/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +48 -14
    5,4,3,2,1 sıkı tutunun! Pardon unutmuşum, hikayeyi baştan anlatmam gerek sanırım.

    Yıl 2070, tabi siz teknolojinin geliştiğini düşünüyorsunuz. insalar yer kaynaklarını ele geçirmek için birbirini ezdi. Savaştan geçilmedi. Nerdeyse yerimizde saydık desek doğrudur. Konumuz bu değil. Ben baştan anlatıyım;

    9 yaşındaydım, ama her şeyi hatırlıyorum. Nasıl unutulur ki! Sabah erkenden uyandırılmamla başladı hikaye. Babam her zaman zeki olduğumu düşünür. Tek kelime etmeden yola koyulduk. Erafıma baktığımda insanlar telaş içindeydi napıcağını şaşırmış bir şekilde yere bakıyorlardı. 2 saatlik yolun sonunda vardık. Son görüşmemiz olduğunu bilmiyordum. Son sözleri de şunlardı; "Oğlum unutma, karşına çıkan zorlukları zaten aşıcağını biliyorum. Tek bilmeni istediğim şey; seni seviyorum" ve beni büyük bir kapının önünde bırakarak arabasına bindi ve uzaklaştı. Ağladım, çok ağladım. Biraz sonra büyük kapı yukarı doğru açıldı. Adımı sordular. Konuşucak durumda değildim. Bir kadın geldi. Detayları hatırlamıyorum ama çok şefkatli olduğunu söyleyebilirim. Beni bir odaya zütürdüler ve bana testler yaptılar. Bir kaç dakika sonra konuşmalarıno duydum; "Çocuk aradığımız özelliklerin çok daha fazlasına sahip". Sonrasında uyuya kalmışım.
    ···
  2. 2.
    +20
    Benimle ilgilenen 1 kadın vardı. Hatırlarsınız ilk gün gelen harika kadın. Onun dışında başka insan yüzü görmüyordum. Gerek te yoktu, o kadın bana yeter de artar bile. Her gün bana farklı uzun bir kağıt okutuyorlardı. idman mı anlayamadığım hareketler yaptırıyolardı ama hala da ne olduğunu anlayamam. Böyle böyle çalışmalarla geçiyordu günlerim. Hayatıma tek tutunma sebebim o kadındı. Ağzından çıkan her kelime büyülüyor beni büyülüyor gibiydi. Belki de annemi hatırlattığı içindir. Çocukluğum hep böyle geçti. Anlam veremediğim çalışmaları yapmalarla geçti. Hayatla hiç bir bağlantım yoktu. Yıllar geçti. Artık sorgulamaya başladım. Vücudum inanılmaz derecede iyi görünüyordu çevik, atletikti. Zihnimi de çok zinde hissediyordum. Ama artık büyümüştüm ve bir şeyler öğrenme vaktim gelmişti. Yıllardır saçma hareket yapmalarla ömrüm geçti. insanlarla ilgili en ufak bir fikrim yok. Dünya ne halde, o gün neler oluyodu, ben niye burdayım hepsine cevap bulma vaktiydi...
    ···
    1. 1.
      +1
      Rez bro yorumumu begende bulmak icin ugrasmayayin.bu arada hikaye cok saracak gibi gorunuyor
      ···
  3. 3.
    +20
    Çok panpam istedi diye devam ediyorum ama beynim yoruldu beyler çok iyi yazamassam kusura bakmayın.

