel olan ile burjuva prestijini, sermayelerin kavramsallaştırılması içinde ele almıştır.
    ilk dönem çalışmalarında bir yandan, antropolojik bir çalışma olarak kabul edilebilecek Cezayir meselesini diğer yandan ise, eğitim sistemini, sistemin iç dinamiklerini, sınıfsal eğitim politikasını ve 'devletçi kazanç' (Yeniden Üretim - 1970) yapısını incelemiştir (Cezayir Sosyolojisi - 1958). Distiction - 1979), yani imtiyaz onun en çok tartışılan kitaplarından biri olmuş, kendisinin Anglo - Sakson entelektüel tartışma alanı içinde ele alınmasını da sağlamıştır.
    Bourdieu 1984 yılında Foucault'nun ölümünden sonra 'güç ilişkileri' üzerine onun gibi düşünen birinin ölümünün ardından yaptığı konuşmayı bugün bir neslin yok olması anlamında yapmak gerekecektir sanıyorum. 1960 - 80'ler diye adlandırılan
    'yapısalcılık - sonrası' dönemin içinde olağanüstü aktif bir alan ortaya çıkmıştı, Fransa'da. Tarihçiler (Ladurie, Braudel, Duby vs.), filozoflar (Lyotard, Derrida, Foucault,
    Deleuze, Chatelet vs.), antropolojik çalışmalar (Godelier, Terray, Rey, Balandier,
    Clastres vs.); sosyologlar (Bourdieu, Baudrillard, Maffesoli, Bourdon, vs.) bunların en etkin
    olanları arasında sayılabilir.
    ···
   tümünü göster