/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +15
    50 gün gibi bir süre Ileyna'nın yanında olduktan sonra artık bana ihtiyacı yoktur diye düşündüm. Ona bir şekilde gerçekleri söylemeli uzaklaşmalıydım.

    Ancak bunu düşünmeye bile vaktim olmuyordu. Babama söylemeden 13 gün devamsızlık yapmıştım. Velilerin çağrılması ile açığa çıktı bu durum.

    Babam kızgından öteydi. Beni hala 4. Bir boğaz düşüncesiyle işe vermek istiyordu. Başarılı bir öğrenci olsam da lisede bu mümkün olmamıştı. Cumhur hocamın bıraktıkları bitmişti.

    Babam beni sanayiye gönderdi. ilk başta gerçekten gönderdi sansam da ustanın bana huur çocuğu muamelesi yapmasıyla bunun sadece bir oyun olduğunu anlamıştım.

    Sanayide benim kilomda yağ leğeni taşıma görevi vermişti. Kaldırsam bile yağ yerinde durmuyor bir sağa bir sola gidiyordu. Tabi sıvıyla beraber ben de. Ardından ustaya gidip ben taşıyamıyorum siz kolayca taşıyabilirsiniz demiştim. "Okumayı beceremiyorsun, ameleliği beceremiyorsun. Senden bir gibim olmaz" demesiyle çılgına döndüm.

    Sinirimden adamla kavgaya tutuştuk tabi sözlü aksini düşünmeyin bile. Sizin en iyi yapabildiğiniz iş buysa ben de size acıyorum dememle adamın da damarına bastım. Adam bana iyice sinir olmuştu.

    Eğer birinin yarasını eşelerseniz üzülür. Ancak tabularını eşelerseniz çılgına döner.

    Tabu nedir? Kişinin kendini körü körüne bağladığı kabullendiği gerçeklerdir. Tek gözlü bir aptaldır her insan yeterki nereden bakacağınızı bilin.

    Tanıştığım çoğu insanda ya dindir bu tabu ya da aile ilişkileri. Kişi bunları tartışmak istemez çünkü zaten cevabını biliyordur. Eşelemeye korkar.

    Biri gelip sizin emin olduklarınıza aptalca dese napardınız?

    Her zaman en iyi olduğumuz bir konu olduğunu düşünürüz.
    Ya yoksa ya tam bir yeteneksiz iseniz?
    ···
  2. 27.
    +15
    Ustadan nefret ettim çocuk işçi çalıştırdığı için şikayet ettim. Zira ne bir çıraklık belgem ne de bitirdiğim bir lisem vardı.

    Sistem tarafından gereken yapıldı. Hayatta asla insanlara zarar vermekten korkmayın. Unutmayın ki acıdığınız an 1-0 olan kazandığınız maç 2-1 yenilgi ile sonuçlanır.

    Ben de acımadım önce ondan kurtulup ardından güzel bir anlatımla ileyna ile bulunan durumumuzdan da kurtuldum. Az yüküm kalmıştı.

    Derslerime ağırlık vermek istedim. Okula gittim. Öldün mü esprilerinden; "ne aptal insansın lan" sözüne kadar her şeyi duydum. Umursadım mı? Hayır. Dersi bir kaç gün dinlememin ardından. Sınıfta en yakın arkadaşım olan Duygu' nun bana açılmasıyla sarsıldım.

    Ulan nasıl bir ergen hikayesine düştük dediğinizi duyar gibiyim. Ergenlik dönemindeydim be uçkurumla beynim yarışa gitmişti. Beynim terör saldırısına maruz kalmıştı.

    Ergenlik ve cinsellik büyük zayıflıklardır. Onca insanin doğal bir şekilde anlatamadığı bu istekler ulaşılamaz olmasıyla daha cazip kılınmıştır.

    Onca reklam, dizi, film sizin bu zayıflığınızı kullanmayı amaçlar. Başarırlar da.
    ciksi bir kız için tüm filmi izleyebilirsiniz.

    Fikirleriniz size mi aittir? Yoksa sizi çevreleyenlere mi? Onların karışımı olabilir misiniz?

    Fikirleriniz bile özgür değilken; nasıl özgür olabilirsiniz?
    ···
    1. 1.
      +1
      Özgürlük nedir ki? Çevresel koşullarla yetişen ve şekillenen akıl, özgürlük kelimesini neden iyi algılar? Peki ya istenen özgürlük gerçekten de özgür bir düşünce midir?
      ···
  3. 28.
    +15
    Bugün size solan bir gülü anlatmak istiyorum. Gül doğar. Her canlının yavrusu gibi güzeller güzelidir. Minik yeşilliğiyle hayranlık uyandırır.

