Bu kaçıncı sigaramı yakışımdı hatırlamıyorum bile. Ben dumanı içime çektikçe içimdeki ateş biraz daha harlanıyor. Kolay değil sevdiğinin 3 aylık ömrü kaldığını öğrenmek. Sarıldığın öptüğün kızın toprağa ve taşa dönüşeceğini öğrenmek kolay değil. Sahilde bankın tekinde oturuyorum martıların sesleri Zeki Müren'in sesine karışıyor. Böyle bir kara sevda kara toprakta biter dedikçe ben şarkıyı başa alıyorum. Yanımdan geçenler yüzüme bakmaya çekiniyor. Derdimi paylaşmaktan korkuyorlar herhalde. Korkmayın paylaşılmaz diyorum içimdeki bu harlanan yangın. Duymuyolar. Öğlen olmasını bekliyorum onun yanına gitmek için. Zira daha uyuyordur. Bu hayatında göreceği kaçıncı sabah uykusu kim bilir?

Panpalar şu an çok müsait değilim müsait olduğumda devam edeceğim mazur görün

Ertesi gün bir kavanoz aldım dükkanın tekinden. Tekrar mezarlığa döndüm. Kavanozu sevdiğimle doldurmaya başladım. Daha doğrusu bir hayattan geriye kalan topraklarla. Bu bana azim verir diye düşünüyorum o sırada. Kavanoz ağzına kadar dolunca üstüne sevdiğimin ölümünden önce çektirdiğimiz fotoğraflardan birini yapıştırıyorum. Evde yatağımın baş ucuna koyuyorum ki bu bana hem hedeflerimizi, hayallerimizi hatırlatsın hem de artık onun için nefes aldığımı hatırlayayım. Annem görüyor kavonozu hemen anlıyor. Anne diyorum. Bu kavanoza kimse ellemesin. Elletir miyim beyler ? Her gün kalktığımda kavanozu ve üstündeki fotoğrafımızı öpüyorum.

Dinleyen var mı panpalar? Normalde gibimde değil dinlenip dinlenmemek ama yalnız olmadığımı bileyim

Edit: neyse beyler daha canlı bi saatte devam ederim

Antremanlara gitmeyeli 2 ay olmuş. Sevdiğimin 1 ayı kalmış. Bir gün beni karşısına oturtuyor. Söyleyeceklerimi kesme diyor. Bak zamanımız az kaldı diyor. Sus diyorum. Sus ulan sus. Canım yanıyor. Kesme sözlerimi flyingknee diyor. Ben senin içimdeki varlığınla gideceğim buralardan diyor. Antremanlar gitmediğini biliyorum diyor. Ne olur diyor git. Git ve şampiyon ol. Gururlandır aşkımızı. Yalvarıyor. Ben şampiyon olduktan sonra sana sarılmayacaksam neden şampiyon olacağım diyorum. Bana bilekliğini veriyor. Bunu tak diyor. Çıkartma. Sarılmışsın gibi olmayacak belki ama ben hep yanında olacağım diyor. Ben yanına geleceğim diyemiyorum. Planlarım alt üst oluyor. Şampiyon olmam için çok dil döküyor. Peki diyorum. Kafamdaki düşünceleri biraz daha erteliyorum.

izninizle biraz uyuyayım. Devam edeceğim panpalar şimdiye dek okuyan okumayan herkes sağolsun

Eve geldiğimde aileme selam bile vermeden odama geçiyorum. Sonra sigaram olmadığını farkedip mutfakta babamın paketinden 2-3 tane çalıyorum. Beni mazur görüyorlar. Dünyalar iyisi annem babam benim bu durumuma seslerini çıkarmıyorlar. Açıyorum Ferdi Baba'dan Yüreğimde yara var'ı sigaramı yakıyorum. Dövüşürken kullandığım eldivenlerim bana hüzünlü bakıyor. Kafama koyuyorum o mezara girdiği gün ben de kendimi boğazın derin sularına bırakacağım. Sonsuza dek birbirimizin olacağız.

O gün geliyor beyler. Lanet olsun ki o günü yaşıyorum. Hakkınızı helal ediyor musunuz derken helal olsun demek canımı yakıyor. Babam, babası hem birbirlerini hem beni teselli ediyorlar. Toprak atıyorum mezarına. Ben o anda kendimi gömüyorum. Geleceğimi gömüyorum. Evleneceğim kadını gömüyorum...

Dinleyen yok mu be panpalar.