    Duvar atışlara başladı. Saniyede 2 bıçak atıyordu. Ben sanki süzülerek dans ediyordum. Matrix mezarından kalkıp tebrik etmeye gelicekti nerdeyse o kadar iyi kaçıyordum. Zaten bu alıştırmayı pek uzun tutmadık. Bir kaç sıyrıkla bundan da kurtulmuştum. " Bugünlük alıştırmamız bitti, ama senden son bir isteğim var" dedi. Elime süpürge verdi ve bu odayı sadece daire çizerek temizlememi istedi. Yaparken başımda bekledi. içimden sürekli küfrediyorum. Koskoca projeye gidicez temizlik yaptırıyolar diye geçiriyorum içimden. Aklıma zihnini okumak geldi. Arkamı döndüm ve hocama odaklandım. Hiç bişey anlamadım ve kafamda bir acıyla irkildim. işime geri koyuldum. Günün sonunda odamıza geçtik. Hepimiz aynı anda geldik odaya. Ne yaptırdıklarını sorduk birbirimize. Matt için radyo frekansları dinletmişler ilk çalışmada, işin garibi radyo adını söylemiş. Frank'i metal bir kutunun içine kitlemişler ve metali bükmeyi keşfetmiş. Elena ya hiç söylemeden bir anda kurşun sıkmaya başlamışlar. Hepsini geri savurmuş. Tony için ise tony'nin karşısına ayna tutmuşlar. işin garibi aynanın arkasında ne olduğunu görmüş. Onun dışında yaptığımız her şey aynıymış ama sadece son yaptığımız ayak işlerinde fark var. Herkesten yeri"X" şeklinde silmelerini isterken benden daire şeklinde istemişler. Hiç birimizin anlam veremediği bir günden sonra yorgun bi şekilde uykuya daldık.
    ···
  4. 4.
    +19
    Adam girdiği gibi" acil çağrılıyorsunuz" dedi. Biz birbirimize bakıyoruz. Daha birbirimizi tanıyamadan ne var bu kadar acil. Sıkıla sıkıla gittik, girdik odaya.5 kişi duruyordu karşımızda. Hepimizin eğitmenleri aynı masada oturuyordu. Bilim adamlarının söylediğine göre 1 hafta sonra gidiceksiniz. Gitmeden önce hala üzerinde çalıştığımız bir çalışmamızı denememiz lazım. Her birinizin 1 özelliği olucak. Özellikler rastgrlr gelicek sizlere daha bileşenleri bir arada tutamıyoruz. Ama özellikler şöyle; çok uzağı görebilme, duyabilme, metal eşyaları uzaktan kontrol edebilme, zihin okuma( bu her zaman işe yaramayabilir) ve manyetik alanlı kalkan. Çok sınırlı sayıda karışım yapabildik o yüzden yaptıklarımızın hepsini sizlere vericez. Şimdi çalışma odalarınıza gidin. Odama gittiğim de bir bardak önümde duruyordu. iğrenç kokmasının yanı sıra simsiyahtı. içtim. Tadı iğrençti. Bir anda damarlarımda genişleme hissettim. Acımaya başlıyordu. En son kendimi yerde yuvarlanırken buldum ve bayıldım.
    ···
  5. 5.
    +15
    Uyandım. ilk düşündüğüm şey özelliğimin ne olduğuydu. Ordaki bi adam özelliğimizi kendimizin bulmamız gerektiğini söylemişti. Pencereden uzakları görmeyi denedim olmadı. Ne kadar iyi duyarım diye uğraştım aynıydı. Metal masayı hareket ettirmeyi çalıştım gerçi nasıl yapıcaksam. Kalkan açmayı falan denedim ama zaten nasıl yapıcağımı bilmiyodum. Öyle boş boş özelliğimin ne olduğunu düşünüyordum. Bizim büyük odaya gitmeye karar verdim. içeri girdiğimdr herkes ordaydı. Matt "en alt katta
    bizim hoca birisini zütürüyo" diyerek kıkırdadı, diğerleride gülmeye başladı. Frank metal çubuğu bizimkilere vurarak eğleniyodu. Tony ise sürekli pencereye bakıyodu. Elena ise tavana bakarak yatıyordu. Yanına gittim " özelliğinin ne olduğunu öğrenebildin mi? Evet kalkan açıyorum ama şu aptallar gibi sürekli yapma gereği duymuyorum. Başımı sallayıp uzaklaştım. Sonradan hatırladım, öğrenmiştim, özelliğim zihin okumaymış. Kendimi vererek bir şeyler yapmaya çalıştım. Tony e odaklandım. Aklında uzakta çıkan bir yangın vardı. Matt acaba başka nereyi dinlesem diye düşünüyordu. Frank başka nerde metal bişey bulabiliceğini düşünüyordu. Elena'yı anlayamıyordum. Sanırım çok şey düşünüyordu o yüzden düşünceleri karışık geliyordu. Yavaş yavaş yorulduğumu hissettim. Bu akıl okuma işi baya yorucuydu. Üst ranzama geçip uykuya daldım.
