Evet beyler sonunda 12.sınıfa başlayacaktım...

Içimde hem son sınıf olmanın heyecanı hem de üniversite sınavının stresi vardı. Daha doğrusu stres değildi. yannanlara yan basmamın vermiş olduğu üzüntüydü. Çünkü 3 sene boyunca hiç ders çalışmamıştım. inanır mısınız 5 dakika bile çalışmamıştım amk. En azından bu sene çalışırsam belki bir şeyler yaparım diye düşünüyordum.

Tabii ben bunları düşünürken okullar başlamıştı...

Bu sefer okula ilk gün dolmuşla değil arabayla gitmiştim eheheheh. ibrahim amcam sağolsun "oğlum arabayla git ilk gün bi havan olsun" demişti. Yazık adam okulda neler yaptığımı bilse bırak arabayı el arabası bile vermezdi bana eheheheh.

Neyse yine ben okula girmiştim tabii aynı ilk gün konuşmaları yapıldı. Sonra sınıflara çıkıldı. Ben yine her zaman oturduğum yer olan en arka cam kenarına rez aldım. Bizim tayfa geldi. Onlarla baya muhabbet ettik. Özlemiştim muallakleride haa.

Tabii sonra çok sevineceğim bir haber aldım. Geçen sene bana okulu zehir eden huur çocuğu refik bi ilçeye müdür olarak gitmiş. Ulan neyle sevindim anlatamam.

Tabii müdürcüğümü ziyaret etmeden de derse girmedim. Beni azarlayıp sınıfa yolladı. "Dersiniz başlamadı mı senin ne işin var burada gerizekalı" diye heheheh.

Ulan harbi çok özlemiştim okulu...

Hadi amk

Günler böyle geçip gidiyordu...

Lise son okuyan panpalarım varsa bilirler zaten çok farklı bir şeydir. Hem sonuncu sınıfın vermiş olduğu rahatlık hem de hocaların gözünde artık genç delikanlı birey olmanın vermiş olduğu ciddiyet vardır. Yani artık çocukça muhabbetler yoktur lise sonda. Herkesin bir ağırlığı vardır. Bizim de öyleydi artık çocukça dalaşmalar, laf sokmalar yoktu. Daha ciddi şeyler vardı. Mesela en arkada pişti oynamak gibi eheheheh. Yada önde telefonda ferre açıp arada hem ferre izleyip hemde dersi dinlemek gibi ehehehe. Valla yapabiliyorsanız deneyin beyler çok güzel bir şey ha. Hem derse odaklanmanızı da sağlıyor ehehehe.

Tabii ben ders çalışacağım diye düşünürken bir anda kendimi kahvehanede buldum. Bizim sınıf resmen kumarhane gibi olmuştu amk. Pişti, papaz kaçtı, batak hepsini oynuyoduk derste. Ulan derste tavla bile oynadığımız olduğuydu amk siz düşünün. Şimdi düşününce içimden geçmiyor değil. Keşke lise sona geri dönebilsem amk. O dal daşak ortdıbına geri dönebilsem. Gerçek dostlukların olduğu asla arkadan iş çevirmenin olmadığı yani en güzel duyguların, en güzel muhabbetlerin kısacası her şeyin en güzelini yaşadığım o seneye geri dönmeyi gerçekten çok isterdim... Bakın okul bitse de kurtulsak diye düşünen kardeşlerim vardır tahmin edebiliyorum. Ama inanın ki hayatınızda hiç kimse lisede tanıdığınız insanlar kadar samimi gelmiyor size. Hiçbir muhabbet en arkalarda dönen muhabbetler kadar zevk vermiyor. Hiç bir sigara çıkışlarda topluca yakılıp içilmesi kadar tat vermiyor. Lisede bazen Biz sigarayı 10 kişi dönerdik beyler şuan sizde de öyledir. Ama üniversite okuyacak panpalarım şunu önceden bilin. Üniversitede elemanın 10 paket sigarası da olsa çıkartıp size bir dal vermiyor amk. Ortam aynı Kısmetse olur'daki gibi. Hep yapmacık dostluklar üzerine kurulu. Lisedeki gibi samimi değil ortam.