Sinirli bir şekilde barın kapısını tekmeleyerek çıkıyorum. Beni o sakinleştiriyor. Sarılıyor. O sarılınca içim ferahlıyor beyler. Ona gidiyoruz kafalarımızı hafif meşrep. O gece beraber oluyoruz. Buraları sex hikayesi anlatmadığım için detaylandırmıyorum. Gerçi detaylandırsam eminim daha çok kişi okuyacak ama dediğim gibi okunma sayısı gibimde değil. Yalnız olmadığımı bileyim yeter. Arada ses edin panpalarım. Ben de bi sigara yakayım

Günler geceler birbirini kovalıyor. Az zamanımız kalmış. Sevdiğime son günleri iyi yaşatmaya çalışıyorum. Lunapark'a gidiyoruz, geziyoruz,fotoğraflar çekiniyoruz. içki içmemi pek sevmez. Bara gidelim diyor ilk defa. El ele bara gidiyoruz tabi gitmeden cebimi dolduruyorum. içiyoruz içtikçe gülüyoruz. Eğleniyoruz dans ediyoruz. O sırada bara 2-3 dallama giriyor. Gözleri üstümüzde. Sinirli biriyim ama onun için susmaya çalışıyorum. Bir oluyor iki oluyor. Üçüncüde hayırdır bilader diyorum. Direk ayaklanıyorlar. Bar sahibi araya girmeye çalışıyor ama ben bunlardan birini çoktan indirmişim. Diğeri tırsmakla yetiniyor. dıbınıza koyarım lan sizin diye bağırıyorum bizi bardan çıkartıyorlar.

Bundan sonrası rutin geçiyor. 1 hafta boyunca her sabah kavonozu öpüyorum. Mezarlığa gidiyorum. Sohbet ediyorum orada sevdiğimle. Eve dönüp yatıyorum. Şampiyon olmak isteyen adama bak diyorsunuz eminim. Ben de bunu diyorum kendime. Ama gücüm yok, takatim yok. Birazcık azmim var o kadar. Her an kendimi öldürecek seviyede hissediyorum kendimi. Hatta bir gece boğazıma bağlıyorum ipi. Çıkıyorum sandalyeye. Kendi sandalyeme vuracakken kavonozu görüyorum. Ağlıyorum yine. gibeyim. Verdiğim sözleri tutamıyorum. Ağlamayacağım diyorum ağlıyorum. Yaşayacağım diyorum. En azından şampiyon olana kadar. Hiçbir icraatim yok şampiyonluk için. Tekmeyi vuruyorum sandalyeye. Debelenirken odaya babam giriyor. Kurtarıyor. Kurtarmak denirse buna. Odamın kapısını kilitlemeyen kafamı gibeyim diyorum. Bundan sonra 1-2 hafta kendimi toparlama süresine giriyorum. Toparlama dediğime bakmayın. Sadece spora gidecek takatimi bulana dek.

Denize bakarken telefonum titriyor. Ferdi baba'nın şarkısı yarım kalıyor. Günaydın sevgilim mesajıyla kendime geliyorum. Günaydın sevdiğim diyorum. Geleceğim 1 saate diye de ekliyorum. Cebimdeki son 10 lirayla gidip bi gül alıyorum. Sigara almaktan daha mantıklı geliyor o anda. Belki de verebileceğim son güllerimdir bunlar diyorum gözüm doluyor. Çiçekçi hayırdır kardeşim diye soruyor giblemiyorum. 10 lirayı uzatıp gibtir olup gidiyorum mekandan. Elimde çiçek yürüyorum. Takatim yok. Tesellim yok. Ama onun apartmanına geldiğimde suratıma sahte bir gülümseme takınıyorum. Gülmem gerek beyler. Yalandan da olsa gülmem gerek. insanın ağzı gülerken gözleri hüzününü belli eder mi? Ediyormuş

önüncü lütfen.

Aklımı saçma sapan düşünceler sarıyor bir anda. Şu denizin soğuk sularına bıraksam mı kendimi? Saçmalama,onu son günlerinde nasıl yalnız bırakırım diyerek bu düşüncemi sonraya erteliyorum. Paketim bitmek üzere cebimde son 10 liram. Sigara alsam yola param kalmaz. Sigara almazsam düşünceler çıldırtacak

E ne arıyorsun burada gidip çalışsana diyor dayı. Dayı diyorum güçsüzüm, çaresizim. Sevdiğin diyor senden bir şeyler bekliyor evlat. isteğini geri çevirmek, onunla hayallerini yakıp geçmek sana yakışmaz diyor. Düşünüyorum. Hayallerimizden başka neyim kaldı diyorum aklıma bir fikir geliyor. Dayı kendine dikkat et diyerek kalkıp koşmaya başlıyorum. Tuborgların verdiği kafayla mezarlığa giriyorum yalpalaya yapalaya. Sevdiğimin başına geçiyorum. Ağlarken bizim için başaracağım diyorum. Toprağına elimi sürüyorum. Öpüyorum kokluyorum. Şampiyon olacağım diyorum. Geceye kadar mezarlıkta oturup eve geçiyorum. Mezarlık artık benim 2. Evim. Hem ölü biri için yaşıyor hem de yaşarken ölüyorum.