    ···
  6. 6.
    +14 -1
    Sinirli bir şekilde çıktım odamdan. Koşarak kadının odasına girdim. Kadın dememin sebebi adını hiç bir zaman söylememesi. Odasına girdim ve cevap beklediğim sorularımı sordum. Dünya'da neler oluyor? Benim burda ne işim var? Sakin bir şekilde konuşmaya başladı " Hoşgeldin, ben de ne zaman sorucağını merak ediyordum. Artık gerçekleri söyleyebilirim sanırım. Öncelikle senin buraya ilk geldiğin gün ortadoğu'dan uzaylı istilaları başladı. Bizim boyutumuza geçmeyi başaran yaratıklar bunlar. Yavaş yavaş tüm dünyaya yayılmaya çalışıyorlar. Geçitleri sürekli açık ve sürekli gelmeye devam ediyolar. Şanslıyız çünkü enerjinin yeniden dolması için biraz zaman geçmesi gerekiyor ama teknolojileri bizden 100 yıl ileride. Bilim adamlarımız yakın zaman da onların boyutuna geçmek için hala çalışılan geçitin inşası tamamlanıcak. Ama hesaplarına göre buradan yalnızca 5 kişi geçebilicek ve enerjisini doldurmak yıllar alıcak. Sen de bu proje için değerli birisin. ilk gün geldiğin de tüm özelliklerini inceledik. En önemli özelliğin onların silahlarından çıkan elektriğe karşı bağışıklı olman. insanları delirtme özelliğine sahip bu silah bizi içimizden vuruyor ve kendi insanımız bize karşı savaşıyor. Sen de bu özelliğe sahip nadir insanlardan birisin. Ama yanında zekan ve vücudunun kabiliyet potansiyeli seni önemli biri yapıyor. Burada yıllardır seni eğitiyoruz. Aslında bu proje için hazırlanıyorsun"
    ···
    1. 1.
      0
      Rezzqwe
      ···
  7. 7.
    +13 -2
    Duvara mı anlatıyoruz kendinizi belli edin
    ···
  8. 8.
    +14
    Akşam beni büyük bir odaya zütürdüler orda bıraktılar. Odada 2 ranza 1yatak vardı. Üst ranzalardan birini kaptım, yatarken duyduklarımı sindirmeye çalıştım. Sonrasında uyuya kalmışım. Seslerle uyandım. Kapının dışından sesler geliyodu. Kapı açıldı. 4 kişi girdi içeri. 1 kız 3 erkek. Hepsi birbirine yabancı gibi bakıyordu. Ve kapının kapanma sesi. Bir kaç dakika sessizce yere bakarak oturduk. Ben söze başladım; "Selam ben Nick. Hepsi sırayla konuşmaya başladı. " Ben Elena." Elena sarı saçlı mavi gözlüydü. Gerçekten güzeldi ama yapıcağımız iş yüzünden kafamdan attım bu düşünceyi. Erkekler konuşmaya başladı. "Ben Matt" matt siyah saçlı siyah tenliydi. yannanı büyüktür diye geçti aklımdan biraz gülerek bu düşünceyi de kafamdan attım. "Ben frank" Frank'de sarı saçlı mavi gözlüydü ama cılızdı. Son olarakta tony. Mavi gözlü, siyah saçlı kalıplıydı. Hepimiz hayat hikayelerimizden bahsediyorduk. Elena kalktı cam kenarına gitti. Diğerleri sohbetlerine devam ediyordu. Ben de yanına gittim. Noldu? Diye sordum. "Hayat hikayelerinden bahsetmeyi pek sevmiyorum. Sanırım hatırlamamak çok daha iyi hissettiriyor." Evet anlamında başımı salladım. Sonra bir anda kapı açıldı. iri yarı elinde kocaman silahı olan bir adam...
    ···
    1. 1.
      0
      Bize gang bang yapti
      ···
  9. 9.
    +13
    Beyler harbi kafam basmıyo sabaha seri seri yazıcam biraz uzucak gibi ama yarım bırakırsam tüm sözlük annemi gibsin o kadar net söylüyorum
    ···
    1. 1.
