1. 176.
    0
    özetsiz pich :DDDDD
    ···
  2. 177.
    0
    uppppppppppppppp
    ···
  3. 178.
    0
    karı kız milletinden neden nefret edilir sorusunun cevabi @1'in paylastigi mailde beyler
    ···
  4. 179.
    0
    okudum panpa
    ···
  5. 180.
    0
    okudum caps verirsen inanırım ama
    ···
  6. 181.
    0
    kesin türbanlı bu
    ···
  7. 182.
    0
    tebessüm ettim nedensizce
    ···
  8. 183.
    0
    amacı ne lan bunun
    ···
  9. 184.
    0
    sen okudun mu panpa
    ···
  10. 185.
    0
    iyi Yazmıs Hatun
    ···
  11. 186.
    0
    Okuyana babakonda 40cm
    ···
  12. 187.
    0
    Bunu okuyan olursa giberim
    ···
  13. 188.
    0
    soruekiolanmiayrıyazılıranasıgibişmiş.
    ···
  14. 189.
    0
    panpa samimiyetine inanıp okumaya başladım ama 5. cümlede giberim lan dedim bıraktım.

    özet geç güzel kardeşim
    ···
  15. 190.
    +1
    böyle upuzun yazıyı görünce dururmuyum giblemeden çıktım hemen başlıktan
    ···
  16. 191.
    0
    ···
  17. 192.
    0
    gibsen okumam yok lan okumam valla okumam yaw zorlama okumam diyom bak gibecem haa okumam diyom lan
    ···
  18. 193.
    0
    kendini acındıran kızdan hayır gelmez panpa emin ol yazdıklarından anlaşıldığı gibi seni en başında sevmiş aa sonradan sevgisi bitmiş sadece onu sevmen onun hoşuna gidiomuş
    ···
  19. 194.
    0
    Türkiye, resmî adıyla Türkiye Cumhuriyeti[4] (Bu ses hakkında Türkiye Cumhuriyeti (yardım·bilgi)), başkenti Ankara olan ve Eski Dünya karaları denilen Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarının birbirine en çok yaklaştığı noktada bulunan ülkedir. Ülke topraklarının bir bölümü Anadolu Yarımadası'nda, bir bölümü ise Balkan Yarımadası'nın uzantısı olan Trakya'da bulunur. Ülkenin üç yanı Akdeniz, Karadeniz ve bu iki denizi birbirine bağlayan Boğazlar ile Marmara Denizi ve Ege Denizi ile çevrilidir. Komşuları Yunanistan, Bulgaristan, Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan (Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti) ile, iran, Irak ve Suriye'dir.

    Türkiye, yedi bağımsız Türk devletinden birisidir. Kişi sayısına göre yaygın din islâm'dır. Laik bir devlet olduğu için resmi dini yoktur. [5] Ülkenin tek resmi dili Türkçe'dir. Fakat ülke nüfusunun %18'ini[6] oluşturan Kürtler ve Zazalar, Kürtçe ve Zazaca dillerini de çoğunlukla serbestçe kullanırlar.

    Türkiye, Osmanlı imparatorluğu'nun I. Dünya Savaşı sonunda yenilmesinden sonra, Osmanlı imparatorluğu'nun yerine kurulan ardıl devletler içinde tek bağımsız devlet olarak[7][8] devletin Türk nüfus çoğunluğuna sahip toprakları üzerinde Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki halkın büyük mücadelesi ile kurulmuştur. Arnold Joseph Toynbee gibi bazı tarihçiler ise Türkiye'nin (başlıca ardıl olmak bir yana) tek ardıl devlet sayılması gerektiğini savunurlar.[9] 29 Ekim 1923 tarihinde cumhuriyeti ilan eden Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucu iradesinin sahibidir.[kaynak belirtilmeli]

