1. 1.
    0
    Öncelikle Mizah bir sanattır. Hayatın güldürücü yönünü ortaya koyan bir sanat türüdür, diyerek bir giriş yapalım.

    Peki sanat nedir ?

    'Sanat' Sözcüğünün etimolojik kökeninden başlayayım.

    Vikipedide şöyle diyor; 'Sanat sözcüğü genelde görsel sanatlar anlamında kullanılır. Sözcüğün bugünkü kullanımı, batı kültürünün etkisiyle, ingilizcedeki 'art' sözcüğüne yakın olsa da halk arasında biraz daha geniş anlamda kullanılır. Gerek ingilizce'deki 'art' ('artificial' = yapay), gerek Almanca'daki 'Kunst' ('künstlich' = yapay) gerekse Türkçe'deki Arapça kökenli 'sanat' ('suni' = yapay) sözcükleri içlerinde yapaylığa dair bir anlam barındırır. Sanat, bu geniş anlamından Rönesans zamanında sıyrılmaya başlamış , ancak yakın zamana kadar zanaat ve sanat sözcükleri dönüşümlü olarak kullanılmaya devam etmiştir. Buna ek olarak Sanayi Devrimi sonrasında tasarım ve sanat arasında da bir ayrım doğmuş , 1950 ve 60'larda popüler kültür ve sanat arasında tartışma kaldıran bir üçüncü çizgi çekilmiştir.'

    değişik akımlar sanatın açık bir şey olduğunu ve tam olarak bir tanımının yapılamayacağını söylüyor. Kimi görüşler kabaca, sanatın, duyguların dışavurumu olarak görüyor. Kurumsal sanat görüşü de, sanatın belirli bir sosyal grup tarafından fikir birligine varılmış, beğeniye aday olan şeydir, yani sanat böyle gayet iyi tanımlanabilir bir şeydir demek istiyor. Sanat Tanımlanamaz diyen neo-wittgensteincı görüşler de var. Vs. Vs.

    Gördüğünüz gibi sanatın belirgin bir tarifini, mutlak bir tanımını yapmak zordur, hatta imkansız bile denilebilir. Çünkü sonuçta şu görüş iyice hakim ki; relativizmin, yani görecelik anlayışının dünyamıza iyice yerleşmesiyle bu kaçınılmaz olmuştur; her şey gorecelidir. Sanatın tanımı da buna dahil.

    Tabi bi yere kadar her şey görecelidir diyerek, sanatın biraz-çok tanımını yapmaya çalışalım bakalım. Sonuçta amacımız mutlak bir tanım değil, tanım konusunda bir uzlaşma yoluna gitmekle beraber siz okuyucuların konu hakkinda bilgilenmesini sağlamak.

    Bence en genel anlamıyla;

    Sanat, yaratıcılığın ve hayalgücün etkin bir şekilde kullanılmasıyla ortaya çıkan estetiğin etkinliğine denir, diyorum.

    Mizaha dönelim. Ne diyorduk, mizah bir sanattır.

    Yalnız Az önce gördüğünüz gibi Sanat teorisyenleri, sanatın tanımı konusunda tartışmalara girdiler, giriyorlar, dedim.

    Mizah konusunda bence bu pek geçerli değildir. Hiç degilse ben tartışmaya açık kapı bırakmadan mizahın herkes tarafından kabul edilebilecek tanımlarını vermek istiyorum;

    Mizah, hayatın güldürücü yönünü ortaya koyar. Belirli bir tekniği yoktur(hiç değilse ben bilmiyorum) Daha çok kişinin Mizacına kalmış bir şeydir. Yani mizahın mutlak bilgisi, tekniği olamaz. Olsaydı herkes o bilgiyi ve teknigi alır, iyi bir mizahçı olurdu yani.
    Ya mizah yeteneğiniz vardır ya da yoktur da demek istemiyorum. Zira mizah duygusu geliştirilebilir bir şey de olsa gerek. Buna katılabilirim ama Bana sorarsanız çokta geliştirilebilecek bir şey de değil derim. Aynı zeka gibi, daha çok bir yetenek işidir mizah.(bu tanım burada kalsın bakalım)

    Her neyse En genel anlamıylamizah budur diyelim. Bu bir.