    Ardından gül gelişir. Renklenir. Artık güzelliği dillere destandır. Ancak gülün güzelliği, yanında dikenlerini getirir.

    Gülün dikenleri onu sevenler için değildir. Ancak onlara da batarlar. Gül mutsuz olur. Solar yok olur. Ondan geriye kuru bir renklilik kalır. O ise ordan oraya savrulur.

    Ben her zaman savrulmak istemiştim. Ne kadar kötü gözükse de savrulursan tüm dünya olursun. Gezer durursun.

    Duygu ile yaşadığımız saçma çocukça olaylardan sonra. Ben, ergenliğin dünya bana tapmalı; her şeyi biliyorum evresine geçmiştim bile.

    Herkese kafa tutabilirdim. Tüm kağıt ve bilgisayar oyunlarını biliyor haldeydim. Ve tüm konular hakkında bir kaç düşüncem vardı. Ben de bu düşünceleri sosyalleşmeye harcadım. Derslerden kopup; batak, okey sohbetleri ile eğlendim.

    Herkesi bilgisayar oyunlarında yenip kendimi üstün görüyordum. Aptal bir sanal oyun demek aklıma bile gelmedi.

    Aptallık demişken. lisede dersle tek alakam. Devamsızlık sayımdı. Ve sınav tarihleri. Sınavlara girmemek baya zordu. Hoca belamızı giberdi.

    Sistem yolundan tamamen çıkmalı mıyız?

    Yoksa sınırında yürüyüp duruma uygun kararlar mı vermeliyiz?
    ···
  4. 29.
    +13
    Çok temiz dayak yemişim yüzüm 5000 parçalı puzzle a dönmüştü. Eve giremedim sigara kokusu bü yüz. Girmedim de . Dışarıda kalmanız gerekse nerde kalırdınız? Bankta? Aptalca...

    Hastaneye gittim acile. Hasta yakınıymış gibi sandalyeye kuruldum. Zaten yüzüm olsun, 5 dkda bir sigara içmem olsun ; şüphe edemezdiniz bile.

    Telefonum yoktu. Bana ulaşamadılar. Tüm gece ne yapmam gerektiğini düşündüm. Sonunda anneme üzüldüm eve gitmeye karar verdim. Gece 5 evin tüm ışıkları açık.

    Annem kapıdaydı apartman önüne oturmuştu. Sigara içiyordu. Yanına gittim. Sevinmedi. Tip tip baktı. Döndün sen eyvallah da bende mecal kalmadı der gibiydi. Özür dilerim dedim ağladım. Umursamadı.

    Telefonu uzatti. "Baban polise gitti" dedi. Babamı aradım. Baba evdeyim dedim. Ve babam sövmeye başladı. Yüzlerce küfür yedim sustum. Benim haklı sebebim vardı. Korku.

    Eve gittiğimde yaşayacaklarımı geciktirmek için hasarın artmasını göze almıştım. Bankaya gidersin kredi çekersin şimdiki borçlar için geleceğe daha fazla verirsin. Ama sana tanılan zamandır. Senin için değerli olan.

    Hayatının 1 dakikası için milyonlar verebilir misin? Hayatının değerli anları sadece hatırladığın için mi güzeldi? Yoksa gerçek miydi? Öğrenmek istemez miydin?
    ···
  5. 30.
    +12
    Şimdi size bir hikaye anlatmak istiyorum. ismi tazı. Bir köpektir tazı. Av köpeği. Yetiştiği yerde tek amacı kedileri yemektir. Ancak asla yakalayamaz. Hep onları gördüğünde çılgına döner.

    2 çocuk bir tazı sahiplenmek istemiştir. Bu durumda tazı taa ortamından bir eve kadar gelebilmiştir. iki kardeş tazıya çok iyi bakarlar. Babaları tazının çok hızlı koştuğunu söyler ancak çocuklar evde hiç bunu göremezler.

    iki çocuk tazıyı parka zütürmeye karar verirler. Parkta ipini bırakırlar. Tazı ilk başta sakindir ancak yanlarımdan geçen kediyle çılgına döner. Ve peşinden koşuşturur. Tazının koşuşu iki çocuk için de dünyanın en güzel şeyidir. Taa ki kediyi yakalayana kadar.

