'Seni dinliyorum' dedim tavrıma devam ederek. 'Islanmışsın epey' dedi, konuya girmesi için sustum. questzum yalan söylemeyi seven birisi değilim ama bazen arkadaşlarının iyiliği için söylebiliyorsun dedi. Anlamamıştım amk, neden söylemişti yani? Ee dedim, başladı anlatmaya

Kafede oturduğu çocuk sevcanın eski sevgilisiymiş, hala sevcanı rahatsız ettiğinden bide gamze konuşmak istemiş beyler. Bana yalan söyleme sebebini sordum, eğer sana söyleseydim sende anıla söylerdin konu uzardı o zaman dedi. Haklıydı, söylerdim. Affetmek için, konuşmaya devam etmek için ölüyordum zaten gamzede böyle açıklamalar yapınca uzatmanın bi anlamı yok dedim.

Gamze masanın üzerindeki elime değdi birden 'questzum bana olan inancın hiç kırılmasın istiyorum' dedi. Gözlerine baktım uzun uzun, cevabı gözlerim verdi bence dedim, gülümsedi. Aramız düzelmişti, mutluydum ve bi yandan da zütüm donuyordu amk ıslaktım. Gamzede anlamış olacak ki kalkalım dedi, üşüyorsun. Hem anlayışlı, hem düşünceli hem de güzeldi. Bi erkek daha ne isterdi ki beyler?

Kahvaltımızı yaptıktan sonra etrafı toprlayıp yola koyulduk. Yol boyu önceki gecenin güzelliğinden bahsedip durduk, sabah olmasından dolayı gamzeyi apartmanının önüne kadar bıraktım. Arabadan inerken görüşürüz dedi sadece, o kadar sürprizden, iltifattan sonra insan güzel şeyler bekliyor yine. Tam gaza basacaktım ki benim kapımı açtı, dudaklarımdan öptü. buda görüşürüz öpücüğün dedi ve gitti.

Belki de yaptığı bu sürprizler, söylediği sözler, yaptığı güzellikler ona daha çok bağlanmama neden oluyordu. Onu o yapan özelliklerinden ötürü seviyordum bu denli. O da muhtemelen böyle düşünüyordu, beni ben olduğum için seviyordu. Bu düşünceler eşliğinde kuzenin evine doğru yola koyuldum, yolda babam aradı. Memlekete gideceklermiş, sende gelir misin diye sordular. Kabul etmedim tabi, gamzemi görmeden dayanamazdım. Bu arada benim memleket Gaziantep beyler, ilerde hatırlatıcam bu bilgiyi. Adı geçmişken bahsedeyim, bugün Gaziantepte patlama olmuş. O şehir gazi olur, şehit olur ama teslim olmaz. Buda böyle bilinsin.

Neyse hikayeden epey bi saptık, devam edelim. Arabayı kadir abiye teslim edip çok teşekkür ettikten sonra anılı aradım. Buluştuk, olanları anlattım, tabi size anlattığım kadar detaylı değil. Lan bu ezgisu senin için okuldaki bi çocukla kavga etmiş, sen söyleyince aklıma geldi dedi, vay dıbına koyayım. O popüleriteye sahip, lisedeki kızlara oranla güzel olan, bakımlı bi kız benim için neden kavga etmişti ki? Anıl haklı mıydı acaba, benden hoşlanıyor muydu?

Yemekten sonra biraz daha sohbet ettik, hava kararmaya başlamıştı. Akşam olduğunu görünce film izlemeyi teklif ettim, kabul etti. O gün ki aklımı gibeyim, akşam akşam korku filmi açtım kız korkup bana iyice sarılsın diye ama en az kız kadar bende korkuyordum amk. Bi ara korkudan gözlerimi kapattım gerisini siz düşünün artık.

Neyse en sonunda film bitti, ben ne filmden zevk aldım ne de gamzeyle birlikte olmaktan. Kafamda tek soru var, evde tek kalıcam, ben nasıl uyuycam dıbına koyayım? Sabahı edemem heralde diye düşünüyordum. Aradan çok bi zaman geçmeden gamzede beni eve bıraksana canım dedi, yarrağa yan bastık. Beyler bu kadar korkmamın sebebi daha önce hocanın cin çıkarmasına şahitlik etmiştim, o yüzden. Şimdi hikayeyi o taraflara saptırmayalım.

