inci sözlükten çok hikaye okumuşluğum var senelerdir quantumdan tutun enrique igleases hero klibinin url sini ezberleyen çocuğa kadar çok severek ve gülerek okudun hepsini. dayanamadım ben de başımdan geçenleri anlatmak için üyelik oluşturdum giblenir miyim bilmiyorum ama anlattıktan sonra bir daha girmeyi düşünmüyorum. samimiyetinize güvenerek bunu yapmaya karar verdim umarım giblenirim

hero klibi diyince aklıma o eti cinler ve cappy ler geldi bak yine

Neyse biz müfitle her gün konuşuyoruz sabahtan akşama kadar. Müptezel olduğu kadar da dininden de taviz vermemeye çalışan, o zamanlar beş vakit namazını kılan bi çocuktu. Sabah namazına kadar konuşurduk o da sabah namazını kıldıktan sonra uyurdu. Neyse günler su gibi geçiyo, ben ilk günden saymaya başladım tabi kalan süreyi ne zaman gelecek diye. Ama müfit, geleceği güne kadar benim duygularımın değişeceğini düşünüyordu hep. Ben de 3 ay bekleyecek kadar yoğun duygular beslediğimi tahmin etmiyordum. Ara sıra kavga ediyorduk, gitmeden önce beni mustafaya emanet etmiş hatta. Sevgili olmasak da sahipleniyormuş, biri bana ters bişey söyleyince mesaj atıp kızıyormuş falan. Ben hep gittiğimiz o sitwdeki kafede garsonluk yapmaya başladım. Orda personel bi abi bana müfitin eski sevgilisiyle yattığını, sonra bunun ortaya çıkıp nasıl sitenin birbirine girdiğini anlattı. Ben de ağır salağım işte sinirsel kaşıntı hastalığım var sağ elimin üstünü kaşıya kaşıya derisini falan kaldırdım bir hafta falan kullanamadım eli, patron da işten kovdu bu yüzden zaten. Müfitle de bi ton tartıştık bu yüzden. Tabi ben geldiğinde sarılabilir miyim diye izin isteyecek kadar çaresiz bi halde olunca, başka bi kızla yatakta hayal etmek zoruma gitmişti. Bi gün bu yine afganistanda ağır ortamlarda takılırken ben de arkadaşlarımla bi panpanın evinde içiyorum 5 kızız. Ama sorsanız tesettürlüyüm o zamanlar işte tam gerizekalıyım müfit dindar diye düşündüğümden yaranmak için kapanmıştım falan. Şimdi öyle değilim tabi o meseleye de geleceğim. işte vodkasından viskisine, birasından şarabına içip iyice cacık yapınca muhabbeti kırmızı kırmızı kusmaya, küvete kıyafetlerle girip başımdan aşağıya leğenle soğuk su dökmeye falan başladım. Bi ara messengerdan aradı fok balığı gibi ağlıyordum o sırada. Çok sinirlendiği için kavga etmiştik. Engellemişti beni. Bi gün arkadaşımın abisi beni evde sıkıştırıp öpmüştü, bunu anlatmıştım binlik olsun diye vereceği tepkiyi ölçmek için. Delirmişti falan hoşuma gidiyordu tabi.

O zaman başlayayım. istanbulda beylikdüzüne bağlı bir semtte oturuyorum. Bundan 2 yıl önce 2015 3 martta tanıştım çocukla. ismi de müfit olsun söylemeyeyim gerçek ismini. Biz bununla aynı ortama giriyorduk hep fakat ne ben tanırdım onu ne o tanırdı beni giblemezdik birbirimizi. Hatta bir keresinde ivana serti işletmiştik telefondan ortam içinde, o konuşmuştu. ilk aradığımızda açmamıştı tabi ama sonra arkadaşın biri "ivana telefonu aç ben mustafa" diye mesaj atınca yanıt bulmuştu çağrılarımız. Sanırsam menajeri açmıştı, huur evladı gibilerinden bi laf etmişti müfite. O günlerde bilmiyordum tabi bizimkinin annesinin vefat ettiğini