    Türkiye, aralarında Birleşmiş Milletler, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü, Avrupa Konseyi, islam Konferansı Örgütü, Ekonomik Kalkınma ve işbirliği Örgütü, Avrupa Güvenlik ve işbirliği Teşkilatı, Dünya Ticaret Örgütü, Karadeniz Ekonomik işbirliği Örgütü, Ekonomik işbirliği Örgütü 'nün bulunduğu birçok uluslararası örgüte üyedir.[10]. 3 Ekim 2005 tarihinden itibaren Avrupa Birliği'ne tam üyelik için müzakerelere başlanmıştır.[11] Türkiye, siyaset bilimciler ve ekonomistlere göre bir bölgesel güçtür.[12][13]
    Konu başlıkları
    [gizle]

    1 Etimoloji
    2 Tarihçe
    3 Siyasal hayat
    3.1 Çok partili hayata geçiş
    3.2 Yönetim biçimi
    4 Dış politika
    4.1 Atatürk Döneminde dış politikalar
    4.1.1 Türkiye ve Milletler Cemiyeti
    4.1.2 Sadabat Paktı
    4.1.3 Balkan Antantı
    4.2 Atatürk Sonrası dış politika
    4.2.1 Birleşmiş Milletler, NATO ve AB
    4.2.2 Türkiye ve Avrupa Birliği
    4.2.3 Kıbrıs Harekâtı
    5 Ordu
    6 Türk Milleti
    7 Demografi
    7.1 Türkiye'nin En Kalabalık 20 ili
    7.2 Nüfusun Yaşa Oranları
    7.3 inanç
    7.4 Dil
    8 idari yapılanma
    8.1 Türkiye'nin En Geniş 5 ili
    9 Coğrafya
    9.1 Yüzölçümü
    9.2 Coğrafi bölgeler
    9.3 Yükseltiler
    9.4 Düzlükler
    9.5 Akarsular - göller
    9.6 Türkiye'nin en büyük gölleri
    9.7 Deprem kuşağı
    10 iklim
    11 Türkiye Faunası
    12 Türkiye Florası
    13 Ekonomi
    14 Eğitim
    15 Kültür
    15.1 Felsefe
    15.2 Edebiyat
    15.3 Folklor
    15.4 Mutfak
    15.5 Basın - yayın
    15.6 Sinema
    15.7 Müzik
    15.8 Spor
    15.8.1 Halter
    15.8.2 Güreş
    15.8.3 Futbol
    15.8.4 Basketbol
    16 Tatil ve bayramlar
    16.1 Resmî tatiller
    16.2 Dinî bayramlar
    17 Ulaşım ve taşımacılık
    18 Kaynakça
    19 Kaynaklar
    20 Dış bağlantılar

    Etimoloji [değiştir]

    Tarihçi ilber Ortaylı bir makalesinde Cenevizli ve Venedikli tüccar ve diplomatların, 12. yüzyılda, Türkiye'yi Turchia ve Turmenia olarak tanımladıklarını belirtir.[14] Ayrıca, Türkiye adı ilk defa 1190'da bir yazılı kaynakta, Haçlı Seferi vak'ayinamesinde geçmektedir.[kaynak belirtilmeli] Abdulhaluk Çay ise Turchia tanımını çok daha gerilere zütürür ve Turchia tabirine ilk defa 6. yüzyılda Bizans kaynaklarında rastlandığını belirtir ve şöyle der "Bu tabir 9. ve 10. yüzyıllarda idil/Volga Nehri'nden Orta Avrupa'ya kadar uzanan saha için kullanılmıştır. Bu kullanımın Kafkasya bölgesinde Hazar Kağanlığı için Doğu Türkiye’si, Arpad Hanedanı'nın kurduğu Macar Devleti için Batı Türkiyesi şeklinde olduğunu ve aynı tabirin 12. yüzyıldan itibaren Anadolu için kullanıldığını belirtir. Tarihte 13-14. yüzyıllarda Mısır Memlûkleri de Türkiye adını kullanmışlardı: "ed-devlet üt Türkiya" (1250-1387). Türkçedeki kelime anlamı ise Türk ve iye (ait) kelimelerinin birleşmesi ile oluşan Türkiye kelimesidir.