Çıktık yola ben gamzeyi evinin önüne kadar bıraktım. Gamze 'babam bu saatlerde eve geliyor, görmesin şimdi' desede apartmanın önüne kadar birlikte yürüdük. Gamze binanın içine girdikten sonra bende elime telefonu alıp anılı arayacaktım, o sırada birisi arkamdan dokundu. 50li yaşlarda iyi giyinimli, karizmatik bi adam. buyrun dedim, 'asıl sen buyur' diye karşılık verdi. Sanırım gamzenin babasıydı, bi gün daha ne kadar kötü geçebilirdi amk?

Bugünlük bu kadar dostlarım Allaha emanetsiniz, iyi geceler. Sizde gibtirin gidin sürekli mesaj atıp söven binler, beğenmeyen geri tuşuna basıp çıksın

Bazı anlar olur hayatınızda, küçük bir ayrıntıyı ömrünüz boyunca unutmazsınız. Akşam saat tam 8.57'de gamzeye mesaj attım, iyi akşamlar dedim. 10 dakika kadar bekledikten sonra telefon titredi 'sen kimsin?' yazmıştı. Kızda numaram yok tabi sorar amk.

Ulan sadece ismimi yazıp gödermiyeyim, güzel bi cevap vereyim derken yarım saat geçmiş telefon tekrar titredi. Bu defa 'yusuf sen misin?' yazıyordu. Yusuf kim anasını gibeyim? Bu kız herkese numarasını mı veriyor? Benim dışımda kayıtlı olmayan kaç kişi daha mesaj atmıştı ki? giberim böyle işin evveliyatını.

Anılı aradım durumu anlatmak için, akşam buluşup konuşuruz detaylıca kardeşim dedi. Kızla buluşacaktı o da, iyi eğlenceler deyip kapadım. Akşam olması için vakit öldürüyodum etrafta, ulan cebimde para var gidip bi idda oynayayım dedim. Öyle ince eleyip sık dokudum ki 1 saate tamamlamıştım kuponu bastım 20 lira. 1-2 saat daha oyalandım, anıl aradı sonra bizim mekana gel dedi. Bizim mekan dediği yer beyler, yeşillik bi alan, ıssız ve tüm şehir ayaklarının altında oluyor.

Gittim oraya 4 tane bira alıp, anıl şaşırdı 'lan daha 2 gündür tanıdığın kız için bu kadar üzülüyo musun aq?' haklıydı ama istemeden umutlanmıştım ve umudunu yitirince kötü oluyordu işte. Açtık içmeye başladık, anlattım konuşmaları falan, güldü bin. Noldu amk komik mi? 'Kardeşim ben sevcana sordum, kız öğlene doğru telefonunu suya düşürmüş onu telefoncuya zütürünce de seni unutmuş telaştan' dedi.

Düşündüm amk, ciddi anlamda düşündüğüm nadir anlardan biriydi. Bahane mi öretiyodu acaba? Ama sabah benden önce uyanıp günaydın yazmıştı, buluşmak istemeyen konuşmakta istemezdi. Konuşmak istediği kızın her halinden belliydi. inanmıştım beyler, inanmak istiyodum en azından. Siz naptınız dedim anıla, bunlar epey konuşmuş bi ara kız hangi liseden mezunsun demiş. Kızlar liseli olduğumuza ihtimal vermiyor yani amk düşünün, buda sallamış bi lise. Yakınlaşmışlar biraz, daha doğrusu bi samimiyet ortamı oluşmuş. iyi bakalım hayırlısı olsun dedik, kalktık iddacının önünden geçerken ben kuponu kontrol ettim tutmuştu amk. Haram para zaten cebimizde durmaz deyip onada bira aldık, içtik.