O zamanlar iğrenç bir insandım bi kıza hiç yakışmayan hareketlerim vardı. salak salak bağırıp çağırır, erkeklere yumruk sallayıp sigara ver lan diye küfür ederdim bildiğiniz erkek fatmaydım. Şimdi düzeldim neyse ki müfit sayesinde. Bundan kaç ay sonrasıydı bilmiyorum tabi, hep sitede takılırız biz büyük bi çarşı var içinde yok yok. Kuaförlerden tutun marketlere tuhafiyelere kozmetik mağazalarından kırtasiyelere kadar. 3 martta ne hikmetse kimseyi bulamadım sitede. Çarşının en alt katında bi internet kafe var, tam yanında da berber. iki arkadaşı gördüm orda, Muhammet ile Recep. Muhabbet ederken bizim müfit indi merdivenlerden. 2015de bile tiki zincirleri takıyordu pantolonunun yanına ama nedense hiç sırıtmıyordu onda. Dışardan hep müfiti müptezele benzetirdim, meğer öyleymiş cidden. Yanımıza gelip arkadaşlarımla sohbet etti biraz. Ertesi gün afganistana gidiyormuş 3 ay gelmeyecekmiş falan filan benim gibimde değil anlatıyor öyle. Dışarı çıkıp takılalım gibi bi laf etti benim arkadaşların gibinde olmadı berbere gidicez diyip tüydüler. Müfitin de suratında napalım sana kaldık ifadesinden sonra anladım ki takılmak istiyordu. Kalktım çıktık çarşıdan sonra sitenin içine

Neyse günler böyle kavgayla gürültüyle geçti. Bazen bana çok güzel konuşuyordu ben o da bişeyler hissediyordur diye düşünüyordum ama olmuyordu bi türlü. 3 ay öyle böyle geçti. Dönmesine sayılı günler kala saat kaçta sitede olacağını sordum buna. ilk gittiğinde öğleden sonra 3e doğru falan demişti ama sonradan kapısında beklerim diye korktuğu için gece 3 demeye başladı bana. Anladım bi takluk olduğunu. 3 haziranda gittim bunun kapısının önünde oturuyprum o saatlerde. Ablasını falan elinde poşetlerle eve girerken gördüm dedim heralde geliyorlar o yüzden hazırlık yqpacak. Bi heyecan bastırdı tabi ama sonra ablası çıktı gitti evden. Umudu kesmişken bi daha ablası eve girdi sonra. iyice beynim turşu olmaya başlayınca taktım kulaklığı, tam in this moment - the fighter dinliyordum ki kapının önüne bi taksi yanaştı. içerde ön koltukta babası, arkada da müfit vardı. Utancımdan elimle yüzümü sakladım, o apartmana girene kadar kafamı kaldırıp bakamadım hiç. Annemden en yakın arkadaşlarıma kadar herkese müfiti gördüm diye haber verdim. Sitede dolanıyorum önüme gelene müfiti gördüm diye bağırıyorum falan salakça bi mutluluk var üzerimde kara kara giyinmişim falan zaten hava da sıcak yanıyorum altımda deri gömlek ölüyorum. Neyse sitede ördekli park var işte geçtim kız arkadaşlarımla oturuyorum bunlar kalktı voleybol oynuyorlar falan ben de kulaktık taktım. iki arkadaşımın koşarak bana doğru geldiğini görünce çıkardım tekrar kulaklığı. Müfit bulunduğumuz parktaymış, arka taraftaymış, herkese afganistandan getirdiği marlboro light lardan dağıtmış vs. Ben arkamı dönüo bakmadım eşşek gibi biraz ağırdan satayım dedim de o parktan çıkınca yanıma ufaklık olan batuyu aldım dolaşır gibi yapıp denk gelicem müfitle. Yaptım dediğimi, beni gördü seslendi falan. Tokalaşıcaktım erkek gibi tokalaştığım için fırça yedim bi türlü beceremiyordum kız gibi davranmayı. Zaten sarılabilir miyim diye izin almıştım ama herkes müfiti sevdiğimi bildiği için yanlış anlaşılmasın diye yalnız olduğumuzda anca