    Osmanlı Devleti'nde, 19. yüzyıla kadar Türkiye adı kullanılmadı; Devlet-i Âliyye, Devlet-i Osmaniye, Memalik-i Şahane, Diyar-ı Rum adları kullanıldı. Fakat dış dünyanın zaman zaman Osmanlı imparatorluğu adını kullanmak yerine Türkiye adını kullandığı bilinmektedir. O dönemde yabancı dillerle çizilmiş haritalara bakıldığında bu durum açıkça ortadadır. Daha sonra, Jön Türkler arasında Osmaniye yerine Türkistan, Türkeli, Türkili gibi adlar önerildiyse de, Orta Asya'da Türkistan adlı bir devlet olduğundan bu benimsenmedi. Anayasada (1921) "Türkiye"[15] adı yazıldı ve 1923'de devletin resmi adı Türkiye olarak kabul edildi.

    Türkiye Cumhuriyeti'nin 29 Ekim 1923'ten 1 Kasım 1928'e kadarki isminin yazılışı Osmanlı Türkçesi ile جمهورية تركيا şeklindedir. 1 Kasım 1928 tarihinde 1353 sayılı "Yeni Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun"un kabul edilmesi ile yazılış bugünkü halini almıştır.
    Tarihçe [değiştir]

    Ana maddeler: Türkiye Cumhuriyeti siyasi tarihi ve Türkiye tarihi

    Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk ve silah arkadaşları tarafından, Kurtuluş Savaşı'nın kazanılması ile, I. Dünya Savaşı'ndan yenik çıkmış ve savaşı kazanan devletlerce paylaşılmış Osmanlı imparatorluğu'nun Anadolu ve Trakya'da kalan toprakları üzerine kurulmuştur. istiklal Harbi, Misak-ı Milli sınırları[16] içinde ülke bütünlüğünü korumak, milli egemenliğe dayalı, tam bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak için Büyük Millet Meclisi tarfından yönetilen, çok cepheli bir savaştır.

    Kurtuluş Savaşı'nda düşmana karşı koyan, ülkenin direniş örgütlenmeleri ve güçleri olan milli güçler, Osmanlı ordusu ile Kurtuluş Savaşı milis ve gönüllülerinden oluşan Kuvayı Milliye'dir.

    Kuvayı Milliye, ülkenin dört bir yanının Yunan, ingiliz, Fransız, italyan birliklerince ele geçirildiği, Mondros Mütarekesi ile ülkeye ağır koşulların dayatıldığı, Osmanlı ordusunun silahlarının alınıp dağıtıldığı, her şeyin bitti sanıldığı günlerde, milletin tepkisi olarak doğan bir halk direnişidir.

    12 Haziran 1919'da Havza'dan Amasya'ya gelen Mustafa Kemal Paşa buradan yayımladığı bildiri ile ülkenin içine düştüğü durumu açıklıkla saptıyor, çözümün bütün güçlerin birleşmesinden geçtiğini vurguluyordu. Mustafa Kemal Amasya'da Anadolu ve Rumeli'de kurulan Müdafaa-i Hukuk Dernekleri'ni birleştirme, kongreler yaparak tüm milletin kesin kararına dayalı yeni bir yönetim kurma amacıyla Amasya Tamimi'ni hazırlamıştır.[17]

    Bu tamim milli egemenliğe dayalı yeni Türk devletinin kurulması yolunda atılan ilk adımdır. Milletin teşkilatlandırma ve mücadele yöntemleri belirginleşmiştir. Milli Egemenlik ve milli bağımsızlık fikri ilk kez ortaya atılmıştır.

    8 Temmuz'da istanbul'a görevinden ve askerlikten ayrıldığını bildirerek, Osmanlı Hükûmeti ile tüm ilişkilerini sona erdiren Mustafa Kemal ertesi gün Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Erzurum Şubesi'nin başkanlığına seçildi. 23 Temmuz 1919'da Mustafa Kemal'in başkanlığında toplanan Erzurum Kongresi'nde[18] alınan karar ile;
    “ Millî sınırlar içinde vatan bir bütündür, bölünemez ”
    Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ilk üyeleri

    Millî direnişi oluşturmada ikinci büyük adım olan ve 4-11 Eylül 1919 tarihinde yapılan Sivas Kongresi'nde[19] Mustafa Kemal Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin başkanı olarak seçilerek Milli Kurtuluş Savaşı'nın yetkili lideri haline gelmiştir.