Saate baktık gecenin bi yarısı olmuş amk kime gidilir bu saatte diye düşünürken benim kuzenim aklıma geldi. bin yalnız yaşıyordu, bekar evi vardı, kafa adamdı zaten sıkıntı çıkarmazdı. Aradım anlattım durumu, herşeyi değil tabi sadece kafamız iyi eve gidemedik dedim nerdeseniz alayım sizi dedi, vay amk kuzenimle gurur duydum bi an.

12 dakika kadar bekledikten sonra kuzenim geldi niye zahmet ettin falan dedik yok lan zaten dışardaydım sizin için evden çıkar mıyım dedi. binti muallakydi ama iyi adamdı, oldukça iyiliği dokundu bana kadir abinin. Hikayede ara sıra ismi geçecek sonra kim diye sormayın binler. Kuzenin evine gittik, kendimizi koltuğa atıp uyuduk ertesi gün pazardı yine okul yoktu zaten.

Sabah uyandık sabah dediğim öğlen 1 gibiydi işte dışarı çıkıp kahvaltı yaptık, kadir abi bi fabrikada müdür yardımcısı olduğu için iyi maaşı vardı binin. Akşama kadar anıl ben kadir abi takıldık, akşam kuzen bizden ayrıldı. Anıl sevcanla mesajlaşıp duruyor tabi, ben öyle mal mal duruyorum amk. 'Kardeşim yarın bi işin var mı' dedi anıl, anlamadım der gibi baktım devam etti bu 'gamze seninle görüşmek istiyormuşta' diye. O anı nasıl tarif edeyim size beyler, sanki şehirde elektrik yoktuda elektrik geldi. Beni yine heyecanla karışık mutluluk sardı, ertesi gün akşama doğru buluşacaktık..

Gamzenin anlattıkları karşısında şok oldum dıbına koyayım, soktuğumun kızı şeytan çıkmıştı resmen. Bi bakıma anılın ayrılması iyi oldu diye düşündüm. Sonra gerçekleri anlattım gamzeye, o da şaşırdı tabi. Anlatımımının sonunda şu cümleyi kurdum; hayatımın orta yerinde, odak noktasında böyle güzel bi kız dururken başka kızlarla gezmek aptallık olurdu. Beyler bu cümleden sonra gözlerinin içi gülüyodu adeta, gecenin karanlığında fark edebilecek kadar parlaktı, güzeldi gözleri.

questzum sen böyle konuşunca kendimi kaybediyorum dedi, 'bunu iltifat olarak kabul ediyorum' dedim. 'Salak' dedi ve güldü yine. Güldükten sonra birden ciddileşti ve gözlerimin içine baktı, uzun süre durduk öyle. ''Sence bazı şeyleri söylemenin vakti gelmedi mi?' diye sordu, sevdiğini söyle artık diyordu kız resmen.

Gamze tanışmamızın üzerinden çok uzun bir zaman geçmesede sana karşı duygularım kesin, keskin. Ne kadar kısa sürede tanışmış olsak da bende bıraktığın izler o süreden daha kalıcı oldu dedim. Ellerimi tuttu birden, kalbine zütürdü, bu kalbin sahibi sensin dedi. Ciddi ciddi sevgili olmuştuk, bu mutluluğun tarifi yoktu beyler...

Ne kadar kalkmak istemesemde yoğun ısrarı sonucunda kalktık. Beni evime bırakmayı teklif etti, kabul etmedim ben yokken gelip annemle sohbet edebilirdi ya da başka bir şekilde liseye gittiğimi öğrenebilirdi hiç riske girmedim. Kafeden çıktıktan sonra gamzeyi taksiye bindirip eve geçtim, yol boyu kafama takılan birşey vardı, bunları anıla söylemeli miydim?

Beyler anıl benim öz kardeşim gibiydi. Hani kardeş olmak için kan bağının şart olmadığını kanıtlar nitelikte bi dostluğumuz vardı, bu yüzden ondan hiç birşey saklayamıyordum, saklamak istemiyordum. Aradım anılı yarım saat sonra mekanda buluşalım dedim, kabul etti. Eve geçip üzerimi değiştim, kurulandım annem yanıma geldi 'hayırdır bu aralar evde durduğunuz yok beyfendi' dedi. Anne aşık oldum diyemezdim 'genç adamız kanımız kaynıyor' deyip geçiştirdim.