O zamana kadar çok konuşkan bi tip olduğunu da pek anlamamıştım ne yazık ki gece yarısına kadar hiç susmamıştı. Annesinin 3 ay önce kanserden öldüğünden falan bahsetti. Ondan da öncesinde sitede ettiği kavgaları, çocuğun teki tokatladı diye sitenin içinde döner bıçağıyla kovaladığını, uyuşturucu bağımlısı olduğunu falan anlattı. Ben de sanal ortamda takıla takıla asosyallikten esrarın ne olduğunu dahi bilmeyen bi tipim. Gerçi keşke hiç öğrenmeseydim diyorum da neyse. Merak sardı beni bi anda. Dedim ben de denemek istiyorum falan. işte yarın afganistana gitmeseymiş denettirirmiş ama 3 ay sonra içirirmiş sözmüş falan anlaştık bununla. Sonra biraz kız ol dıbına koyim seni ilk gördüğümde dünyanın şüphesiz en mal kızı (!) dedim diyor bin. Haklısın falan diyorum ben de, ezik hissettim o an. Bi ara annem aradı, kötü oldum yanında açamadım o zamanlar çok vicdan yapıyordum annesi öldü diye. O akşam numaramı aldı beni faceden ekle diyip soy ismini söyledi umarım soy ismimi hatırlarsın diye de ekledi üstüne. Eve gidince soy ismini değil de ismini unuttum dıbına koyim. Neyse çok eğlendirmişti beni bütün gece onu düşündüm. Bi yandan da ne kadar bahtsız olduğumu, 3 ay onu tekrar göremeyeceğimi getirdim aklıma. Geçici heves diye düşünmüştüm fakat o tarz durumların içerisinde bulunmak nedense hoşuma gidiyordu. Hayatım boyunca platonik takılmıştım erkeklere hiç sevgilim falan da olmamıştı alışkanlıktı sanırsam. Ama çok yanlış düşündüğümü henüz fark edememiştim

annem babama nasıl verdi acaba neler hissetti

written by enlargeyourpenis

saygıyla anıyoruz

Ertesi gün hep takıldığımız kafeye gittim. Bikaç saat sonra da onu gördüm. Bu afganistan türkmeni işte gözleri de hafif çekik falan ama sonra tokata göçmüşler heralde. Yanında da onun gibi bi çocuk vardı kuzeniymiş o da. Batu diye ufaklık var bizim onu maşa yapıp masaya gelmelerini sağladım. Oturuyoruz tabi akşam gidecek diye herkes masaya geliyo müfit gitme demeler falan. En sevdiğim arkadaşım geldi sonra mustafa. Gittim söyledim kanka aşık oldum dedim giblemedi aslında ben de giblemedim kendimi. Sonra uğurladık müfiti, mustafa onunla beraber biraz daha yürümüş. Söylemiş işte hoşlanıyo falan demiş gibtiri taktan muhabbetler. Gitti işte o akşam. Ertesi sabah mesaj falan attı bilmiyomuş gibi davrandı. Ben de bildiğini bildiğimi söyledim. Orda başladı bütün olay asıl. Karşılık veremeyeceğini ama arkadaş olacağımızı, iyi biri olduğumu lakin çok yanlış zamanda tanıştığımızı söyledi. Ben de salağım geme platonik takılıcam ys hoşuma gitti içten içe