    27 Aralık 1919'da Ankara'ya gelen Mustafa Kemal Ankara'yı Anadolu'daki direniş hareketinin merkezi olarak seçmiştir.

    istanbul'un işgalinden üç gün sonra, Atatürk ünlü 19 Mart 1920 tarihli bildiriyi yayımlayarak, olağanüstü yetkiler taşıyan bir meclisin Ankara'da toplanacağını bildirerek, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş temellerinin Ankara'da atılmasını sağladı.

    Atatürk 21 Nisan'da yayımladığı ikinci bir bildiri ile, Meclis'in 23 Nisan günü toplanacağını ve açılış töreninin nasıl yapılacağını duyurdu.[20]
    Tümünü Göster
    ···
  20. 195.
    0
    TBMM, 24 Nisan 1920 günü yaptığı ikinci toplantısında Mustafa Kemal'i (Atatürk), başkanlığa seçti. Mustafa Kemal, kendi öncülüğünde kurulan TBMM'nin başkanlığını Cumhurbaşkanı seçildiği gün olan 29 Ekim 1923 tarihine kadar sürdürdü.
    Siyasal hayat [değiştir]

    Ana maddeler: Türkiye Cumhuriyeti siyasi tarihi, Atatürk inkılapları ve Mustafa Kemal Atatürk

    9 Eylül 1923'te Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulmuş olan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk siyasi partisidir.[21][22] Merkez kanatta yer alır
    Mustafa Kemal Atatürk

    Başlangıçta adı "Halk Fırkası" olan parti 1924 yılındaki kurultayda adını Cumhuriyet Halk Fırkası olarak değiştirdi. 1927 yılında Atatürk tarafından belirlenen, "Cumhuriyetçilik", "Halkçılık", "Milliyetçilik", ve "Laiklik" ilkelerini tüzüğüne ekledi. 1935 yılındaki kurultayda daha önceki dört ilkeye Atatürk'ün kararıyla "Devletçilik" ve '"Devrimcilik" ilkeleri de eklenerek ilkeler altıya çıkarıldı ve partinin adı "Cumhuriyet Halk Partisi" oldu.

    Türkiye'deki tek parti yönetiminin, bugünkü anlayış ve tanım çerçevesinde bir demokrasi olmadığı çok açıktır.

    Doğu ve Orta Avrupa sağ ve sol diktatörlerin baskısı altında idi. Almanya'da Hitler italya'da Mussolini, ispanya'da Franko'nun faşist yönetimleri vardı. Fransa, Belçika ve isviçre'de kadınlar en temel insan haklarından biri olan siyasal haklardan yoksun bulunuyorlardı. Yani nüfusun yarısını oluşturan kadınların seçme ve seçilme özgürlükleri yoktu.

    II. Dünya Savaşı'nın hemen ardından, gerek uluslararası siyasetteki gelişmeler, gerekse ülke içindeki yeni oluşumlar rejimin genel niteliğinde önemli değişiklikleri gündeme getirdi. Basında ve mecliste çok partili siyasal sistemi savunan bir anlayış oluştu. Buna CHP genel başkanı ve başkan ismet inönü de yaptığı konuşmalarla destek verdi.[23][24]
    Çok partili hayata geçiş [değiştir]

    Ana madde: Türkiye Cumhuriyeti'nin Çok Partili Dönemi

    1946 yılından itibaren Türk siyasi hayatının CHP dışında 2. bir partinin kurularak seçimlere çok partili olarak gidilmesi ile başlamıştır.

    Çok partili hayat 1945 yılında Nuri Demirağ tarafından kurulan Milli Kalkınma Partisi ile başlamıştır. Fakat Milli Kalkınma Partisi istediği başarıyı elde edememiştir. 1958 yılında kendi kendini feshetmiştir. 7 Ocak 1946'da Dörtlü Takrir'e imza atanlar tarafından kurulan DP'nin parti genel başkanlığına Celâl Bayar getirildi. DP, ekonomi ve siyasette liberal düzenlemeleri savunuyordu.