Bizim mekana geçtim, anıl benden önce gelmişti. Direk 'kardeşim senin kızı eski sevgilisi rahatsız ediyormuş' desem olmazdı amk, başka bi yolunu bulmalıydım.
Edit: Ben gamzeye hiçbir zaman yalan söylemedim beyler, üniversiteliyimde demedim gerçekleride söylemedim

Beyler hikayeyi yarıda bırakma gibi bi durum söz konusu değil, dün yeğenim kasaya kola döktü arkadaşın laptop var ondan yazıyorum amk bilin değerinizi

O gece biraz daha içtik, kafamız hoştu öyle eve gidemezdim babam giberdi amk. Bizimkileri arayıp arkadaşlarda kalıyorum diye haber verdim, neyse ki sıkıntı etmediler. Anılda kendi ailesini arayıp aynı yalanı söyledi, sonra içmeye devam ettik. bin anıl benden fazla içmişti, ben ısmarlıyorum ya içebildiği kadar içer pekekent. En son onu zapt edememeye başladım, sevcanı bugün yurduna kadar bırakmış tutturdu kızın yurduna gidelim diye. Gamze ailesiyle kaldığından pek gitmek istemesem de sonunda tamam dedim gidelim. Atladık taksiye, para tak tabi iddadan gelen var ablamın verdiği var pederin verdiği var anılda da var ama işte sonrasını düşünmüyoruz amk bugünü atlatırsak yarın zengin olacaz sanki.

Gittik sevcanın yurdunun önüne bu sevcanı aradı aşağı gelir misin diye, kız şaşırdı falan inanamıyor dur pencereden bi bakayım dedi. Vay amk kıza bugüne kadar kimse küçük sürpriz yapmamış sanki, alt tarafı görmek için geldik. Bu pencereden bakarken yanında bi kız vardı sanki, ulan kafamız güzel tam netleştiremiyoruz görüntüyü ama gamzeyi görür gibi oldum. Anıla lan ben kafam güzel diye gamzeyi hayal etmeye mi başladım acaba dedim, yok lan harbiden o dedi. 5 dakika sonra kapıdan iki kız çıktı, özel yurt olduğu için giriş çıkışlar sıkıntı değil beyler.

Bunlar yanımıza doğru geldiler, benim gözlerim doldu anasını gibeyim. Ne var lan gözlerin dolacak alt tarafı kızı gördün amk, bende anlamadım beyler kafamın güzel olmasına saydım. Ne geziyosunuz falan sevcanla anıl muhabbete başladı, gamze tek kelime etmeden karşımda duruyor. Zaten gözlerim dolmuş, kafam güzel bide susup çıldırtmasana aq kızı..

Şarkımızı da verelim beyler, şarkı eşliğinde daha hoş oluyor https://www.youtube.com/watch?v=j-jc2xFPARA

Bazen anlamsızca yürürsünüz, yolun nereye çıktığını düşünmeden şuursuzca yürürsünüz. Geçtiğiniz yollar önemsizdir, ayağınız nereye zütürürse oraya gidersiniz. O anlardan birini yaşıyordum, saatlerce yürümek geliyordu içimden.

Yağmur çiselemeye başlamıştı, epey bi yürümüş olmalıyımki hava kararıyordu. Yaz yağmurunu bilirsiniz beyler aniden başlar şiddetli yağar ve çok sürmeden durur. Yağmurun hızlı yağdığı sırada gamze aradı, hiç unutmam. Açmadım, ben açmadıkça aramaya devam ediyordu en sounda ne oldu dedim telefonu açıp. Konuşmamız lazım, beni bi dinle ya lütfen dedi. Sesi beni ikna etmesi için yetiyordu, ilk buluştuğumuz kafeye gelir misin dedi, tamam deyip kapattım.

Otobüse atlayıp gittim kafeye, fazla uzak değildim zaten. Gamze içerde oturuyordu, beni görünce ayağa kalktı tokalaşmadan oturdum. Fazla mı atar yapıyorum diye düşündüm ama haklı değil miydim beyler? Bi erkek için bana yalan söylemişti..