    Tazı kediyi yakalar ve parçalar. Ardından durur. Sadece ne yaptığına bakar. Tazı amacına ulaşmıştır peki ya sonra...

    Ben de onunla sevişmiştim. Peki ya sonra...

    Içimdeki amaç gitmişti. Bunun bir ergenlik olduğunu ve benim aslında onu sevmediğimi farketmem ile bu ilişki de bitmişti.

    Eğer bir kadının elinden böyle kolay kurtulabileceğinizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Ben de kurtulamadım. Abilerine edilen şikayetle okulumun çıkışında yakın arkadaşlarımdan biriyle konuşurken. 20 kişilik bir grubun geldiğini farkettim. Umursamadım nerden bilebilirdim bana olduğunu?

    20 kişilik dayağı tek başıma yedim ağzım burnum kan. Eski sevgilim en yakın arkadaşım duygu bana yardım etti. Eczaneye gidelim dedi reddettim. Hastane mevzusu olmasın diye. Eve kadar yürüme kararı aldım. 10 kilometre mesafe. Ne güzel gider. Tabiki sigara 4 paket aldım. Koydum çantama. Sadece düşündüm.

    Hata mıydı yaptıklarım? Hata yapmak normal miydi? Yoksa insanlık hatayla mı oluşmuştu? Milyarlarca olay milyarlarca hatadan meydana mı geldi?
    ···
  6. 31.
    +12
    Hayatta her şeyiniz peş peşe gelir. Multluluklar. Ve mutsuzluklar.

    Mutsuzsuzluklardan kurtulmanın tek yolu aklınızı kontrol etmektir. Önce düşünmemeyi denedim. Düşünmemeyi düşünürken düşündüğümü gördüm. Kafayı yiyordum. Bu olay kafamı karıştırdı nasıl umursamaz olabilirdim?

    O gece aklımla düşünceler dans etmişti. Ve o gece hiç bir şey düşünmedim. Beni mutsuz eden. Eğer düşünmemek istiyorsanız sonsuzluğu düşünün. Hayallerinizde öyle bir kaybolun ki sizi kendiniz bile bulamasın.

    Beni üzen her şeyi hayatımdan silmeyi başarmıştım. Ancak fazla düşünmek beni çıldırtmak üzereydi. Bir insan 3 saat düşüncelere dalıyorsa sıkıntıdır. Değil mi? Peki ya düşünmekten uyuyamıyorsa bile? Hemde uydurma bir hikayeyi.

    Çılgınlık kısa sürede beni ele geçirdi. Düşünmek istediklerimi de düşünemedim. Aklım bana oyun oynarken; elimdeki parayla pgiboloğa gittim. Ve o pgibolog ablam değildi.

    Para durumumuz düzelmişti. Hatta babam 3 ev almıştı. Düşünün. Pgibolog fatihti. Onunla konuştuk sakinleştirdi beni. Onunla dünyayı tartıştık. Saatlerce. Benim kadar zevk alıyordu bu sohbetlerden.

    Hayat sorgulanabilir mi? Yoksa asla algılayamayacağımız bir gerçeklik mi? Gerçek mi?
    ···
  7. 32.
    +10 -1
    Bu gece uyumayı planlamıyorum beyler. 11 12 de başlar sabaha kadar devam ederim.
    Bundan öncesinde fırsatım olmadı yazmaya kusuruma bakmayın.

    Ayrıca son 2 partın anlatımının başlara göre kötü olduğunun da farkındayım. Bunun sebebi metroda yazmış olmamdır. Emin olun sarhoşken daha iyi yazıyorum.
    ···
  8. 33.
    +10
    Deliler gerçeği gören midir? Yoksa gerçeğe asla dönemeyen mi?

    Bence deliler en zekilerdir. Ancak delilikte ısrar ederler ise. Ve delilerle uğraşanlar korkusundan deliliklerini saklamaktadırlar. Oysa her insan deli doğar.

    Delilik ile deha arasında bir çizgi vardır. Benim çizgim o. Burdan sonra akıl sağlığım pek iyiye gitmemektedir.

    Babam bunca şeyden sonra okulumu değiştirme kararı aldı. Ben ise ayık bir güne bile tövbe ettim. Her gün içiyordum. Temmuzundan eylülüne kadar içtim. Birayla uyudum. Ağzıma 3 dilim patetes kızartması atıp tekrar içtim. O kadar sigara içtim ki kaldığım eve giren öksürüğe boğuluyordu.