Her şey güzeldi ama aslında hiç aklıma getirmek istemediğim, beni çok üzen, kahreden bi gerçek vardı. Müfitin evli olan ablası eşi ve çocuğuyla birlikte arabistanda yaşıyordu. Müfitin de babası onu oraya gönderme kararı almıştı. Orada 7 yıl kalacaktı. Ve gitmesine bir aydan bile az bir zaman kalmıştı. O sarıldığımız günden sonra hep aklıma gelir oldu bu konu. Hiç istemiyordum gitmesini hatta durup dururken ağlıyordum bu yüzden. Sonra o gitmeden önce hiç unutamayacağım bi şeyi daha tecrübe edinmek istedim. O zamana kadar öpüşmemiştim kimseyle, hala nasıl söylemiştim bunu bilmiyorum ama ondan beni bi kez öpmesini istedim. Bakarız dedi dıbına koyim dplfpslgpsö neyse bi gece arkadaş ortamındayız yine herkes dağıldı yalnız kaldık. Ben karşısında oturuyorum. Yanına oturmamı söyledi. Oturdum ama arada mesafe vardı baya çocuğun dibine giremiyordum ki utançtan. Yaklaş biraz dedi zütümden ter aka aka yaklaştım yanına. Bi 10 dakika falan oturduk. Bana yaklaşamadığını, dokunamadığını, çok saf ve temiz olduğumu, hem de beni umutlandırmak istemediğini söyledi. Aramızda bi duvar varmış gibi hissediyormuş. Gülümsedim ben de duvarı yıkmaya çalışırmış gibi elimi havaya savurdum komiklik yapıyorum sözde dıbına koyim ne salakmışım. Neyse annem arayıp eve çağırdı sonra saat kaç oldu dıbın evladı çabuk gel diye. Son beş dakika oturayım diye düşündüm işte bi umut. Tam kalkacaktım ki öptü beni o akşam. işte o özel olan çardağın da hikayesi buydu

10 gün boyunca yazmıştım. 23 temmuzda yanı doğum gününde tokattan dönmüştü. Apar topar dönmesinin sebebi ise ablasının yeniden delirmiş olmasıydı. O mesele de şöyle, daha önce arabistanda oğlu ve kocasıyla yaşadığını söylediğim ablası ailesiyle birlikte ara sıra istanbula gelip buradaki evlerinde kalıyorlardı. Bu kadının cinli minli bi takım şeyler vardı başında. Zaten müfitin ailesine büyü yapıldığını söylüyordu sürekli müfit. Neyse kadın delirince döndü apar topar. Ben de o sabah ona doğum günü mesajını yolladım. Teşekkür etti ama barışacağımıza dair bi konuşma yapamadık. Fazla da üzerine gitmek istemedim. Akşama doğru kafede gördüm onu. Küs olduğumuz süre zarfında sinirsel kaşıntı rahatsızlığım tetiklendiği için elim kolum sargılı geziyordum bu yüzden garip bakmıştı bana. Ortak olan arkadaşlarımla konuşuyordum sürekli. Özellikle en sevdiğim arkadaşım diye bahsettiğim mustafayla. Mustafa peygamber soyundan gelme seyit olduğundan, müfitin ona karşı olan dostluğu bi başkaydı. Zaten mustafayı sevmeyen kimse olmazdı. Kuşkusuz dünyanın en komik insanı ve en iyi dostuydu bu yüzden müfit de onu en yakın arkadaşı gibi görüyordu. Ben mustafanın duruma el atmasını istiyordum fakat mustafa müfitin hayatına müdahale etmek istemiyordu. Yakın zamanda life in color'a konsere gideceklerdi. Bilet ücretini ödemem şartıyla bunu yapacağını söyleyip dalga geçiyordu benimle. Ben de çulsuzun tekiydim zaten bilet falan alamazdım ona. Konserden 6 gün öncesiydi sanırım. Ergenliğin en ağır zamanlarında olduğumdan, ilaç içerek intihar girişiminde bulundum. Ama bu içimden inşallah ölmem diye geçirdiğim bi intihar yöntemiydi yani bi nevi ilgi çekme intiharıydı. Yapacak başka bişeyim kalmadığı için saçma salak planlar kuruyordum kendi kafamda. Bi şekilde kulağına bunun söylenti gibi gitmesini sağladım lakin durum beklediğimin tam tersi oldu. Daha çok sinirlendi. O gece kapısında beklemek için yine evden kaçtım. Gece saat 3 gibi arabayla onu arkadaşlarının eve bıraktığını gördüm.