O huur çocuğunun sonra çaresine bakacaktık ama şimdi anılı toparlamam gerekiyordu. O kadar şey söyledim düzelmesi için ama düzelmiyordu amk, en sonunda bunları yüzleştireyim sevcanla dedim hem bu bahaneyle gamzeyide görmüş olurum. Aradım gamzeyi, görüşelim dedim ama yanında sevcanda olsun anılın konuşması lazım. Tamam nerde dedi, ben haber vericem birazdan deyip kapattım. Kafamda bi plan vardı, yatmazsa çok güzel olacaktı.

Kızlarla sürekli kafelerde buluşuyorduk beyler, bi farklılık yapalım dedim kadir abiyi aradım arabasını istedim. Tamam dedi beklemediğim bi şekilde, anılda bende şaşırdık amk. Ha anıl sevcanı göreceğinden biraz sakinleşmişti. Gamzeyi aradım biz sizi yurdun ordan alıcaz dedim, arabayla mı dedi. Yok dıbına koyayım yurdun çatısına helikopter indiricem. Yarım saat sonra kadir abi geldi, yanında da manitası vardı. Lan arabayı vereceksen manitan niye yanında?

Anladım ki bin beni kandırmış araba bize lazım ama isterseniz bize eşlik edebilirsiz dedi, lan ikimiz olsak neyse de kızlarda gelecek 4 kişi nereye sığacaz? 'abi kız arkadaşlarımızda olacak' dedim, sığarız lan araba geniş dedi. Şimdi reddetsem kızlara o kadar arabayla dedik falan havamız bozulacak, kabul etsem nasıl sığacaz. Neyse kabul ettik atladık arkaya, harbiden fena değildi amk genişti. Sevcanın yurdunun önüne gelince aradım gamzeyi aşağı indiler.

Ne tepki vereceklerini merak ediyordum, bindiler bunlar arabaya gamze şaşkın şaşkın bakıyor tabi bunlar kim dercesine. Gel de açıkla şimdi durumu..

5 dakika kadar bekletti yine, öpüşüyorduk ne güzel amk. Dediğim gibi beyler ömrümüz kadınları beklemekle geçiyor. Hazır mısın? diye sordu odaya girmeden, neye hazır mıyım,? Ne için hazır mıyım? Noluyordu aq?

Odaya girdiğinde neye uğradığımı şaşırdım beyler, elinde sevgili olma tarihimiz yazan bi pasta vardı, üzerinde mumlar yanıyordu. Bundan 2 ay öncesine kadar hayatımda yoktun, 2 ay geçti hayatımın anlamı oldun, iyi ki varsın, iyi ki doğdun dedi. Hiç unutmam, unutamam dıbına koyayım. Doğum günüm için sürpriz yapmıştı, benim bile unuttuğum doğum günüm için.

Hayatımda ilk kez bi kız bana sürpriz yapıyordu beyler, kendimi ne kadar özel hissettiğimi kelimelerle ifade edemem. Bi kız size kendinizi özel hissettiriyorsa unutamıyorsunuz onu, o günleri. Ne günlerdi anasını gibeyim...

1-2 dakika boyunca öyle ayakta gamzeyi izledim, ona olan sevgim artıyordu resmen her hareketinde. Benim baktığımı görmüş olacak ki, gülümsedi arkasını dönüp, sonra evi toplamaya devam etti. Hiç kıpırdamadan izlemeye devam ettim, fark etti ve bana dönüp neden öyle dikkatlice beni izliyosun dedi. Bende bilmiyordum beyler, hiç çekinmeden bi kadına ilk defa bu kadar dikkatli ve uzun bakmıştım. Seni izlemeyi seviyorum dedim, yanına gidip yanağına zarif bi öpücük kondurdum.