Bayrak seldıbını alıp antremanı bitiriyoruz. Üstümü değiştirmeden önce Bench 'e yatıyorum. 4 set Bench press basıp üstümü değiştiriyorum. Salondan çıkarken şule yanıma geliyor. Ya Flyingknee izninle telefonunu kullanabilir miyim? diyor. Uzatıyorum tuş kilidini açıp. Bi numara yazıp arıyor. Telefonu çalmaya başlıyor. Numarayı Şule diye kaydedip arkasını dönüyor. Telefonunu siliyorum hemen. Ama o benim telefonumu aldı hay gibeyim diyerek eve doğru ilerliyorum.

kardeşim uydurmuyorsan veya alıntı değilse cidden acı bir durum ve ben öyle bişey yaşasaydım ve taksör olsaydım, emin ol ortalığın anasını giberdim hırstan

O olaylardan sonra salona ilk adımı atmam biraz uzun sürdü. Salona giriyorum hocam karşılıyor. Başın sağolsun diyor. Babamla konuşmuş belli. Siz sağolun diyebilirim. Hocama çok saygı duyarım. Ellerinden öpüyorum. Şampiyon olmaya geldim hocam diyorum. Olacaksın diyor. Sen çok kaliteli çok potansiyelli bir çocuksun flyingknee diyor. içeri geçip üstümü değiştiriyorum. Aynada kendime bakıp acımtrak bir gülümseme atıyorum. Kavanoz yanımda. Spor çantamın içine koymuştum çıkartıp öpüyorum. Soyunma odasından çıkıp kavanozu cam kenarına koyuyorum. Yeni gelen beni tanımayan tipler dik dik bakarken elime bandajlarımı sarıyorum. Eldivenlerimi takıp kumtorbası karşısına geçiyorum. Sigaradan ve sporsuzluktan baya kondisyon kaybetmişim. Zaten kondisyon sıkıntım vardı. Diz dirsek çalışıyorum. Kroşe upurcut atıyorum. Hoca bayrak selamı aldır flyingknee diyor. Adımın hakkını vererek son bir uçan diz atıp bayrak selamı alıyoruz millet sıraya diye bağırıyorum.

Hoca önce beni eski kardeşim dediğim çocuklardan biriyle eşleştiriyor. Sakince çalışıyoruz. Bi ara arkadaşın nefesini kesiyorum ama isteyerek değil. Döner tekme atarken birden dalağına vuruyorum. Nefesi kesiliyor. Hoca eş değişin diye bağırıyor. Arkadaş kendine geliyor tabi dedim ya çok sert değiliz. Yeni elamanlardan gözümün hiç tutmadığı bi ebe geliyor karşıma. Daha önce de dövüşüyormuş salona geleli 3 ay olmuş. Ben 4 aydır yokum tabi. Buna eldivenlerimi uzatıyorum. Maksat düzgün bir çalışma olsun. Sertçe eldivenlerime çak yapıyor. Kıl oluyorum huur evladına. insanları iyi çözümlerim. Birine kılsam kesin huur çocuğu çıkar. Bununla dövüşürken bu şerefsiz hızlıca direkt yumruk atıyor. iskivimi alamıyorum dudağıma geliyor. Ağzım kan tadıyla dolu. Şerefsiz gibi sırıtıyor. Dönüp kavanoza bakıyorum. Şimdi gibtim ananı deyip buna sol direkt yumruğu atıyorum. Sağ elini kullanan dövüşçüler için sol yoklama yumruğudur. Bunu 2-3 defa yokluyorum. zütümden nefes alıyorum tabi o sırada. Öyle gibilmiş kondisyonum. Sonra solumla yoklarken guard'ında açıklık bulup sağ dirseği suratına geçiriyorum. Sol elmacık kemiği şişiyor. Sırıtarak guardımı indiriyorum. Dalga geçiyorum. Normalde eğer karşımdaki bin tipli biri değilse bu yöntemi hiç kullanmam. Ama birine gıcık olduysam illaki guardımı indiririm ki ğstüme saldırsın ben de anasını gibeyim. Bu yemi yutuyor. Üstüme saldırmaya başlıyor. Dövüşte en önemli kural disiplinli saldırıdır panpalar. Öyle bala züte saldırırsan ananı giberler. Ben bunu 45'e alıyorum. 45 dediğim şey vucudunu 45 derece döndürüyorsun rakibinin yanına geçmiş oluyorsun panpalar. 45'deyken kafasından tutup karnına diz vuruyorum. Yere dizlerinin üstüne düşüyor. giblemedn eldivenlerimi çıkartıp su içiyorum. Hoca geliyor. ( hocam sever beni) normalde çok kızar sertleştiğimiz için ama beni mazur örüyor. Antremanın sonunda yine esneme hareketleri yapıp bayrak seldıbını alıyoruz. ilk antremanım bitiyor. Kendimden beklemediğim düzeyde iyi bitiriyorum. 2 kişinin nefesini keserek. Üstümü değiştirip milletle vedalaşıyorum. Kapıdan çıkarken şule arkamdan bağırıyor. FLYiNGKNEE !