*
öyle derin susmuştuk ki aslında bir çok şeyi konuşmuştuk o an.
ben onun aslında emre'ye gittiğini anladım,
o benim onu ölene kadar bekleyeceğimi.
susarak konuşmak ne de zormuş halbuki,
hiç yalan söyleyemiyor, hiç bir yere kaçamıyordun,
öyle çaresizce teslim oluyordun.
aslında kaçak da suçlu da oydu, ama o an ben teslim oluyordum.
o an susarak ona resmen "sana hiç bir şey sormayacağım, yeter ki yanımda kal" diyordum.
farkındaydım.
sormadım hiç bir şey.
soramadım.
"bozma bu anı" demişti,
dediği gibi yapmıştım, bozmamıştım.
bir eliyle elimi tuttu yattığı yerden.
iyi gelmişti, güç vermişti bir an.
-sen gelmeden önce evden çıkan çok eskilerden arkadaşım, kardeşim gibidir, aklın kalmasın. dedi
-inanıyorum. dedim imasız.
inanmak zorundaydım.
ve inandım beyler. inandım o an
emin olmadığım tek şey o çocuğun emre olmadığıydı ama inandım işte.
o anı bozmadım ve inandım ona.
-gidişinle ilgili sormıcam bi şey, isteğin gibi olsun ama bari gelişini anlat, nasıl oldu da direk hastaneye geldin. dedim
sustu bir süre.
cevap vereceği belliydi.
üstelemedim, sormadım bi daha.
-aysel aradı. dedi
-aysel mi? dedim
-evet, ablanın kötü olduğunu, senin de yardıma ihtiyacın olduğunu söyledi, dayanamadım geldim. dedi
bunları duyduğuma çok üzülmüştüm.
üzüntümü ses tonuma yansıtmadım ama içime de atamadım.
-acıdığın için geldin yani. dedim
-saçmalama. diyerekten kalktı yerinden.
ağlamamıştı ama gözleri dolu doluydu.
-dayanamadığım için geldim. dedi
-özleme mi. dedim
-kötü olmana. dedi
-sen geldin diye iyi olmadım ama ben, o doğuma kadar da kimse bekleyemez bunu benden. dedim
gayet samimi bir şekilde.
-evet belki iyi olmadın ama bak ayaktasın. dedi
doğru söylüyordu.
eylül'ün hastanede yanımda oluşu tekrar ayağa kaldırmıştı beni.
ablamı öyle kanlar içinde gördükten,
doğmamış yiğenimin belki de engelli olacağını öğrendikten sonra hala dimdik ayaktaysam bu sadece eylül'ün sayesindeydi.
ama hala aynı korku vardı içimde.
-bi daha gitme eylül. dedim
-bi daha gönderme o zaman. dedi
-bu lafını unutma. dedim
-unutturma. dedi hafiften tebessüm ederek.
eylül yine benle oyunlar oynamaya başlaşmıştı, ama bu seferkiler hoşuma gitmekten çok canımı yakıyordu.

Panpalar kurbanınız olayım az özgün olun ^^
neyse yaz boncuk yaz

şuraya 3 yıldız koyayım seneye belki 4 olur

e hadi yaz mk 20 dakika oldu

https://www.youtube.com/watch?v=64kvriWf04A
şarkı da benden. almanca felan ama gibiyor yine de.