Günler geçtikçe müfitle yakınlaşmaya başladık. Kafamda kurduğum ve beklediğim bir şey değildi. Tamamen olaylar doğaçlama gelişiyordu ve ne yaşıyorsam hayatımda ilk kez, en masum duygularımla yaşıyordum. Bikaç gün üst üste boşalttıkları eve girip çıktık. Her geçen gün biraz daha ileriye gitmiştik ama tamamen ilişkiye girmedik hiç. Daha doğrusu o bunu istemedi bu da beni biraz şaşırtmıştı diğer erkeklere nazaran. Daha önce sevgilisinin bekaretini aldığını ve bunun çok kötü bi duygu olduğunu söylemişti. Bu yüzden tekrar böyle bişey yapmak, benim de gençliğimi elimden almak istemiyordu. Ben de gerek duymuyordum zaten. Bir iki gün sonra da site yönetimine daireyi tamamen boşalttıkları için anahtarı teslim ettiler. Artık girebileceğimiz bi ev de yoktu. Son akşam ben yine bi yakınlaşmadan sonra eve döndüğümde, iç çamaşırıma bi miktar kan aktığını gördüm. Bu tarz konularda çok bilinçsiz olduğumdan, bekaretimin gittiğini düşündüm ve bunu müfite söyledim. O gün bunu bilerek yaptığımı, kendimi ona kakalamaya çalıştığımı düşündü. Yalancı diyip ağır laflar ettikten sonra beni hayatından çıkardı. Hayatımın en büyük şokuydu, deli gibi ağlayarak eve gittim o akşam. Evde sinir krizleri geçirmeye başladığım için annem karşı dairede oturan kız arkadaşımı çağırdı. Son çareyi müfiti aramakta buldular. Müfit ertesi gün çanakkaleye gidecekti, annem de tatlı bi dikle gitmeden önce görüşüp konuşmamızı rica etti. Müfit bunu kabul etse de döndükten sonra gerçekleşebileceğini, sabah çok erkenden gideceğini belirtti. Yalan söylediğini, benimle görüşmeyeceğini sezmiştim. Sabah erkenden evden çıkıp kapısının önünde bekledim saatlerce. Ama evden hiç çıkmadı. Hava soğuduğundan eve dönmek zorunda kaldım. O akşam ona hiç yazmadım. Sanırım birkaç gün sonra, çanakkaleden döndüğü ana denk geldi de ben onu aradım. Defalarca suratıma kapatmış olsa da çok direttiğim için konuşmak mecburiyetinde kaldı benimle. Yalvar yakar ikna ettim, sabaha kadar kendimi ifade etmeye çalışıp düzeleceğimden bahsettim.