    Mizahi Anlatımla ilgili önemli Kavramlara girelim.

    ironi: Söylenen sözün tersini kastederek kişiyle veya olayla alay etme.

    humor: Ciddi bir tavırla söylendiği hâlde alay olduğu belli olan ince, hoş nükte.

    nükte: ince anlamlı, düşündürücü ve şakalı söz, espri.(buradaki 'espri' sözcüğünü açmak istiyorum. Çünkü halk dilinde çok kullanılıyor. Espri, doğrusu 'esprít' fransızcadan dilimize geçmiş bir kelimedir. Ruh, öz anlamları taşır. Mesela, bu işin esprisi bu deriz. Yani bu işin ruhu bu demek isteriz. Ayni zamanda nükte gibi bir anlamı da vardır. Hiç degilse bizim dilimizde daha çok şaka, nukte olarak biliniyor diyelim)

    komik: Gülme duygusu uyandıran, güldürücü, gülünç.

    kara mizah: Yalnız güldürmeyi değil, düşündürmeyi ve yergiyi de amaçlayan mizah türü.
    (bkz: trajikomik)

    parodi: Ciddi sayılan bir eserin bir bölümü veya bütününü alaya alarak, taklit ederek biçimini bozmadan ona bambaşka bir özellik vererek biçimle öz arasındaki bu ayrılıktan gülünç etki yaratan bir oyun türü. Örneklersem, bir edebi metni biraz esneterek, değiştirerek, bozarak metnin özündeki anlamla, yazıldığı biçim arasına çeşitli anlaşmazlıklar, uyumsuzluklar sokarak, gülünç haline getirmek. ilk klıma gelen, ilahi metinlerdeki tanrının sözlerini biraz değiştirerek gülünç haline sokma..(buna bakıp aslında mizahın bir saldırma özelliğinin olduğunu da söylemek gerekir. Yani herhangi bir olay, durum, kisi veya edebi eserin ekgib, tuhaf, kusurlu, baskıcı yanlarına yapılan keskin dilli bir eleştiri de denilebilir mizah için)
    Sadece metinlere değil, önemli bir tarihsel olay da parodi haline getirilir. Burada da Aklıma ilk gelen, Levent kirca'nin olacak o kadarda ki siyasetçilerin asıl konuşmalarını biraz degistirerek kendince parodi haline getirmesi.

    taşlama: Bir kişiyi, bir yeri, bir şeyi vb. kusurlu yanlarını alaycı bir dille yeren halk şiiri türü.

    hiciv: Bir kişiyi, bir yeri, bir şeyi vb. kusurlu yanlarını aiilaycı bir dille yeren divan şiiri türü.

    karikatür: insan ve toplumla ilgili her tür olayı konu alarak abartılı biçimde belirten, düşündürücü ve güldürücü resim. Resimli parodi de diyebiliriz.

    Gördüğünüz gibi buraya kadar Mizahı daha çok sanat bağlamında düşünmeye çalışıp bir çerçeveye sokmak istedim. Birazda felsefe düzleminde hatta tarihçesine de girip devam edelim.

    Mizah gelenek ve kuralların sorgulanmasında önemli bir rol oynar. iki amacı vardır, saldırma ve savunma. insanın topluca yaşamaya başladığı dönemle birlikte mizah da otaya çıkmıştır. Kentleşmeyle birlikte daha soyut ve dolaylı bir özellik kazandı. şiddetten ayırıp keskin dilli bir sanata dönüştüren Atinalılar olmuştur. Daha sonra Ortaçağda kilise ve kralları alaya alan masallarıyla şenliklerde halkı eğlendiren öykü anlatıcıları doğdu falan filan...

    bütün mizah örneklerinde temelde şu vardır, birbiri ile uyum içindeki olaylar arasındaki çelişkinin birdenbire ortaya çıkarılması

    Bence bu tamda diyalektik yöntemindeki çelişkinin mantığı gibi. Yani Eğer çelişki varsa mizah da vardır. Mizah çelişkilerden doğar.
    Yani bir Uzay gemisinin içinde atletle gezerseniz bu çelişki olur. Bu görenlere gülünç gelebilir.

    Mizahla bilim arasındaki ilişkiye girmeden bir ara.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    0
    Bunu insan okuyacak lan, insan.. demeyin okuyun lütfen.
    ···
  3. 3.
    0
    @4 eyvallah. Okuyan olursa neden devdıbını getirmeyeyim ki. Sonuçta okuyucudan Yazdıklarıma eleştiri getirmesi de iyi olur.
    ···
  4. 4.
    0
    Up up up
    ···
  5. 5.
    0
    Okuyan yoksa yazmama gerek yok. Başka bir zaman görüşmek üzere
    ···