six feet under

bu diziyi izleyen içinde saklar. en yakın hissettiği insana falan söyler ancak. person of interest , game of thrones muhabbetinin döndüğü yerde susar, çayını içer.

bitmesin diye uzattım uzattım ama kaçınılmazdan kaçınılmıyor. bu dizi sürse gitse böyle bir ömür izlerdim o atmosferi bir daha da başka yerde yakalayamam. ama yaşım 50 yi vurduğunda bir gün seni unuttuğumu önüme aniden çıkarak bana hatırlatırsan tekrar izleyeceğim.

Efsane dizi gene aklıma geldi hüzünlendim aq

dexter gaymış.

heralde yapilmis en guzel dizilerden biridir. acip acip izlerim hala.

http://imgim.com/you-can-...s-already-gone_509931.jpg

ulan. neyse..

ben bu dizinin 4. sezonuna gelene kadar ayda 2-3 bölüm izleyerek gittim amk baya dizidelerden tvden soğuttu beni o ara. ama sonrasını 2 günde gömdüm hacı. finali de beni gömdü. ulan dexterı oynayan yannanın adı neydi unuttum ama harbiden o son 6 dakika içinde bu gibko otururken önündeki çocuklar amerikan futbolu oynuyordu. sonra bi an gözünün önüne keith geldi de kalp krizi geçirip gitti amk. ulan aklıma geldi harbi gözlerim dolmuştu o sahnede bayaa bayaa

izlerken bebekler gibi zırladım çoğu bölümde amk ben böyle dizi görmedim.

beni en çok etkileyen diziydi bu. anlatacak kelime bulamıyorum.

yaşam*

izlediğim en iyi dizi amk .
Top 5
1- Six Feet Under
2- The Sopranos
3- Oz
4- The X Files
5- Breaking Bad/ Twin Peaks

bu.. bu dizi değil.. bu gerçek hayat.. bu senin yaşadıkların.. yaşayacak oldukların...
hayatın ne kadar değerli olduğunu .. ne kadar kısa olduğunu nate abim hepimize öğretti..
çektiğiniz acılara sanki birşey ifade ediyormuş gibi neden değer verip onları sanki bi takmuş gibi gördüğümüzü, aslında hayatta olmakla kıyaslandığında bu gibtiğim acısının hiç bir takuma değmediğini nathaniel babam bize anlattı...
sakın olaki hayatın sana bi halt borçlu olduğu yanılgısına düşme diyerek ruth annem bize hayatın değerini öğretti..

bu dizi değil arkadaşlar.. bilmiyorum ne ama başka birşey. ne bir belgesel ne bir film.. bu sadece sana hayatı gösteren onun ne kadar değerli olduğunu gösteren bir araç. sapına kadar rahatsız edici gerçeklikte dram..

20 sinden önce izleyen insanlar kendini belli eder zaten anlamayarak.. tavsiye ettiğim yaş 30 dur.. evlilik ölüm hayat tam olarak anlayabilmek için bile bu diziyi .. yaşamamız gerekecek.

everyone's waiting...

Everything.
Everyone.
Everywhere.
Ends...

dizidekilerin hepsi iğrenç insanlar ama her pazar kiliseye gidiyorlar.
bizde din en ufak şekilde sokulmuyor dıbına koyayım dizilere.

o son 10 dakika izlediğim en zor 10 dakikaydı amk

ağladım :(

mutlu bitti sayılır.

the sopranos ile birlikte izlediğim en iyi iki diziden birisi.

gelmiş en iyi dizi, başyapıt.
size sadece gerçekleri anlatıyor, hayatınızda yapabileceğiniz, olacak şeyleri. asla çıkmayacak piyangoyu,bir anda çok zengin olacağınızı, doğa üstü güçlerinizi veya dünyanın sonunu anlatmıyor size, yaşayacağınız ve yaşadığınız şeyleri anlatıyor six feet under.

hayatınızın değerini, sonuna kadar yaşamayı ve bu kısacık hayatınızın eninde sonunda biteceğini anlatıyor bu dizi. finalinde ise kendi ölümünüzü düşünmenizi sağlıyor. grubunuzu gibeyim sizin bu arada.

seviyeyi çok yükselttik am züt meme.

bu dizi beni yıktı baştan yaptı bunu çok net söyleyebilirim bugune kadar 21 yabancı dizi bitirmişim hiçbirinde aglamadım bi dizi film izlerken aglamak bile saçma gelirdi ama bu dizinin finalinde ne kadar aglayabilirsem o kadar agladım son 6 dkda calan sarkıya (bkz: breathe me) bayılmama ragmen acıp dinleyemiyorum gögsüm sıkısıyor.

hiçbir dizi ve filmde ağlamadım ancak bu dizi beni bitirdi resmen az önce final bölümünü izledim ( evet mağaradan yeni çıktım ) ben böyle bir dizi izlemedim çok etkiledi ne deyeceğimi bilemiyorum dizi bitti boşluğa düştüm resmen ağlıyorum :(

manyak bunlar

bu dizi değil,bu sensin.
senin yaşayacağın hayatı anlatıyor, başına gelecek olayları.ve bir gün öleceğini,ama hiç ölmeyecekmiş gibi yaşayacağını anlatıyor. sonunda ise bize gerçekleri gösterdi, hepimizin bir gün öleceğini.