    Ama eğlendim. Doğan abimle tanıştım. Onunla içtik. O bipolar ben pgibopat. Anlaştık. Çılgınlar gibi eğlendik. Çılgınlar gibi içtik. Şarkı çaldı söyledik. Uyumadık geceleri de gezdik. Paranın dıbına koyduk.

    Mutluluk buydu benim için. Rahat olmak.

    Bugünki doğruların yarın da doğru olacak mı? Düşüncelerin mi gelişir yoksa dünya mı?
    ···
  9. 34.
    +9
    Arkadaşlar dün tüm gece uyumamıştım. Şimdi işlerimi halledip yatıcam.

    Bilmenizi isterim ki bu hikaye yarım kalmayacak. Yarın boşluk bulduğum her anda yazacağım.

    Hepinize iyi geceler.
    ···
  10. 35.
    +9
    Bir insan ne düşünür? Aklın yolu gerçekten 1 midir?

    Düşüncelerimiz bizi hep tek bir yere mi zütürür? Yoksa aşk gerçek midir?

    Aşık olacağınız insan sizin için orada bekliyor mudur? Yoksa sadece şans mı?

    Ben cevaplarını bir çift gözde buldum. Şimdi o gözlerin karanlığında kayboldum. Kimse bulamaz ki beni.

    Sarhoşluğumun doruklarındayken yeni sınıfımda sıraya kafamı gömmüşüm uyuyorum. inanın üzerimde en ufak bir detay yok. Kırmızı bir hırka eski . incin olmuş saçlar. Tek umrumda olan şey düşünmemek.

    Beyniniz durmuşken dünyanın en güzel göz çifti size baksa. içleri onun kalbi kadar dolu olsa ne yapardınız? O an beynim milyonlarca düşüncelerle doldu.

    Dünyanın en güzel gözleri elinizdeyken korkunuz nedir? Onların kaybolması?
    ···
  11. 36.
    +9
    Ölümün nedir? Göze aldığınız şey? Kaçınılmaz olan? Sıkıntının boyutu? Yaşamın sonu?

    Bence hiçbiri;

    Eğer sahip olduklarınız, iziniz yoksa ölüsünüzdür. Dünyada bir 0.

    Kaçmak yerine sonucu görüp pes etmektir. Yada yoldaki kurtarıcıya inanmaktadır.

    Ben hiçbir şeye inanmam en inanılır olana bile. Inandığın an savunmasızsındır. Yaraların açık beklemek.

    Sevdiğiniz sizi seviyor mu? Sevmiyor mu? Seviyor gibi mi yapıyor? Intikam mi alıyor? Kaybetmekten mi korkuyor?

    Anlayamazsınız. O da beni anlamadı. Ben o gece bir hatama hayatımı verdim. Bir ömür birlikte olacağım kadını kaybettim. Yoksa etmedim mi?

    Düşünmek çıldırtıyor ınsanı. Peki sınırda kalırsam?
    ···
  12. 37.
    +9
    Şiir severler için:

    (bkz: Kaybedersin derler sevdiğini)

    (bkz: Ansızın gece vakti)
    ···
  13. 38.
    +9
    Bu hayatta en çok korkulacak insan kaybedecek hiçbir şeyi olmayan insandır. Çünkü herşeyini kaybetmiş ve kaybetme korkusu olmayan birisidir.

    Ben her şeyimi doğarken kaybettim. Gerisi boşluk.
    ···
    1. 1.
      0
      Devam et reis
      ···
  14. 39.
    +8 -1
    Şarkı sevenler için

    Çağan Şengül - Bir Deli Hasret
    https://youtu.be/QjUAdm453Fg

    Ahmet Kaya - Korkarım
    https://youtu.be/EzDdZWKdAEI

    Onur Can Özcan - Kibrit
    https://youtu.be/26bxhUc7S2c

    Pilli Bebek - Eylül Akşamı
    https://youtu.be/DR7mtyH0NRY
    ···
    1. 1.
      0
      devam et kardeşim
      ···
    2. 2.
      0
      Şarkı değil entry at bro
      ···
  15. 40.
    +9
    Dert sıççam yakında sen de yaz amk yaz amk yaz
    ···
  16. 41.
    +8
    Mila ile gece 2 civarında meyhaneden çıktık. Baya hesap girmişti. Hesabı da bizim Hüseyin abi soktu.