Lisenin kıymetini bilin beyler. Çünkü o ortam asla bir daha geri gelmeyecek. Tadını çıkartmaya bakın. Gülün, eğlenin, sevin, sevilin...

Müdürle aramız zaten çok iyiydi fakat bu sene inanılmaz bir olgunlukla abi kardeş gibi olmuştuk. Ben geçen seneki gibi cıvık değildim yani onun yanındayken sanki abimin ya da babamın yanındaymışım gibi ciddi ve saygılı duruyordum. Her fırsatta beraber sigara yakıyor beraber çay içiyor ve anlamsızca Galatasaray-Fenerbahçe tartışması yapıyorduk. Bazen konu siyasete geliyor ve ben ne kadar haklı olsamda sesimi yükseltemiyorum tabii inceden laflar sokuyordum o ayrı. Ama her siyasi konuşmanın ardından odadan bana tekme tokat dalarak çıkıyordu. Soktuğum lafları anlıyordu ehehehe. Mosmor kesiliyordu amk puahahaha. Körü körüne Tayyip hayranıydı. Tabii bende bir çomar nasıl kızdırılır iyi biliyordum. Her defasında da sağlam bir dayak yiyordum ondan ehehehe.

Yani aramız baya iyiydi beyler. E tabii dışarıda da sohbetimiz muhabbetimiz vardı. Her ne kadar sık olmasa da okul dışında kesinlikle bi samimiyet vardı. Adam ara sıra eşinden çocuklarından vakit bulduğunda ara sıra takılıyoduk. Genelde nargileye gidiyorduk. Hesap hep bana giriyodu amk. Sebebi yine Tayyibe ettiğim laflar oluyor ve canım müdürcüğüm buna sinirleniyor cezayı da hesabı bana ödeterek yapıyodu.

Allah'a şükür cebim ibrahim amca sayesinde hiç parasız kalmadı. Her kahveye uğradığımda cebime 50 lira sıkıştırıyordu ve "aman yavrum esrardır haptır eroindir kullanma gözünü seveyim yakma gençliğini" diye sıkı sıkıya tembihliyordu. Bana babamdan çok babalık yapmıştı. Her ne kadar kan bağı olmasada asla kopmayacak bir gönül bağım vardı ona. Sırtımı yaslayacağım bir dağ vardı arkamda.

Heybetine kurban Deli Hüseyin...

Müco desen o ayrı bir şeydi benim için. Kardeşim, dostum, herşeyimdi. Sokakta görsem içimden "tipini gibtiğim maymunu" diyeceğim bir tipi vardı. Ama her şey tip değildi beyler. Önemli olan cidden için güzel olmasaydı. gibmişim kaşını gözünü kalbi güzel olsun yeter be. Allah hepinize kardeşim diyebileceğiniz dostlar nasip etsin. Bu devirde birine güven duymak çok zor cidden.

Tabii her şey normal giderken yine bir takluk çıktı. Bu sefer olay okulla alakalı değildi. Tamamen kişisel bir meseleydi.

Bir gece Müco'yla dışarı çıkak para yiyek diye düşündük atladık onun evladı gibi sevdiği doğanına bastık gitti bi kafeye. Beyler biz kafe diye girdik ama görseniz ne biçim bi kafe amk. Ortam kerane gibi. Yiyişen yiyişene amk. Bi biz sap gibi kaldık ortada. Zaten mekan baya lükstü e tabii bizim cepte de para var dedik girelim şuraya. Girmez olaydık amk sanki Brazzers House çekimleri kamera arkasındayız. Ulan normal kolkola atmış, mülayim, yiyişmeyen bi çift olmazmı amk. Yok bildiğin yok amk. Hani bir ara o kadar ezildim ki Müco'nun dudağa yapışsam nolur ki diye düşünmeye başladım amk ehehehehe. Bizim Müco desen kafası yay gibi bir oraya bir buraya dönüyor. Milleti öyle bir izliyor ki bıraksan açıp 31 çekecek amk.

