0
ümitsiz bir cenk başladı. leventler kaçar, kafir kovalardı. kafir yetiştikçe ağam cenk veriyor, fakat her vuruşmada birkaç levent daha şehit düşüyordu. zaten cümlesi 340 leventti. nihayet oruç reis, bir ırmağa can attı. leventlerin yarısı da köprüyü geçmişlerdi ki, i̇spanyollar yetişti. köprüyü atmaya hazırlanan ağam, levendlerinin feryadına dayanamadı, hepsini bir baba evladını nasıl severse öyle severdi. geri döndü. askerlik ve tedbir onu icap ettirirdi ki, ağam, yanındaki leventlerle beraber cezayir'e gele ve sonra dönüp yoldaşlarının öcünü ala. fakat oruç reis'e leventleri: "baba" derlerdi. bir baba ne mümkündür ki oğullarını kılıç altında bırakıp kaça. oruç reis köprüyü gerisin geriye geçti. kafir deryasına dalıp kılıç üşürmeye başladı. ancak leventler o kadar mecalsizdiler ki, bazılarında, kılıç kaldıracak güç kalmamıştı. zaten afrika'nın kızgın bir günüydü. susuzluktan dudaklar şerha şerha çatlamıştı. oruç reis'e belki yüz kişi birden kılıç üşürdü. ağam şehit düştü. mübarek başı kesilip i̇spanya kralı'na gönderildi. büyük ağam i̇shak bey de bir kaç ay önce kal'atu'l-kıla'da şehit düşmüştü. dört karındaştık. üçünün şehadetini gördüm. ne hikmettir ki ulu tanrı yalnız bana şehadeti nasip buyurmadı. demek karındaşlarım benden çok mübarek kullarmış. tanrı hepsine rahmet, makamlarını cennet eylesin! amin, bi-hürmeti seyyidi'l-mürselin! - gazavat-ı hayrettin paşa