1. 26.
    0
    ömrümün sonbaharında çaresizce ilerliyorum.

    sevinmek için kendimi zorluyorum bazı şeylere, yalnız kalmamak için dışarı çıkıyorum artık.

    hüzün geliyor üzerime üzerime, korkularımın diplerindeki şeytanlar dürtüyor beni.

    duyuyorum acılı deyişlerini;

    "bu yaşa geldin, okudun da noldu? hala yalnızsın, kurabileceğin bir hayatın yok. bir kız arkadaşın yok. gibtir ol git izmir'den, topla pılını pırtını git hazır sen yola yakınken. yakışmıyorsun bu güzel yere, hak etmiyorsun böyle şeyleri"...

    hüzünlüyüm dostlarım.

    hoşlandığım kızın parfümünü sıktım odamın her yerine,

    ardından müziğimi açtım usulca, daldım düşüncelere.

    şarabım dolapta, ben avare. koysalar ya zihnimi bir dolaba, salsalar ya dertlerimi enginlere.

    yeni doldurulmuş dolmakalemin kağıt üstündeki süzülüşünün gölgesindeki kâğıda akan mürekkep gibi gözyaşlarım, lekesinden arınmaz oldu düşüncelerim.

    kalp yorgun, mevsim sonbahar, bu biçare gönül daha çok hüzünlere dalar...
    ···
   tümünü göster