Neyse biz tabii müziğe daldık gidiyoruz. Ulan bi yandan da 2 masa yanda 2 erkek 4 kız oturan bi tayfa var. Boşta duran iki tane kız var. Diğer ikisi sevgili belli bu ikisi de boşta hani. Boşta duran kızlar yılan gibiler ama bi görseniz ayakta boşaltırlar adamı o derece. Tabi ben ne yapsam ne yapsam bir şekilde ayarlasam diye düşünüyorum. Beyler kendimi övmek gibi olmasın ama şaka bir yana cidden aynaya baktığımda gurur duyacağım bir tipim var. O yüzden tip olunca öz güven de oluyor tabii. Bir süre sonra bu kızlarla baya baya bakışmaya başladım ben. Tabii bir hamle yapayım diye düşündüm. Olaydan Müco'ya da bahsettim. Bıraksam koşacak amk. Dedik masalarına bir şey yollayalım. Garsonu çağırdık, dedik birader böyle böyle şu masaya birkaç şey zütür sorarlarsa bizi işaret et. Garson gitti biz de beklemeye başladık. Boşta duran kızların yanındaki iki çift desen bildiğin gibişiyolar amk hani umurlarında değil belli. O yüzden bi sıkıntı çıkmaz diye düşünüyordum ben.

Tabii öyle olmadı kıyamet koptu amk...

Biz heyecanlı şekilde beklerken garson o masayı bayağı donattı amk. Tabii masada oturanlar şaşırdılar. Aralarında duymadığımız bir konuşma geçti sonra garson bizim masayı gösterdi yine bir şeyler dedi. O iki kız baya baya gülümsediler bana bakarak. Tabii benim züt tavanlarda hehehehe. Sonra bunların masasında gibişen diğer iki oğlan bize ters ters bakmaya başladılar. Ulan tamam ters ters bakarsın anlarım ama sen zaten biraz namuslu olsan sevgilinle orada yiyişmezsin amk dön işine devam et. Yok illa bize saracaklar ya. Tabii masalarında 4 kız olunca bir anda erkek oldular cengaver kesildiler amk. Baya dik dik bize bakıyorlar. Tabii onlar öyle bakınca bizide sinir bastı amk. Ulan ne yapsak ne yapsak diye düşünürken o iki boşta duran kız bizim masaya doğru yöneldiler...

Ulan tabi baya heyecanlandım ben. Müco desen at gibi kişniyo amk ehehehe. Buna dedim sakın pot kırma sakin ol bana bırak yeter. Kızlar geldiler nazikçe gülümseyip oturabilir miyiz acaba diye sordular. Ulan siz yer isteyin ben kalkarım sizi oturturum amk bide oturabilir miyiz diye sormak nedir eheheh. Işte bunlar bize teşekkür ettiler sonra tanıştık falan muhabbet baya ilerledi. Bunlar üniversite okuyomuş. Içimden dedim ki turnayı gözünden vurduk amk ehehehe. Baya bir yarım saat muhabbetten sonra her şey güzel giderken o iki cengaver var bizim masaya doğru gelmeye başladı. Hani kavga etsek dalsak rahat alırız ama benim amacım kızların yanında kavga etmek değil lan zaten muhabbet kıyak böyle gitsin işte niye bozuyonuz ki...

Bunlar geldi ne deseler iyi...

-- Beyler sizinle dışarı çıkalım da bir görüşelim sizinle.

Konuşmaları da baya yamuk sarhoşlar belli.

Ulan hadi ben o lafı yutarım tamam ama yanımda Müco var o sıkıntı amk. Bu direkt demez mi kimsiniz lan siz diye. Hani o anda kızlarda noluyor falan demeye başlamıştı oğlanlara. Ulan o anda hiç beklemediğim bir şey oldu. Nasıl olduysa ulu orta yerde ben normal bir şekilde dururken yani kavga pozisyonunda değilken zütveren davarlardan biri hiç beklemediğim bir anda bana yumruk attı. Nevrim döndü amk. Bildiğiniz ulu orta yerde kavga çıkardılar. Ben normalde olsa o hamleyi savuştururdum ama öyle bir hamle beklemediğim için direk masaya gömüldüm. Tabii yine çığlıklar falan. O anda Müco ben öyle yumruğu yiyince bildiğiniz delirdi amk. Başladı patır kütür dalmaya. Oğlanların boyu en az 1.90 üstü. Baya kalıpları da var pekekentlerin. Ama Müco zaten kafadan gidik olduğu için delirdi girişti bunlara.