    Hüseyin abi kim mi? Zamanında; ben ve bir arkadaşım iki tane kızla içmek için anlaştık. Bir mekana gittik içtik. Tabi 100 200 lira tutar diye düşünüyoruz. 100ünü biz öderiz; 100ünü kızlar öder diye düşünürken, hesap geldi 300 lira. Kızlar ellerini ceplerine bile atmadılar.

    züt gibi kaldık. Aklıma o an tek çare olarak, "kızlar siz gidin bizi babam alacak" demek geldi.

    Ardından mekan sahibine gidip abicim böyle böyle diye anlattım. istersen çalışırız 1 2 gün dedim. Ne içtiniz diye sordu yarım şişe şarap, bir şişe 100lük rakı dedim. Hee sıkıntı değilmiş delikanlı çocuklara benziyorsunuz. Affettim ben sizi dedi. Cezanız mekan kapanana kadar beni beklemek dedi.

    Bekledik korka korka. Sonuç mu? Hüseyin abi oturdu. Bir şişe de o açtı. Gece boyu gençlik anılarını anlattı. Ahahah. Bu durumdan sonra hep indirim yaptı bize.

    Mila'ya ne yapacaksın burdan sonra diye sordum. Otele geçicem dedi. Ben istersen az duralım dışarısı çok güzelmiş dedim.  Kabul etti.

    Tunalı içme mekanlarından kızılaya kadar yürüdük. Güvenparka oturduk. Biraz daha sohbetin ardından ben tam sigaramı bitirmişken dudağımdan öptü. Ben tabiri caizse put gibi kaldım. Sonrasında özür dilerim mallığım tuttu gibi bir şey demişti.

    Aklımla ise sadece o güzel gözler vardı. Hani başka biri unutturuyordu?

    Ben aklımda yüzlerce soruyla boğuşurken, Mila suçluluk hissedip. Ben gideyim dedi. Bana da yarım paket sigara bıraktı.

    Ben o durumu "belanı gibtim bu da ilacın" olarak anladım.
    ···
  17. 42.
    +7
    /Ahmet kaya - Sevemezsin\\
    Bilidiğiniz gibi onun sevgilisi vardı. Peki bizim onla küs olduğumuz zamanda sevgilisinden ayrılmasına ne dersiniz. Ben ise milayla çıkıyorum. Durum tersine döndü. Tabi dönmedi ben biliyorum ki Milayla ilişkimiz değişik. Ama o bunu çok geç öğrendi.

    Size onu kaybettiğim günü anlatmak isterim. Tabi bana göre; belki hiç kazanmamıştım bile onu.

    Doğum günümde onunla sürekli konuşuyorduk. Ablamın ve milanın doğum günümü kutladığını söyledim. Amacım kıskandırmaktı.

    Sevdiğinizi test etmeyin sevgisini ölçmeyin ne kadar merak etseniz de ...

    Kıskandı. Sonraki gün beraber kutlamak istedi. Kabul ettim. Buluştuğumuzda çok güzeldi omzu açık siyah bir kıyafeti vardı.

    O yemek yemeyi teklif etse de ben bir parka oturmayı daha çok isterim dememle m karar verildi. Doğum günü çocuğu. Bir markete girip bir kaç cips ve cikolata aldık. Kendi sevdiklerini aldı ahahah. Tatlı kız.

    Parka oturduk. Yedik cipsleri. Küçük tatlı bir çocuk geldi yanımıza. Cipslerden birini ona verdi. Fena bir tatlılık. Ben sadece onun mimiklerini izliyorum.

    Sonra bir poşetten kek ve mum çıkardı. Tatlı bir doğum günü kutlaması. Bir dilek. Dileğim onunla hayatımı geçirmekti. O gün iki tane mumu ben aldım.(manevi değeri çok yüksek, mumlar)

    Bir vakit daha oturunca durgunlaştı. O an onun beni sevdiğini ve açılmam gerektiğini anladım. Ah aptal ahhh.
    Onu sevdiğimi söyledim üstü kapalı. Üzüldü mila dedi. Of be mila vardı demi. Ortamı bozmamak için anlatmadım mila ile olan hikayemi(anlaşmamızı).

    O çok önemli değil dediğimde çılgına döndü. Ona da aynısını yapacağımı düşündü. Tam kızgınken omzunun en hassas yerinden bir öpücük kondurdum. Gitmek istedi. Engel olamadım. O gün eve gidene kadar ağlamış.