      +1
      Bu söze rez alınır
      ···
    2. 2.
      +1
      Rez aliyorum bro yorumumu beğende bulmak için uğraşmayayım
      ···
  10. 10.
    +10
    Sabah odamızda yanan kırmızı ışıkla uyandık. Bu çalışma zamanı anldıbına geliyordu. Söve söve kalktık yataklarımızdan. Eğitmenlerimiz bizi özel olarak yeteneklerimize çalıştırıcaktı. Herkes farklı mekanlara dağıldı. idmanımıza başladık. ilk başta bana tuhaf resimler gösterdi ne düşündüğümü sordu, ben de kedinin aslanı öldürmek istediğini söyledim ama kelimeler bir anda çıkıverdi, resim de ne kedi ne de aslan gözüküyordu. Bunun gibi örnekler ile devam etti. Sonra 5 insan getirdi. Ne düşündüklerini sordu. 2 sini cevaplayamadım ama 3 ünü doğru cevapladım. Akşam üstü elime ilk kez silah verdi. Farklı noktalarda bir sürü hedef gösterdi. 3 saniyede 5 tanesini vurmanı istiyorum dedi. ilk kez elime silah alıyordum. Tek öğrettiği şey emniyet kilidini açmaktı. Silahı aldım. Ve bam bam bam bam bam. Hepsini vurmuştum. inanılır gibi değildi. ilk kez eline silah alan biri bunu nasıl başarmıştı? Bi yandan garip bir yandan da acayip mutlu hissediyordum. Diğer alıştırma tehlikeliydi. Beni bir duvarın karşısına geçirdi. Duvar bana sürekli bıçak fırlatıcakmış ama nerden geliceği belli değil. Delikte gözükmüyordu. Hiç bir önlem almadık. Hafif korkuyla birlikte "hazırım" dedim.
    ···
  11. 11.
    +10
    Diğer gün gene aynı saatte kırmızı ışıkla uyandık. Dün ki hareketlerin aynısını yaptık. Her geçen gün kendimi daha iyi hissediyordum. Silah atışları 3 saniyede 7 hedef falan gibi artarak ilerliyodu, 10 kişiden 9 unun zihnini okumaya başlıyordum. Saniyede 4 bıçakla birden başa çıkarken sıyrık bile almıyordum. Ama her günün sonunda aynı ayak işini yapıyordum. Akşam sürekli sohbet ediyorduk arkadaşlarla. Tam bir ekip gibi olmuştuk. Elena pek katılmasada yavaş yavaş o da bize alışıyordu. Günler geçti, artık gitmemize 1 gün kalmıştı...
    ···
    1. 1.
      0
      1 saatte attın amk öldük burda
      ···
      1. 1.
        +1
        Kafam basmıyo artık panpa
        ···
    2. 2.
      0
      Uyu panpa kimse yok uyumadan birikir bişeyler sabah Word e yaz buraya at seri seri
      ···
  12. 12.
    +10
    Son gün bizi hiç çalıştırmadılar tüm gün eğlendik. Sohbet muhabbet derken akşam oldu. Tarihi yazıcağımız bir sabaha uyanıyorduk. 11 de uyandık. Gemimiz hazırdı ama 5 kişilik bir gemiydi daha büyük bir gemi sokulanıyormuş. Gemide her türlü kaynak bulunuyodu, her türlü silah, erzak. Özel kıyafetlerimizi giydirdiler. Gemide yerlerimizi aldık. 5 4 3 2 1 diğer boyuta geçişiniz hazırlanıyor. Ve sadece 1 saniye mavi bir ışık gözümüzü aldı. Gezegenlerinin atmosferine girdik. Hızlı bir şekilde ormanlık alana iniş yaptık. Bunlar bizden sadece biraz daha büyük gözlü ve büyük kulaklıydı. Şimdi tek yapmamız gereken ana binalarını bulmaktı. Geçitin açıldığı yer. Buraya ulaşırken zorlanıcaktık çünkü halkın hepsi savaş için silahlanmıştı. Yola koyulduk
    ···
    1. 1.
      0
      Yazsana aminoğlu
      ···
  13. 13.