Tabii görevliler geldi ayırdılar falan. Ama ben yediğim yumruğun sinirini çıkartmadan oradan gitmezdim. Kızlardan numaralarını aldık sonra bizim kalkmamız gerekiyor diye hesabı ödeyip mekandan ayrıldık.

Tabii ki amacımız farklı. Bu dingillerin çıkmasını bekledik arabayı kenara çekip...

Bu zütverenler mekândan sarmaş dolaş çıktılar. Bir süre sonra kızlardan ayrıldılar. Aha dedim fırsat bu fırsat. Sigara ağzımda indim arabadan buraya bak buraya diye bağırıp koşa koşa yumruğu gömdüm bir tanesinin suratına. Diğer oğlan da bana yumruk attı tabii bu sefer dövüş bilgim ve hazırlıklı olmam sayesinde yumruğundan sıyrıldım buna alttan doğru aparkatı geçirdim. ikisi de yere yığıldı bir daha da kalkamadılar zaten. Baktım birinin cebinde Parlement var. pekekentin cebinden aldım sigarasını bir dal çıkarttım yaktım, dolu paketi suratına geri fırlattım ve oradan ayrıldık.

Yani bizim hayatımız aksiyonsuz geçmiyordu amk illaha bi tak olacaktı...

Tabii beni hazırlıksız yakalayıp yumruk atan muallak iyi vurmuş olacak ki burnum çatlamış amk bir de hastaneye gittik onunla uğraştık anasını gibiyim. Ama hıncımı iyi çıkartmıştım. Çıkışta ikisini de yere sermiştim yani içim rahattı...

Beyler ben bugün biter zannetmiştim ama yine bitmedi amk. Baya uykum da geldi. Konu biraz uzadı yapacak yok artık. Ama yaklaşık %80'i bitti. Yarın akşam aynı saatlerde başlarım ve hızlıca yazıp bitiririm. Hepinizi çok seviyorum iyi geceler esenlikle kalın...

Yavaş yazıyon be aga

Devam et panpiletto

Rez 99 amk

Pampalarım geldim başlıyorum hemen...

Hadi amk başla

Bismillah

Her şey normal gidiyor derken yine bir kavgaya karışmıştım amk. Ama bu kesinlikle benim isteğimle olmamıştı. Aslında o kavga bir yandan da iyi oldu neden mi ? Karşımdaki tipin boyu veya kilosu önemli değildi az da olsa bir dövüş bilgisine sahip olmak yeterliydi. Ben o kavgada bunu anlamıştım. Yani karşınızdakinin boyu, kilosu, baklavası veya kasları hiç önemli değildi onlar sadece dış özelliklerdi. Yani yeter ki bir dövüş alanında yeterli bilgiye sahip olun, çok rahat bir kavgada dövülen değilde döven taraf olursunuz...

Neyse o günü de öyle kapatmış olduk. Okul desen o iyice çığırından çıkmıştı amk. Günlerimiz derslerde kağıt oynamakla geçiyordu. He sarıyomuydu tabiki evet.

Tabii her şey yine aynı monotonluğunda devam ederken yine ortamı ateşleyecek bir olay oldu. Bu seferki ciddi bir konuydu. Tabii ki kavgaydı mevzu. Ama normal bir kavga değildi.

Bu seferki liseler arası bir kavgaydı...

Hemen bir sokak üstümüzde olan daşşaklı ve tanınmış bir lise ile yaptığımız meydan savaşını anlatacağım size.

Şu ana kadar ettiğim kavgalarda büyük veya küçük bir çok hasar aldım. Çünkü en çok yara aldığım ve ayağa kalkamadığım tek kavgaydı.

Bu kavgada kardeşim dediğim adam Mücahit'in az daha ölümüne tanık oluyordum...

Rez hadi hızlı yaz pnp

Bu mevzunun nasıl başladığını isterseniz en başından anlatayım size...