    1950 genel seçimleri'nde Demokrat Parti galip olarak çıkmıştır. Yürütmenin başı olan ve devletin atacağı adımlara karar veren kişi Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı süresince başkan iken DP iktidarından sonra başbakana geçmiştir. Türkiye'yi yürütme Adnan Menderes liderliğindeki DP ilk başlarda çok popülerken 1950'lerin sonlarına doğru yaşanan ekonomik sıkıntılar ve hükümetin antidemokratik uygulamaları nedeniyle sıkıntılı bir döneme girmiş ve 1960 yılında yapılan askerî darbe ile çok partili yaşam kesintiye uğramıştır.[kaynak belirtilmeli] Darbe neticesinde dönemin başkan Celâl Bayar ve dönemin Başbakanı Adnan Menderes idama mahkûm edilmiş fakat baskılar neticesinde Celâl Bayar'ın cezası müebbede çevrilirken, Adnan Menderes, Hasan Polatkan, Fatin Rüştü Zorlu idam edilmişlerdir.
    Yönetim biçimi [değiştir]
    Türkiye'de ki yasama faaliyetlerini gören tek meclis TBMM.

    Ana madde: Türkiye'de siyaset

    Yönetim biçimi Cumhuriyet olan Türkiye Cumhuriyeti, Mustafa Kemal önderliğinde 1923'te kurulmuştur. Resmî dili Türkçe'dir. Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti yönetim anlayışı vardır. Kuvvetler ayrılığı esası vardır. Yasama işlerini Türkiye Büyük Millet Meclisi, yürütme işlerini Hükûmet, yargı işlerini ise bağımsız mahkemeler yapar. Türkiye'de 1923'te cumhuriyetin ilanı ile devlet başkanı, başkan sıfatını almıştır. Cumhurbaşkanı devletin başı ve başkomutandır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk Milleti'nin birliğini temsil eder. Anayasanın uygulanmasını, devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir.

    Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türkiye Cumhuriyeti'nin yasama organıdır. Halk tarafından her 4 yılda bir yapılan seçimler ile belirlenen milletvekilleri, TBMM çatısı altında yasama görevini yerine getirmek üzere kanunları belirler. TBMM'ye 550 milletvekili seçilmektedir.

    Türkiye Cumhuriyeti'nde yürütmenin başı olan ve devletin atacağı adımlara karar veren başbakan, Bakanlar Kurulu'na başkanlık eder, hükümeti ve icraatlarını yönetir. Türkiye Cumhuriyeti'nde her 4 yılda bir genel seçimle oluşan Meclis tarafından Başbakan, 4 yıl süre ile seçilir.
    Daha çok bilgi için: Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Başbakan

    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 9 Eylül 1923'te Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulmuş olan, Türkiye'nin ilk siyasi partisidir. Atatürk zamanında merkezde bir çizgi takip ederken, çok partili düzene geçişle birlikte ortanın soluna doğru kaymıştır. 1927 yılında "Cumhuriyetçilik", "Halkçılık", "Milliyetçilik", ve "Laiklik" ilkelerini tüzüğüne ekledi. 1935 yılındaki kurultayda daha önceki dört ilkeye "Devletçilik" ve '"Devrimcilik" ilkeleri de eklenerek ilkeler altıya çıkarıldı ve partinin adı "Cumhuriyet Halk Fırkası" oldu.
    Daha çok bilgi için: Türkiye Cumhuriyeti'nin Tek Partili Dönemi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin Çok Partili Dönemi

    Dış politika [değiştir]
    Wikinews-logo.svg
    Vikihaber'de bu konuyla ilgili haber var:
    Türkiye ile Suriye arasındaki vize uygulaması kaldırıldı

    Osmanlı devleti, Lozan Antlaşması'nı I. Dünya Savaşı'nın galip devletleri ile eşit koşullarda imzalamış ve milletlerarası alanda, Türkiye adı altında Cumhuriyet olarak varlığını sürdürmeye devam etmiştir.
    Atatürk Döneminde dış politikalar [değiştir]