hadisene mk boncuk

*
-unutturucam sana her şeyi, söz veriyorum. dedi
umut doldu birden gözlerim.
-sana güveniyorum. dedim
-seni seviyorum. dedi
ve bunlar olurken dudaklarımız birbirine yaklaştı.
çok tehlikeli bir mesafedeydik.
nefesini içime çekebiliyordum,
ve bu, çok garip bir şekilde bende çok farklı duygular uyandırıyordu,
alışık olmadığım, yabancı olduğum ve beni utandıran duygular.
ama sınırı çoktan geçmiştik ikimiz de koşarak.
dudaklarımız birbirine deydi.
o benim dudaklarımı bense onun dudaklarını ıslattım.
hayatımda ilk defa bir kızla öpüşüyordum.
ve bu o, uğruna ömrümü feda edebileceğim kızdı.
o an orda ölebilirdim lan beyler.
şerefiz evladıyım ki "niye öldüm lan" demezdim.
hiç bir şey düşünemeyecek kadar mutluydum.
her şey uçup gitmişti aklımdan.
ilk olduğu için önce beceremedim,
garip hareketler yaptım içgüdüsel olarak, ama sonra eylül'e bıraktım kendimi.
2 dk kadar süren öpüşmemizin ardından eylül geri çekti kendini.
az önce ıslak olan gözlerde o an yaş vardı.
gözlerime baktı bir süre.
kitlendik kaldık birbirimize.
bildiğin ağlıyordu eylül.
gözyaşlarını sildim ellerimle.
-seni seviyorum. diyerek ağlıyordu.
-özür dilerim. diyerek ağlıyordu.
ne yaptığını bilmiyordum ama her ne yaptıysa çok pişman olmuştu.
dudaklarıma yapıştı tekrar.
bu sefer daha hızlıydı.
ben tepki bile veremedim.
dayanamayarak ona dokunmak istedim sadece.
sarıldım ve kendime çektim sıkıca.
ama devam ettikçe kötü oluyordum.
ilerisinin ateş olduğunu farkettik ikimiz de.
zor da olsa durduk.
ben utancımdan birden kalkıp gitmek istedim ama malum durum ayağa kalkmama izin vermedi.
öyle göz gözeydik sadece.
birimizden birinin tek bir hareketine bakardı dudaklarımızın yeniden kavuşması ama korkmuştuk ikimiz de.
omzuma yatırdım eylül'ü.
saçlarını kokluyordum.
"her şey güzel olacak" diye geçirdim içimden.
-her şey güzel olacak. dedi eylül.
çok şaşırmıştım. bu sanki bi işaret gibiydi. içimde kocaman bir umut vardı.
oturduğumuz yerde çekyatı açmadan uzandık.
eylül kısa süre sonra uykuya daldı.
bense onu seyrettim belki 2 saat boyunca, sokak lambasının ışığında.
tam uykuya dalacaktım ki bir mesaj sesi duyuldu.
ama mesaj bana değil eylül'e gelmişti
ve telefon hemen yanıbaşımda duruyordu...

Bu son parttı beyler, kimseye sataşmayın, iyi geceler

gibecem biraktiğin yerin amuna soharim yav

Kesin alzaymır amca attı mesajı

http://youtu.be/5lIztUUmHVs
Aslı- tüm şehir ağladı

izmirdeki yağmura gelsin, izmire gelsin bu şarkı

Sonunda yetiştim de yetişmez olaydım bu ne abi burda kesilirmi part ya
boncuk abi son olarak ben senin yerinde olsam düşünmeden aysel'i seçerdim.
neden bilmiyorum ama aysel işte , bide finalde ayselle birlikteyim dersem hiç şaşırmam sevinirim yani aysele o derece kanım ısındı.

onunla birlikte ıslanamıyorsak, boşuna yağıyor yağmur izmire kavun

gözlerin doğuyor gecelerime

Ömer bu arada kimseye söz vermediysen finalden sonra ceydanın numarasını verirmisin? Çok yalnızım amk

Sözlükte pek seveni olmasa da..
http://youtu.be/QSQlWI8IlcU
Cem adrian& Halil sezai - nereye gidiyorsun

Gitmek yenilmek değildir kazanmakta
Gitmek gitmektir işte hepsi bu..

http://youtu.be/_x0x9QVOoWE
Jehan barbur- seni seviyorum

Sevip söyleyemeyen- sevmese de hoşlanan- ne biliyim birine karşı içinde güzel hisler barındıran panpalarıma gelsin ve behzat ç sahnesi akıllarına gelsin cesaret versin.. Seviyosanız gidin konuşun panpalar.. Kavun kaçar burdayım entrylerle başlığı yormıyım.. iyi geceler cümleten

Yarına süslü ayraç

Ayraç 58

emre bini eylülü tehdit etti ya da peşini bırakma vaadiyle falan birlikte oldular. tahmin sadece aklıma direkt bu geldi aq

Ömer senin abin baban kardesin ne oldu pampa bayadır yazmıyosun onları abin çıkmış olması lazım şimdiye kadar..