ilk 2 gün görüşemedik, arkadaşlarından bana vakit ayıramadı. Zaten o geldiğinden beri de her şey değişmişti sanki. Eskisi gibi mesaj atamıyordum, mesajlaşırken utanıyordum falan görünce o selam vermeden ben selam veremiyordum. Neyse 3üncü gün bi cesaret geldi arayayım dedim. Sitedeymiş o da yanına çağırdı beni. Villaların olduğu kısımda ucz market var, çaprazında bi çardak. Orada bekliyormuş. Gittim, sarıldım en sonunda ama kalbim yerinden çıkacak gibi neden o kadar heyecanlıyım bilmiyorum. Platonik olduğum ama sanaldan değil de reelden olan tek çocuktu belki de ondandı. Canlı kanlı görebildiğim, dokunup sarılabildiğim, kokusunu alabildiğim ilk erkekti böyle duygular hissederek. Ama bi gariplik vardı müfitte. Çenesi tir tir titriyordu, ter akıtıyordu bi yandan. Yazın ortasında neden titrediğine anlam vermeye çalışırken, uyuşturucu kullandığını anladım. Dediğim gibi o zamanlar o kadar bilinçsizim ki, yaşadığı kafanın extacy olduğunu bilmiyordum esrar kafası sanıyordum. Bana içirecek diye söz vermişti gitmeden önce. O yüzden bizi yanımızda duran apartmanın arkasında iki kişinin beklediğini söyledi. Kalktık gittik. Kuzeniymiş ikisi de. Kadir ile Hamza abi. Sarılmış bi sigara vardı tam içirecekti çarşaf açıldı bütün dalga döküldü yere. Ya ex yuttuğundan böyle oldu ya da cidden içmeyeyim diyeydi bütün bunlar. içemedim. Bana istediğim kadar sarılmamı, bi daha böyle olamayacağımızı söyleyince, attım kendimi kollarına. Çok da utanıyordum ama yapacak bişey yoktu bi daha yakın olamamaktan iyiydi. Annem falan darladı beni sonra çok duramadım bunlar beni eve bıraktılar. O da o akşam zeytinburnuna gitti 3 gün orda kaldı. Döndüğünde esrar getirmişti. O güne kısmet oldu. içtik sonra ama ben onun gibi çenemin titremesini, terlemeyi falan beklerken bayılacak gibi oldum uykumu getirdi kafayı çözemedim tam. O zanan öğrendim zaten aslında o gün esrarla birkikte ex yuttuğunu. O akşam da esrar içmeyi tecrübe edinip evime döndüm

Aa beni anlatacak Amina kodumun siskosu

Olaydan yaklaşık bi hafta sonra, müfitin çocukluk arkadaşı sena beni kafeye kahve içmeye davet etti. Kabul edip yanına gittim ben de. Açacağı konu netti kafamda, vereceğim cevapları hesaplamıştım. Ama sorduğu soru biraz düşündürmüştü beni. Çünkü o günün 2,5 hafta öncesinde falan, deryanın evinin kapısının kilidi kırılmıştı. Bu yüzden kızlar bi sapığın bunu yapmasından korkmuşlar fakat benim de apartmana girerken görülmem durumu bana çevirmişti hafiften. Müfiti hala sevdiğim için huzursuz etmeye çalıştığımı inkar etmedim lakin bunu yapacak kadar ileri gitmeyeceğimi söyledim. Kızların bi sapıkla başlarının belada olabileceğini öğrenmiş olmuştum en azından. Üzerimdeki şüpheler kalkmış mıydı bilmiyordum ama olaylar onları huzursuz etmeme olanak sağladığı için iyi hissediyordum

Devdıbını da yarın yazayım zaten pek gibleyen yok ama incide bi anım kalsın fena olmaz okuyanlara çok teşekkür ederşm bu arada ^^

