beyler birisi bana telefonların dinlenip dinlenmeyeceğini anlattı. dediğim şekilde yap ve ara eğer polis veya bir bakanlık falan çıkarsa dinleniyorsun, eğer aramazsa dinlenmiyorsun dedi. bende yaptım polis çıktı. iyi akşamlar falan derken, abi ben polisi aramadım nasıl oldu dedim. ne demek aramadım abim polis merkezi bura sen nereyi aradın dedi. bende 155i çevirmedim ki dedim. polis abicim hemen neyi çevirdin dedi, ama soruş tarzından hissettiğim şey " aha taku yedim" oldu. yok abi santralden falan düştü sanırım iyi akşamlar ben hattı meşgul etmiyeyim falan dedim kapatttım. korkmuşmuydum ürpermişmiydim adlandırmakta zorlanıyorum ama içimde adlandıramadığım bir duygu yaşanıyordu. taa ki 15-20 dk sonra kapı çaldığında açtığım zaman karşımda polisleri görene kadar. o an harbiden korkmuş, ztüme sıçmış gibi hissettiğimin tanımını koymuştum.

Buyurun? dedim.
Buyururacaz buyurucaz derken tonlamali bir şekilde, yanındaki de bana bir kagıt gösterdi hızlıca, ben kağıda bakamadan diğeri içeriye girdi. sanırsam arama izniydi ama göremedim ki amk fırsat vermedi diğeri. belkide ayarlı bir şekildeydi kağıdı göremiyim diye yaptı. emin olmak için kağıda bakmak istedim ama soramadım amk. sorsaydımda zütüme jobmu soksunlar, zaten öyle bir celalli gelmişlerki.

Neyse içeriye girdi falan, masanın üstündeki telefonu aldı, sonra kolumdan tutup ekip otasına bindirdiler. ben anın şaşırmışlığı ile düşünürken bana hiç bir şey demeden aracı hareket ettirip yola koyuldular. sanırım emniyete gidiyorduk. giderken aklıma geldiki masanın üstünde 3 tane telefon vardı. 2 tanesi android 1 tanesi takoz telefon. fakat adam takozu almıştı. hemde hiç bir şey sormadan. buda beni şaşırtmıştı sanki kendi eliyle koymuş gibi geldi seçti ve aldı.

ben emniyete gideceğimizi sanırken, tck nın direk bile koymadığı karadelik gibi karanlık bir mevkiye geldik, ortalıkta cırcır böcekleri ötüyor, içimi ürpertiyordu. terk edilmiş bir fabrikamı desem ona benzer bir yere girdik. sonra ağır bir darbe aldım kafama. bayıltmak içindi fakat bayılmadım ve bayılmış numarası yaparmış gibi bir hal aldım. oscarlık rol gibiydim o an ben bile şaşırdım. zütürdüler beni bir yerlere fakat gözlerim 240 pxel den daha berbat görüyordu. sanırsın tost makinesi. sonra sürgülü kapının açılış sesini duydum, sonra ışık geldi gözlerime, ama nasıl acıyor gözlerim bi bilseniz varya nerden bileceksiniz ki. neyse, su döktü birisi ayıldım falan...

rezerveleri alın devam edicem gelen ilgiye göre.