Bizim atarlı giderli Ahmet ve Emre bir gün PlayStation oynamaya gidiyorlar. Tabii bu mallar baya küfür ederler ağzı çok bozuktur bunların ama çok iyi çocuklardır. Hiçbir kızın zütüne falan bakıpta iç geçirmezler ayıp olarak görürler. Ama dediğim gibi tek kötü huyları ağızlarının biraz bozuk olmasıdır. Neyse konuya dönecek olursak bunlar bir gün pes atmaya gidiyorlar tabi birbirlerine gol attıkça da bağırıp çağırıyorlar. Neyse bunların yanındaki koltukta iki tane kürt tipli eleman bunlara bakıp bakıp kürtçe bişeyler diyo kendi aralarında. Tabii bizimkiler kuduruyor ama belli etmiyorlar. Bizim Ahmet'in aklına dahiyane bir fikir geliyor. Bunların dedikleri şeyleri hafızasında tutuyor Bir de telefondan çevirisine bakıyor kattığı bazı kelimeleri. Ulan tabii bakmasına bakıyor da görünce ortalığı birbirine katıyor ehehehe. Bu şerefsizler bizimkilere ana bacı küfür ediyorlarmış he bir de ne deseler iyi bak bak bak bu Türkler hepsi böyle anaları babaları belli değil falan demişler. Ulan bizim Ahmet bunu tabii okuyunca koltuktan fırlıyor çocuğu iki eliyle havaya kaldırıp kafayı bir görmüyor çocuk yere merinos halı gibi seriliyor. Diğer çocuğa da yumruğu koyasıya sümük gibi yapıştırıyor yere. Tabii bunlar çocukları dövdükten sonra herşey normalmiş gibi PlayStation'a devam ediyorlar amk ehehehe. Bu 2 kürt gidip o arada neyle topladılarsa 20-30 kişi toplayıp bu mekanı basıyorlar. Orada zaten kıyamet kopuyo amk. Tabii 30 kişiye karşı bir şey yapmak hayal ürünü gibi kalır. Bizim uyanık Ahmet de bu kürtlerle burada baş edemem diyip pazartesi günü okul çıkışına randevu veriyor. Hani okulda zaten bana bir şey olmaz bunlar kaç kişi olursa olsun analarını giberiz diye düşünmüş herhalde ama ne bilsin garibim kavganın meydan savaşına dönüşeceğini hehehe.

Evet malum olayın olduğu gün gelmişti...

Beni telefonla aradılar ve pazartesi okul çıkışı baya büyük bir olay olabileceğini söylediler. Ben de o anda kahvede Mücoyla oturuyodum. Böyle böyle bir olay olacakmış diye bahsettim. O da gelmek istedi ne kadar gelmemesi için ısrar etsem de. Dedim tamam pazartesi günü çıkışta gelirsin mevzuyu halleder ormanda semaver çayı yaparız. Ne bileyim sonumuzun hastanede biteceğini...

Pazartesi günü gelmişti...

Tabii bütün okul çıkışta kavga var diye hazırlandı. 12.sınıflar ve 11.sınıflar tam kadroydu. Yani nereden baksanız yaklaşık 60 kişi vardık. Çıkış zili çaldı bizim okul erkekleri yavaş yavaş çıktık. Baktım Müco kardeşlerini de getirmiş hani mevzu bitince çay içmeye ormana gidecez diye. Neyse biz beklemeye başladık. Bir telefon geldi sizi falan yerde bekliyoruz diye. Arayan da o kavga çıkacak lisede okuyan ve bizim okulda okuyan arkadaşları olan bir çocuktu. Irtibat oradan sağlanıyordu hani. Tabii biz toplanıp dedikleri yere gittik. Yeni yapılan bir inşaat alanı vardı gittiğimiz yerde. Yanıda boş çorak bir tarlaydı. Tabi biz gittik gitmesine de zaten bizi bekliyorlarmış orada. Bizim kadro çok sağlamdı beyler hani okulda taşşaklı kim varsa gelmişti ayrıca tanıdıkların tanıdıkları da gelmişti. Benim tahminime göre konuşulur tatlıya bağlanırdı yani çok da kasmıyordum kendimi. Salaklığa bakın ki elim boş gitmiştim.

Onlar da yaklaşık bir 50 kişi vardı. Içimden " sayıları zaten bizden az konu iki dakikada halledilir" diye geçirdim.

Tabii hiç öyle olmadı...

Anam poğaça yapmış yiyip geliyom hemen en fazla 15 dakkaya panpalarım.