Ertesi gün annemden kız arkadaşımda kalmak için izin aldım. Dışarda sitede sabahlayacaktım, müfiti davet ettim tabi hemen. O da kabul etti. Gece 1e doğru aynı çardakta buluştuk. Yine bana uyuşturucu hikayelerini, gittiği edm konserlerini falan anlatmaya başladı. Hayır sıkıcı da değil herif ne anlatsa komik. Şey dedi sonra, gece çok trip olursa eve gideriz tabi senin için problem olmayacaksa. Ben de onayladım nedense kimseye güvenmiyordum ona güvendiğim kadar gözüm kapalı giderdim evine. Çardakta dizlerime başını koyup uzandı falan hala anlatıyor hikayelerini. Arada bi elimi tutup öpüyor elimin üstünü çok hoşuma gidiyor ama sevgili olmuyor işte ben de anlam veremiyorum buna. Neyse saat ilerleyince evine gittik. Sitenin başka bi dairesine taşınma aşamasındaydılar evde bi dolap, çekyat falan kalmıştı kimse yoktu. Rahattık o yüzden. izin isteyerek tişörtünü çıkardı sıcak olduğundan. Sonra kafasını küvete sokup saçlarını yıkattı bana. Annesi hariç saçlarını yıkana ilk kızmışım pdlfpelfpeldpe ilke bak dıbına koyim. Kaldığımız odada yere bi yorgan atıp uzandı, sen çekyatta yat ben yerde yatarım falan dedi. Uyumasını istemedim tabi sabaha kadar vaktimiz vardı zaman geçirmek istiyordum onunla. Uykusu açılsın diye tekrar dışarı çıkıp hava aldık. Eve geri döndüğümüzde yerde yatmasını istemediğimi, çekyatta yan yana yatabileceğimizi söyledim. Öyle de oldu. Ama güvenmekte hata etmediğimden de emin oldum. Beni öpmekten başka hiçbir şey yapmadı. Bu yüzden huzurluydum. Benden cinsel açıdan bi beklentisi olmadığını biliyordum çünkü. Yani en azından o zamanlar olmadığını

Bundan tam bi hafta sonra, arkadaşlarımla sitede vodka içmiştim. Gece saat 2:30 civarlarında eve dönüyordum. içimden bi ses müfiti aramamı söylüyordu sürekli, en sonunda dayanamadım, aradım. Açtığında kafamın çok güzel olduğunu, kapatmamasını söyledim. Kapatmadı o da, ne içtin, ne kadar içtin, nerdesin falan diye sordu. Sorularını cevapladıktan sonra görüşmek istediğimi, çok değiştiğimi söyleyip görüştüğümüzü de kimseye söylemeyeceğime dair yemin ettim. Kabul etti o da. Çok şaşkındım, koşa koşa siteye geri döndüm. 7 ay sonra ilk defa görecektim onu karşımda. Hatta belki sarılmama bile müsade ederdi diye kafamda kuruyorum sürekli. Oturduk konuşuyoruz. Sırtıma masaj yaptı sonra. Sapık gibi imalı imalı şakalar yapmayı ihmal etmedi. O gün anladım müfitin hala aynı müfit olduğunu. Sarıldım sonra bikaç defa. Gece 3:30 gibi eve dönecektim. Bu görüşmenin sadece o gecelik olduğunu, bi daha görüşmeyeceğimi sanıyordum fakat ben gitmeden önce eve gittiğimde arayabileceğimi söyledi. Mutluluktan ağlayacaktım nerdeyse. Koşarak eve gidip aradım onu. Kısa bi süre önce işe başlamıştım, sabah 7de kalkacaktım ama umrumda değildi. Aradım saatlerce konuştuk telefonda. iş yerindeyken de mesajlaştık ara sıra. Günün akşamında da görüşüp esrar içtik. Çok duramadı çünkü yine herkesten gizliyorduk görüştüğümüzü. Gitmeden önce de öptü beni. 7 ay sonra yine o eski heyecanlarımı yaşıyordum, çok garipti. Ertesi gün anlatmış arkadaşına, yine görüştük ama o gece ben eve gitmedim. Ex yutup sabahladık. Sonra işe gidemediğim için kovuldum. Müfit suçlu hissediyordu kendini bu yüzden. Çok da umursamadım iş yerini. Çalıştığım kadar ücret alacaktım. Birlikte konsere gideriz diye planlar yapıyorduk. Arkadaş ortdıbına geri döndüm tabi ben yine. Herkes şaşkın, nasıl barıştınız falan soruyorlar. Anlatıyorum ben de. Müfit bana karşı daha farklı. Sanki yavaş yavaş seviyormuş gibi hissediyordum. ilk bir ay falan aramızda cinsel bişey yaşanmadı hiç. Daha sonra eskisi gibi yakınlaşmalarımız oldu.