    Empati önemlidir. Bir düşünceyi açıklarken kendi bilginize göre değil karşınızdakinin bilgisine göre anlatmalısınız.
    O an bunu düşünebilsem dileğim kabul olur muydu?
    ···
  18. 43.
    +7
    aynı şeyleri bize yapma reis

    nasıl kıza derdini anlatıp sana sarılmasını istediysen bize anlatıp bizden bekleme bunları, biz zaten çökmüşüz
    ···
  19. 44.
    +7
    Bu yazıyı yazmamın sebebi ?
    Sizi düşündüğüm için olduğunu düşünmüyorum. Gelecekte ben buraya gelip okuduğumda ;geçmişte ne hissediyorum öğrenmiş olucağım. Kendi düşünce yapımı; belki, hayallerimi...
    En önemlisi de tutamayacağımı düşündüğüm bir sözü tutmaya çalışmak olucak. Bırakmayacağım en azından şimdilik. Sanırım kaybetmek o kişiyi değil de onunla olan anılarını kaybetmek benim için.

    Zira unutmamak mümkün değil. Beynimizin geçmişte bulunup size acı veren her anıyı silmekte. Bazen hızlı bazen ise yavaş.

    Bana inanmıyorsanız geçmişte en çok üzüldüğünüz anı düşünün. Çocukluğunuz olabilir. O zamandaki arkadaşlıklarınızı düşünün. Bir de aynı zaman dilimindeki güzel olayları. Hangisi ağır basacak kendiniz görün...

    Eskiden en yakınınız olan bir insanın size yaptığı kötü şeyleri hatırlayın. Bu kadar az mıydı?

    Öğretmen kızla biraz daha sohbet ettikten sonra en sevdiğim aktiviteyi yapmaya karar verdim.

    Öncelikle o şehrin en huzurlu yerlerini bulun. Bazen sahil, bazen çimenler bazen ise sadece ağaç altı olabilir. Ben Bursanin içinde bulunan ancak merkez yerlere bir hayli uzak bulunan bir sahil bölgesini seçtim. Karşınızda istanbul var. Güzel manzara. Akşam saatlerindeyiz 8 civarı.

    ikinci adım yalnız gördüğünüz bir insanin yanına gidin(burada en önemli durum o kişi kız da erkek de olabilir. Ben kızların yanında daha rahat hissediyorum. Ancak unutmayın onunla aranızda bir ilişki olmayacak. Amacınız arkadaş olmak). Ben sigara ve birasıyla oturmuş bir kızın yanına gittim.

    Hiç tanımadığınız bir insana içinizi dökmek ne güzel şeydir. Tanıdığınız insana anladığınızda üzerinize daha fazla ağırlık katacaktır. Ancak bir hiçbiri size ne zarar verebilir ki?
    ···
  20. 45.
    +6
    Sabah kalktım midem yanıyor. Sigara içmemeliydim ama tutamıyorum ki kendimi. Birkaç gündür cumalı kızık denen mekanda yemek yiyorum. Hem istediğim şeyi yapıyorlar hem de köy gibi daha ne isterim ki. Bindim bi dolmuşa tip tip insanlar arasında geçtim benim mekana.

    Bahçedeki çardakta yiyorum. Sarı bi kedim var. Her gün seviyorum. Tam, sigara böreğini gömüyordum ki karşıma sahildeki kız oturdu. Dün geceki. Gece ona anlatmıştım bu mekanı. Ama o kafayla hatırlayıp bir de geleceğini düşünmemiştim bile.

    Numaranı vermedin, dedi gülerek. Benim suratım asık; dedim ya, istemiyorum burada bulunmasını. Ben yerken, o da biraz atıştırdı serpme kahvalıdan. Sonra biraz bozuldu bu duruma(suratım asık). Bir iki dakika suskun kaldıktan sonra; geldiğime mutlu olmadın mı? Dedi.

    Dürüst oldum. Zaten onca şey başıma dürüst olduğum için gelmedi mi? Bir daha olsam ne olur ki? Bilerek bırakmamıştım numaramı; sadece o gece içimi dökmek istedim, dedim. Bayağı sinirlendi. Çıktı. Gitti. Umrumda mıydı? Hayır. Hemde hiç. Sigara içtim mekandan çıktım.

    Doktora gittim. Adam, hala miden asidik felan dedi. Ben de dedim; zaten mide asittir. Adam, işine karıştığım için sinir oldu. Açıklama yaptı. Sigarayı içme, dedi. Ben de tamam dedim, işte klagib.

    Komik olan kapının önünde sigara yakmamdı heralde *.

    Her bağımlılık öldürüyor mu ya ?
    ···