Hadi bakalım şimdide mutfaktaki marifetlerini görelim dedim, yanlış anlaşılmaya müsait bi cümle kurarak. Hani yataktaki hünerlerini gördük bide mutfakta görelim der gibi. Neyse ki yanlış anlamadı, ya da bozuntuya vermedi. Geçti mutfağa, bende o sırada içeriyi toplamayı sürdürdüm. Biraz zaman geçtikten sonra mutfaktan nefis bi koku gelmeye başladı, gideyim bakayım naptı acaba dedim. Mutfağa geldiğimde nefis koku dahada arttı, bi baktım köfteli karnabahar yapmış. (Köfte hazır köfte beyler kız onu nasıl yapsın amk) En sevdiğim yemek olur bu arada kendisi, hem bitkisel hem et yemeği. 'Sen benimle ilgili bilgileri nerden ediniyorsun bakalım' dedim gülerek. Kuşlar söylüyor dedi. Hem okulumu öğrenmişti, hem de en sevdiğim yemeği. Kim bilir daha neleri öğrenmişti. Biraz düşündükten sonra, 'o kuş anıl mı oluyor' dedim. Anıldan başka beni çok iyi tanıyan biri yoktu, ailem dışında. 'Belki' dedi gülümseyerek.

Yemeği yedik, yerken 'hem güzel hem marifetli olamaz' diye düşündüğüm için kendimden utandım. Hem güzel, hem anlayışlı, hem de marifetliydi. Gel de sevme bu kızı işte..

Hadi lan ordan dedi. Ne oldu dercesine bir bakış attım hemşeriymişiz meğersem. Sonra hesabı ödedi eve doğru gidiyorken anılı aradım mekana gel diye. Herşeyi anlattım güldü bin ama gamzeye ne diyiceğimi düşünürken kafamdan dumanlar çıkıyordu acaba babası söylemişmiydi yada söylemedi numarası yapıp benimi test edecekti.

Biralarımızı yudumlarken gamze aradı
Bana babasıyla konuştuğumu söyledi ve eve çağırdı. Babası benimle görüşmek istemiş tekrar bide bununla uğraş mk. Neyse beyler gittim kapıyı gamze açtı gizli gizli öpüştük biraz girerken babasının odasına soktu beni kapıyı kapadım içerisi karanlık ışığı açtım birde ne göreyim 7 tane zenci haşmetlileriyle karşımda başladılar beni gibmeye sakso çekerken nefes alamayıp ölüyordum az daha ve zütüme öyle bir girdilerki haşmetlileriyle öldüm sandım buda böyle bir anımdır SON...

Kalktık hesabı ödemeye yeltendi, çok ısrar etse de ben ödedim. Bi dahaki benden o zaman dedi, alttan mesaj göndermişti beyler tekrar buluşalım diye. Bakalım dedim, çıktık yürümeye başladık. Ailenle nasıl haberleşiyosun dedim, haberleşemiyorum ki yarın gidip yeni telefon alıcaz dedi. Mesaj atarsın dedim, atarım dedi. Yürürken aniden durdu, burdan sonrası tehlikeli bölge dedi, peki dedim bende döneyim burdan. Herşey için teşekkürler questzum dedi,o tatlı sesiyle ismimi söyledi. Rica ederim diyordum ki yanağıma o ufak öpücüklerinden birini daha kondurdu.

Cümlemi tamamlayamadan öylece kalakaldım ben. Gitmeye başladı, gözden kaybolana kadar baktım arkasından, sonra eve doğru yürümeye başladım. içim kıpır kıpır ama 3-4 kilometre kadar yürüdüm o neşeyle. Akşam eve gittim annem falan sordu neyin var diye, sınavlarım çok iyi geçti dedim. Benim sınavları giblemediğimi bilirlerdi beyler, inanmamışlardı yani. O gün gamzenin hayalini kurarken uyuya kaldım.

O gece anılla hiç konuşmadık, kadir abiye gidip yattık. Kolay değildi beyler bi insanın aşkını kalbine gömmesi, hiç kolay değildi, bunun tesellisi de olmazdı. Ertesi sabah 7de anılın yaptığı binlikle uyandım, suratıma soğuk su dökmüştü amk. Şaşırdım lan dün gece ağlayan çocuk şimdi muallaklik yapıyor, eğleniyordu. iyi olacaksa ben ıslanmaya, üşümeye razıydım ama ilginçti.