    +6 -1
    Oğlum madem bu kadar iyi yazarsınız adam akıllı kağıda yazın birleştirip yayınevine verin amk
    ···
    1. 1.
      0
      Burda yazmak daha eğlenceli
      ···
  14. 14.
    +6
    Bi part daha atıcam kalanına sabah devam edicem panpalar kafam yoruldu pek sarmaz sizi şimdi devam edersem
    ···
  15. 15.
    +6
    (bkz: boş konuşma bilim yap)
    ···
    1. 1.
      0
      Adam 9 yasinda hikaye yazip inciye atiyor mk. Oybirincilerin daha cocuk oldugunun kaniti. Sirkan inanmiyor bide
      ···
      1. 1.
        0
        Öncelikle ben önüncüyüm (bkz: coolrookie) ayrıca birinin oybirinci olması hikaye yazamıycağı anldıbına mı geliyo? Emek veriyorum yazıyorum beğenmediysen ver çugumu gibtir git
        ···
      2. 2.
        0
        Ahahaha hikayeden yola cikarak yaptigim bir cikarimi paylasmistim. Atarlanma ahahaha sakin ol sampiyon
        ···
    2. 2.
      0
      Helal et
      Ulan huur çocuğu o sonda
      Yingimi gibsiydim yiz kit dihi şiki ilirdim diye yazmasaydın çukulamıcaktım seni primci oç
      ···
  16. 16.
    +4
    Azcık şukulayın ilk partı şevk gelsin amk
    ···
    1. 1.
      0
      devam et işte amk ses yapma
      ···
  17. 17.
    +2 -1
    Yenge gibmediği için değer görmedi
    ···
    1. 1.
      +1
      Aynen öyle panpa
      ···
  18. 18.
    +2 -1
    Yolda karşımıza 2 uzaylı çıktı başta. Sessizce ağacın arkasına geçip bekledik. Mümkün olduğunca az ses çıkarmaya çalışıyorduk. Böyle uzun bir yolculuk geçti. En sonunda ana binanın önüne geldik. Tony ilerilere baktı ve güvenliğin az olduğu bölgelere yönlendirdi. Oradan yürüdük. Binanın içine girdik. Matt sesleri dinledi. Geçitin olduğu kat 7. Katmış ama çok kalabalıkmış. Pencere kısımlarında ses olmadığını söyledi. Bizde 6. Kattan 7. Kata tırmandık. Hemen orda bulduğumuz kutunun arkasına saklandık. Geçit tam karşımızda duruyordu ama epey sağlamdı. Fiziksel hasarla kırılabilecek gibi durmuyordu. Aklıma bir fikir geldi. Yanda çalışan bilim addıbının zihninin derinkiklerine inerek nasıl imha ediliceğini bulabilirdim. Ama bu kadar uzaktayken o kadar derinlere inemiyordum. Elenanın bana açtığı kalkanla bilim addıbına baya bi yaklaştım. Tüm yaratıklar görmüştü ve üzerime sürekli tarıyorlardı. Elena nın güçlük çektiğini gördüm. Bir an önce bulmalıydım. Daha fazla odaklandım ve sonunda verilere ulaştım! Ama geçit sadece düğmelerini kullanarak imha edilebilirdi. Ve ben geçite yaklaşamıyordum. Aklıma Frank in metalleri oynatma özelliği geldi. Düğmeler de metaldi ve o uzaktan kontrol edebilirdi. Bağıra bağıra ne yapması gerektiğini anlattım. Tek tek düğmelere basıyordu. En sonunda imha için geri sayım başladı, 5 4 3 ve biz Elena nın kalkanıyla aşağı doğru atladık. 2 1 0 ! Ve tüm bina havaya uçtu, geçir kapandı, biz de dünyamıza kahramanlar olarak döndük.

    Son

    Dinleyen dinlemeyen şukulayan çugulayan herkese teşekkürler sabrınız için de ayrıca teşekkürler çünğ tatildeyim o yüzden yazamadım hadi eyvallah
    ···
  19. 19.
    +2
    Allam nolur tutsun da yarida kesilmesin sübaneke amin
    ···
    1. 1.
      +1
      Sırf senin için devam ederim panpa
      ···
  20. 20.
    +2
    Okumayın diğer boyuta geçtim
    ···