0
Şunun mantigini cozersek iyilesicez
Ey maraz-ı vesvese ile mübtela! Biliyor musun vesvesen neye benzer? Musibete benzer. Ehemmiyet verdikçe şişer, ehemmiyet vermezsen söner. Ona büyük nazarıyla baksan büyür. Küçük görsen, küçülür. Korksan ağırlaşır, hasta eder. Havf etmezsen hafif olur, mahfî kalır. Mahiyetini bilmezsen devam eder, yerleşir. Mahiyetini bilsen, onu tanısan gider. Öyle ise, şu musibetli vesvesenin aksam-ı kesîresinden kesîr-ül vuku olan yalnız beş vechini beyan edeceğim. Belki sana ve bana şifa olur. Zira şu vesvese öyle bir şeydir ki, cehil onu davet eder, ilim onu tardeder. Tanımazsan gelir, tanısan gider.
---
Tazammun: iiçine almak.
Maraz-ı vesvese: Vesvese hastalığı, kuruntu hastalığı.
Mübtela: Tutkun, düşkün, hasta, dertli.
Musibet: Afet, bela, felaket.
Ehemmiyet: Önemli olma, değerlilik, kıymetlilik.
Havf: Korku.
Mahfî: Gizli, saklı.
Mahiyet: iç yüz, esas, asıl, temel özellik, temel gerçek.
Aksam-ı kesîre: Çok kısımlar.
Kesîr-ül vuku: En çok olan, en çok görülen.
Vech: Yön, taraf, yüz. *Tarz, biçim.
Beyan: izah, açıklama, anlatma.
Cehil: Cahillik, bilgisizlik.
Tard: Kovma.