1. 76.
    0
    dur lan yeni episode'lar gelmiş alone i break ile okuyayım şunlarıda beynim iyice tost makinasında yansın.
    ···
  2. 77.
    0
    @41 ile çenemi yere düşürdün arkadaş, resmen hayatımdan bir an çaldın lan orda.
    ···
  3. 78.
    +6
    şu hamburger olayından aklıma bir şey daha geldi. mcdonalsda doğum günü yapma olayı vardı bir de beyler hatırlar mısınız bilmem. üzerinde sapık görünüşlü o korkunç palyaçonun resminin basılı olduğu ufak kartlar dağıtırdı 'bazı' çocuklar, 'bazı' diğer çocuklara doğum günlerinde. kartın üzerinde genelde 'seni de doğum günüme bekliyorum' gibisinden bir yazı olurdu kendiliğinden, altındaki boş satırlar doğumgünü olan çocuğun annesi tarafından doldurulmuş olurdu 'saat bilmemkaçta bilmemnerdeki mcdonalsta' diye. nerden mi biliyorum? bir defasında bu davetiyelerden bir tanesini yanımda oturan kıza vermişti biri.ben de bütün cesaretimi toplayıp bakmak için izin istemiştim. kız yüzünde nemrut bir ifadeyle uzatmıştı kartı ama elime almama izin vermemişti. zaten hemen çekti.ama o birkaç saniye içinde ben kartın üstündekileri kafama kazıdım. mcdonaldsın maskotları kırmızı bir arabaya binmiş, çimenli bir yolda gidiyorlar. gökyüzünde bulutlar var. maskotlar zorro gibi maske takmış bir adam,o sapık palyaço, patatese benzeyen bir şey ve mor renkli şapkamıs bir şey takmış büyük sarı bir kuş(ya da ördek, emin değilim).öyle canlanıdırdım ki o an kafamda o doğumgününü. sanki büyük ve kocaman bir klüp gibi. sınıfın kısa etek giyen, ikisi sarışın üç kızı.ki bunların beslenmelerinde de hep benim tadını hiç bilmediğim şeyler olurdu ve süslü püslü kalemlerle yazarlardı. saçları amerikan traşlı dört erkek. biri sarışın,ben de sarışınım ama o benden daha sarışın sanki. onun gözleri de mavi.bir tanesi, esmer ve gözlüklü ama okula knex mi ne onlardan getirir hep. diğer ikisi de amca çocukları. şişman ve acımasızlar, zengin olmalarına rağmen onun bunun öteberisini çalmaktan hoşlanıyorlar, ama ne yazık ki benim kadar yetenekli değiller bu konuda. işte bunların hepsi toplanmış, hamburger yiyorlar ve kafalarında o karton taçlardan var. büyük ihtimalle çocuk menüsü yiyorlar ve o muhteşem oyuncaklardan alacaklar. çıkışta sinemaya gidilecek.ya da sinemaya önceden gidildi ve 101 dalmaçyalıyı izlediler. işte kısaca bunlar canlandı gözümde o bir kaç saniye içinde.ama yıllarca gitmedi gözümün önünden.
    ···
  4. 79.
    +1
    hamburger köftesinin içinde amonyak olduğunu bilmem duymuş muydunuz? mikropları kırmanın en iyi yolu bu çünkü. internette 'pink slime' yazıp aratın. hatta videosunu izleyin. yaşam sevinciyle dolup taşacaksınız.
    ···
  5. 80.
    +3
    evet beyler,bu başlığı sevdim. gibleyen olsun olmasın kusmaya devam edicem. şimdilik hoşçakalın minik kelebeklerim.
    ···
  6. 81.
    0
    sakso dedın de 5 gündür çekmiyordum amk yüzüme boşalıyordum az kalsın boynuma sıçradı demekkı 10 gün çekmesem yüzüme fışkırçak amk
    ···
  7. 82.
    0
    @67 bebişim saksoyla osbiri karıştırmışsın.bir daha çişe kalkınca bilgisayarı açma. uyku sersemi saçmalıyorsun
    ···
  8. 83.
    0
    @60 panpam o kuşu hikayeyi okyuan anlar ama yine de ebemi gibtin be panpam
    ···
  9. 84.
    +1
    @69 vaay yaratıcı panpam demek burdasın ha. yannan kürek inci şairininiz aforizmalara devam edecek. artık bu başlığa taşıdım pislik dolu bilinçaltımı
    ···
  10. 85.
    0
    @70 panpa senin hikayenin ortasında koptum bi yakınım ameliyat oluyordu sen bitirdin ben başladım 1 gecede okudum kalanını içim dışım parçalandı amıma koydun. burayı da okuruz senin için
    ···
  11. 86.
    0
    alın bakalım beyler sizin için:
    http://www.youtube.com/wa...eature=endscreen&NR=1
    ···
  12. 87.