Birkaç gün pek birşey olmadan geçti, anıl gayet normal davranıyordu. Gamzeyle de konuşmamıştık beyler bizimkilerin ayrılma olayından sonra, bizim ilişkimizde tehlikeye girmişti sanırım, daha başlamadan. Kafamda bazı şüpheler vardı, gamzenin en yakın arkadaşı böyle yaptıysa acaba gamzede yapar mıydı? Hatta belkide yapmıştı benim haberim yoktu. Bu düşünceler canımı çok sıkıyordu.

Olayların üzerinden 1 hafta kadar geçmişti, oturmuş anılla dertleşiyorduk 'siz ne durumdasınız kanka' dedi. 'Konuşmuyoruz biz' dedim, bizim yüzümüzden sizin aranız niye bozuluyor amk ne saçma iş dedi, biraz konuşup beni gamzeye mesaj atma konusunda ikna etti. Mesaj attım naber diye, o an hissettiklerimi unutmam verdiği cevap şuydu beyler; questzum bence bi süre konuşmayalım. Vay dıbına koyayım, benim ne günahım var?
Edit:Hikayenin yarısına geldik beyler
Edit2:Akşam 9 gibi burda olun devam edelim binler

Gamze bazı şeyleri öğrenmeni istiyorum dedim, heyecanlanmış gibiydi. Nasıl söyleyecektim, ne diyecektim, konuşmaya nasıl başlayacaktım hiçbir fikrim yoktu. Aklıma ne gelirse söyleyecektim. Dinliyorum dedi, sesindeki korkuyu hissedebiliyordum.

Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama cümlemi tamamlamadan gözyaşları dökülmeye başladı. Çok yanlış başlamıştım konuşmaya, ayrılıyorum sanıyordu amk, kendime sövdüm, o kızı nasıl üzebiliyordum? Gamze ayrılmaya çalışmıyorum yanlış anlama, sadece bazı gerçekleri bilmen gerektiğini düşünüyorum dedim, ellerimle gözyaşlarını sildim. 'Bana olan inancını, güvenini kırmak istemiyorum, bu yüzden söylemek istiyorum.' Ee? Sonra? Ne diyecektim? Asıl zor kısma gelmiştik.

Bak ben geçmişte güven sıkıntıları çektim çokça, ondan dolayı güven kırılması nedir bilirim. Belki bunları söyledikten sonra yüzüme bir daha bakmayacaksın ama gerçekleri bilmek en büyük hakkın...

Kahvaltıdan sonra biraz oturduk. Daha sonra çıkıp ormanda yürüyüş yaptık, bi ara kaybolur gibi olsakta geri eve dönmesini bildik. Akşamüzeri olmuştu, sıcak bastığından havuza atladım üzerimde pantolon gömlekle. Arkamdan gamzede atladı, beraber yüzmeye başladık. Bi ara köşede durmuş beni izliyordu, havuzun dibine inip yanına doğru çıktım. Yaklaştım iyice, suyun üzerinde öpüşmeye başladık. Her zamankinden daha şehvetli öpüşüyorduk.

Havuzdan çıkınca ıslanan kıyafetlerimizi çıkarmak zorunda kaldık, kuruması için. Aslında akşam olmuştu, hava kararmıştı artık kolay değildi kuruması. Neyse içeri geçtik, battaniye getirdi bi tane, ikimizde girdik içine birbirimize sarıldık vücut ısılarımızı yükseltmek adına. Aklımda cinsel anlamda bir dusunce yoktu beyler size yemin edebilirim ama hakimiyeti bizde olmayan organlarımız olması durumu bozmuştu. Biraz fazla yaklaşmış olacağız ki, bacağıma değen elin dimi dedi gülerek. Çekindim biraz, başka bi kızla aynı durumda olsaydık çok farklı olurdu ama gamze sevdiğim kızdı.

Çekindiğimi anlamış olacak ki kafamı çevirip dudaklarıma yapıştı birden. Gelde sevme bu kızı. Dakikalarca öpüştük, dudaklarımızı ayirmiyorduk. Önce o alt dudağımdan öpüyordu, sonra ben onun alt dudağından. Dudaklarimin kuruduğunu hissetmeye başlıyordum ki ayağa kalktı aniden, hemen geliyorum dedi ve odadan çıktı..