29 kasım doğum günümde aradım onu alkollüyken. Açıp ana avrat küfürler ederek kapattı suratıma. Ayrılığın 2. Haftasına kadar hiç arayıp sormadım. Bi gece o aradı beni ağlayarak. Kavga etmiş, kimseyi aramayıp beni aramış falan. Ben de konuşup rahatlattım biraz onu. Ama o konuşma sadece o gecelik olsun istiyormuş, bi daha onu aramamı istemiyormuş. Ben de tamam dedim. Ertesi gün kendisi mesaj atıp durdu. Nerde olduğumu falan sordu yine umutlandırdı beni. Bi ertesi gün ben mesaj attığımda da engelledi. Tam 2. Haftada da öğrendim ki, beni arkadaşının zütüne bakmakla suçladığı gün nispet olsun diye baktığı personel kızdan hoşlanmaya başlamış. Bu durumda direk o kız için benden ayrıldığını düşünmeye başladım zaten. Bi nevi kullanılıp bi köşeye fırlatılmış hissediyordum. Doktor kontrolünde antidepresan tedavisine başlamıştım daha yeni. ilaçların alışma sürecinde olduğumdan bütün bunlar beni fazla etkiliyordu. Zaten ne olduysa bu saatten sonra oldu. Hayatımın bütün gidişatı bu noktadan sonra değişti. Ben artık bambaşka bi nazende olmaya başladığımı hissediyordum.

Yine bikaç gün içinde dayanamayıp aradım onu. Sadece mesaj atmamamı söylemişti arama gibi bi laf etmemişti. Bunu bahane edecektim fakat yine kızdı. Tekrar hayatından çıkarmasından korktuğum için, babamdan tokat yedim moralim çok bozuk o yüzden seni aradım türünde bi yalan söyledim. Yufka yürekli midir nedir hemen inandı salak. Neyse konuşmaya başladık yine. Ama hiç görüşmüyordu benimle eskisi gibi. Bi ortamda denk gelirsek anca. Ben hep bi 15 dakika da olsa baş başa sohbet etmek istediğimi dile getiriyordum ama o beni denk geliriz bi ara diye sürekli geçiştiriyordu. Ramazan ayıydı zaten, o zamanlar herkes sitede sabahlıyordu. Ben de o benimle görüşmüyor diye geceleri evden kaçıp siteye iniyordum denk gelmeye çalışıyordum. Denk gelsek de yalnız olmuyorduk, herkesin dağılmasını bekliyordum ben de ama herkes dağıldığında o da gidiyordu eve. Bi gün yine çileden çıkmış bi şekilde evden kaçıyordum müfiti bulma umuduyla. Tam kaçarken karşı dairede oturan arkadaşımın ablası beni gördü. Ablamı arayıp haber verdiği için eve geri dönmek zorunda kaldım. Neyse ki ablam iş yerinde sayımdaydı, gece çalışıyordu. Bu yüzden bi süre bekleyip tekrar kaçtım aynı gece. Hiçbir yerde bulamadım müfiti. Kızgın ve üzgün bi şekilde eve dönüp ona biraz agresif bi mesaj yazdım. Bi 15 dakikayı bile bana çok gördüğü için böyle işlere kalkışmak zorunda kaldığımı, bu yüzden yakalandığımı ve annem öğrendiğinde bana hiç güveninin kalmayacağını söyledim. O da bana benim gerginliğimin on misli daha gergin bi mesaj atarak tekrar beni hayatından çıkardı. Hem de baya kötü bi şekilde. O dönemde çok kafaya takıyordum sanki yolun sonunda müfit var diye önüme doğaüstü yaratıklar çıksa bile tek başıma üzerlerine yürürmüşüm gibi yersiz bi korkusuzluğum vardı. Bi süre mesajlarıma hiç cevap vermedi. Bayram zamanında tokata köye gitti akrabalarının yanına. O sıralar da doğum gününe son 10 gün kalmıştı. Ben de her gün tarih atıp yazmaya başladığım saati not ederek güzel uzun bi doğum günü mesajı hazırladım.