    +4
    altı yaşımdaydım.bir kavanoz kapağına kağıttan kestiğim balıklar koymuştum. orası benim 'havuz'umdu. nereye gidersem gideyim balık havuzumu yanımda zütürüyordum. rengarenkti balıklarım. melek balıkları, yannan balıkları kürrek balıkları.her neyse. hayalimde en güzel en nadide balıklar ordaydı.ne kadar balık gördüysem işte o güne kadar. çoğunu da hayal ediyordum. sonra annem bir gün farketti havuzumu.bir şey demeden alıp savuruverdi. sokaktaydık.çöplük gibi bir şeye döktü balıkları. ağlamadım.zaten ağlamak pek sökmezdi. yani bizde yoktu öyle şeyler. aman neden ağlıyorsun bilmemne diye soran olmazdı. çok çok bir tane okkalı yerdim suratıma. neyse,benim hayaller döküldü gitti kısacası. nerdeyse bir okyanus dolusu balık döküldü sokağa. çırpınmaya başladılar. yapabileceğim bir şey yoktu. arkama baka baka gittim.o gün bu gün gözüm arkada yürüyüp duruyorum. balıkları döke döke gidiyorum. arkamda bıraktığım yol balık halinden farksız.
    ···
  13. 88.
    +3
    okulda spermleri öğrendiğim zamanlardı. onları kurbağa yavrularına benzetmiştim.'iribaş' lara yani. bizim pislik yuvasında bunlardan bol bir şey yoktu. nerde bir su birikintisi, nerde sidik gibi ufak bir su,hep bunlarla doluydu. birden hem spermlere hem iribaşlara sempatiyle doldu içim. benden de çıkıyordu bunlardan ama ben göremiyordum, demek ben de o mikrop dolu sular gibi bunlardan üretiyordum devamlı. iribaşlar ve spermlerim.bir evcil hayvanım olması gerektiğine karar verdim. çok fazla aramama gerek yoktu. gidip bir pet şişenin dibine koydum iki üç kurbağayı. yattım uyudum. gece bir sesle uyandım: 'hey dede, besle bizi.' kurbağa yavruları konuşuyordu.bir parça ekmek buldum.'istemeyiz' dediler.'bizi bize benzeyenle besle'.bir müddet konsantre olmaya çalıştım.'kusura bakmayın ama pek ciksi değilsiniz' dedim onlara. gözlerimi kapattım. biyoloji öğretmenini düşündüm çaresiz.fen bilgisi deniyordu o zamanlar. neyse.memeleri vardı ve benim için yeterliydi. yoksa suratı..yok yok, benimkinden çirkin değildi. neyse,işimi gördüm.ve yatağa döndüm. çok uykum vardı. gün doğarken uyandım. şişeye baktım, kurbağalarım gitmişti. hafif bir gürültü duydum. pencereden biri(ya da bir şey) çıkıp gitmekle meşguldü. upuzun,pullu bir kuyruğu vardı. bana göz kırptı galiba. emin değilim çünkü hava henüz tam olarak aydınlanmamıştı.
    ···
  14. 89.
    0
    kapağına bakmadan aldığım defter hello kittyli çıktı.
    ···
  15. 90.
    0
    annesi gladyatör
    ···
  16. 91.
    0
    kimin annesi gladyatör
    ···
  17. 92.
    0
    rızırvıd
    ···
  18. 93.
    +2
    az önce sevdiğinden uzakta olanların başlığına gittim. platoniklere imrendim. aldatılmışlara imrendim. terkedilmişlere imrendim. öyle bir lanetle lanetlenmişim ki,işte dedim ya başlarda da hayat bana gösterip de vermiyor aga. keşke göstermese. keşke hiç sevilmeseydim. keşke deliğimden çıkmasaydım. keşke kaskatı ve ayı devam etseydim.ama bir gün biri seni insan yapıyor,ama bir bakıyorsun insanlık yok.ya da insanlık bir kişiymiş.o da yitip gitmiş. kuş gibi uçmuş gitmiş.
    ···
  19. 94.
    +5
    ayıların gibinde kemik olduğunu duymayan var mıdır bilmiyorum.ama belki bazı puştların bu ayı gibi kemiklerinden mücevherlerle bezeli kokteyl karıştıracakları yaptığını,ve zenginlikten ne yapacağını şaşırmış bazı huur çocuklarının bunları servet pahasına satın aldığını bilmiyorsunuz. satın alacak bir şeyi kalmayanların hikayesi diye kitap yazmak istiyorum. zengin kesimi kimse anlamıyor. kimse onları sevmiyor. oysa onların tek istediği içkilerinde ayı gibi aroması. neden bu kadar vicdansızsınız? leave britney alone!
    ···
  20. 95.
    +5
    ayıların insanları kaçırıp karısı yaptığını duymuştum. düşük cümlelerimi gibeyim. neyse.çehov olmaya niyetlenmediğime göre sorun yok. konuya dönelim. ayı seni kaçırıyor, inine zütürüyor. hunharca gibiyor.ama senden hoşlanıyor.bu nedenle zıkkımlandığı şeylerin artıklarını senin tarafa atıyor.ye ve hayatta kal. sonra yine gibil. ölmek iste ama o beş günlük leziz tilki leşine hayır diyeme. kendini tutamayıp ye,hayatta kal. sonra akşam 'kocan' gelip seni gibsin. acıyan zütüne lanet et,ölmeye karar ver. ama kendini tutama. pazartesi günü diyete başlıycam de,başlayama.ne kadar iradesizsin amk. işte senin hayatın dede.
    ···