    Atatürk; Yurtta Barış, Dünyada Barış sözü ile uluslararası ilişkilerde Türkiye Cumhuriyeti'nin resmî politikasının ne olacağını tüm dünyaya belirtmiştir. Atatürk barışçıl ancak Türk Milleti'nin çıkarını gözeten bir dış politika izlemiş ve bunun için döneminde bölge eksenli oluşumlar sağlamaya çalışmıştır. Bunla hem ülkenin hem ekonomik ve siyasi açıdan Türkiye için önemli olan bölge ülkelerinin her alanda işbirliği yapmasını sağlayarak Batılı ülkelerin uygulamaya çalıştığı dış etkiyi kırmayı amaçlamıştır.
    Türkiye ve Milletler Cemiyeti [değiştir]

    Türkiye, Milletler Cemiyeti'ne davet edilerek üye olmuştur. ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra Milletler Cemiyeti'nin yerini alan Birleşmiş Milletler'in ise kurucu üyesidir.
    Sadabat Paktı [değiştir]

    Mustafa Kemal, ölümünden bir yıl önce (8 Temmuz 1937) gerçekleştirdiği Sadabat Paktı ile Ortadoğu ve Kafkaslar'da iran'ı kendisine asıl muhatap olarak görmüş iran ile Türkiye'nin bölgesel işbirliği ve ortaklık antlaşması olarak Sadabat Paktı'nın imzalanmasını gerçekleştirmiştir. Türkiye, iran, Irak ve daha sonra SSCB'nin önerisiyle Afganistan katılmıştır.[25] Sadabat Paktı, II. Dünya Savaşı sonrasında hukûken yürürlükte kalmıştır ama Atatürk sonrasında unutulmuştur.
    Balkan Antantı [değiştir]

    1934 de yapılan Üçüncü Balkan Konferansı' ı sonucu ortaya çıkan Antant ile birlikte, taraflardan biri Balkanlı olmayan bir devlet tarafından saldırıya uğrar ve bir Balkan devleti de saldırgana yardım ederse, diğer tarafların bu Balkanlı saldırgana karşı birlikte savaşa gireceklerine dair gizli bir protokol de imzalanmıştı.
    Atatürk Sonrası dış politika [değiştir]
    Birleşmiş Milletler, NATO ve AB [değiştir]
    Türkiye 1952'den beri NATO üyesidir

    Ana madde: Türkiye ve Avrupa Birliği kronolojisi

    Birleşmiş Milletler, Türkiye'nin aralarında bulunduğu 51 ülkenin katılımıyla 24 Ekim 1945 tarihinde kurulmuştur. Katılan ülke sayısı zamanla artarak günümüzde bu sayı 190'ı geçmiştir. Türkiye, Birleşmiş Milletler'e ilk üye olan ülkelerden biridir ve Birleşmiş Milletler ile Kore, Somali, Bosna, Filistin ve Afganistana asker göndermiştir. Son olarak da Lübnan'a asker gönderme kararı almıştır.

    Türkiye, Ekim 2008'de 192 ülkeden 151 ülkenin oyunu alarak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Geçici Üyeliği görevine seçilmiştir. Türkiye; 2 yıllığına bu görevinde, Avusturya ile birlikte Batı Avrupa'yı temsil etmektedir.

    9 Nisan 1949'da Washington Antlaşması ile kurulan NATO bir kolektif savunma örgütü olarak bilinmektedir. Kurucu antlaşmanın özellikle 3., 4., ve 5. maddeleri önemlidir. Bu maddelerle üye ülkeler, ortak savunma için yeteneklerini geliştirmeye, herhangi bir üyenin toprak bütünlüğü, siyasi bağımsızlık ve güvenliği tehlikede olduğunda bir araya gelmeyi ve herhangi birine saldırıldığında bu saldırıya hepsine karşı yapılmış bir saldırı olarak kabul etmeyi taahhüt etmişlerdir.[26]
    Tümünü Göster
    ···