/i/Siyaset

Saygı Çerçevesinde Özgür Siyaset Platformu
  1. 1.
    +12 -2
    Zamanında 7 düvelin bombalayamadığı Büyük Millet Meclisini yine biz "Türkler" bombalamadık mı?

    Koskoca pilot... Savaş pilotu... Gidip 55 polisin üzerine bomba salmadı mı şu memlekette?

    Hain main geçin bunları... Türk Türk'ün kanını akıtmadı mı 21. yüzyılda?

    Yobaz, ataputçu, yavur, çomar, solcu, sağcı, köpek, eşek vs. diye birbirinize giydirmeyi bir bırakıverin.

    Bizi bizden başkası bölemiyor... Bize bizden başkası zarar veremiyor gelin bi' şunu tartışalım.

    Zamanında Viyana'ya kadar ortalığı titreten, tüm dünyada borusu öten Osmanlı bizim değil mi?

    Müslümanlıktan bahsedip bir zamanlar haremleri olan, 2 kadını 1 erkeğe eşit koşan yine o Osmanlı da bizim değil mi? Amerika'nın vaatlerine kanıp uçak fabrikalarının vs. kapatılmasına izin veren, ezanın Türkçe kılınmasına zorlayan CHP de bizim değil mi?

    7 düvele karşı bu milleti birleştiren, emperyalist p*çlere haddini bildirten, bizi parçalanmaktan kurtaran Atatürk bizim değil mi?

    Zamanında Atatürk'ü ağzına bile almayan, ayyaş vs. diyerek bir tarafın gazını alıp bir tarafın da damarına basan, eğitim sistemini bir türlü rayına oturtamayan, kandırılıp bu ülkenin kurumlarının Fetullahçılarla dolmasına vesile olan; ama bu ülkeye gerçekten de büyük eserler katan; üniversiteler, havalimanları, köprüler, tüneller, kilometrelerce yollar inşaa eden, Erdoğan ve AKP bizim değil mi?

    Ve şurası kırılma noktası; 250 insanın yarınlarını kaybetmesine vesile olan; milleti, meclisi, külliyeyi bombalatan yüz karası Fetullah ve oncular da bizim değil mi? "Türk" değil mi "Türk"?

    Hepsi "Türk"! Hepsi bizden... Biz bu hale nasıl geldik? Bizi bu hale kim getirdi? Dış güçler mi? Üst akıl mı? CIA vs. mi? CHP mi? AKP mi? Kim?

    Yine biz getirdik... Birbirimize yan gözle bakarak, kıskanarak, birbirimizin damarına basa basa yükselmeye çalışarak, birbirimizi affetmeyip kin güderek, ezerek, “sorgulamadan birbirimizden nefret duyarak”, anlamak istemeyerek, kulaklarımızı tıkayarak, birbirimize tahammül edemeyerek bu hale getirdik. Günah diye bir şey varsa onlardan biri de bu duyarsızlıktır.

    Dış güçler, üst akıllar vs. onlar sadece düşenin yanına yardım etmek içinmiş gibi gidip cebinden ziynetini, parasını çalan hırsızlar gibiler.

    Bizi bizden başkası bölemiyor, bize bizden başkası zarar veremiyor! Niye hala hain main sağcı solcu yavur çomar yobaz dinsiz vs. diye birbirinize saldırmaya, neredeyse birbirini kesecekmişçesine yazışmaya, "uyumaya" devam ediyorsunuz?

    Niye boş şeyler uğruna ağza alınmayacak şeyleri buraya yazıp birbirinizin damarına basıyorsunuz?

    Avrupa dibimizde... Asya dibimizde... Ortadoğu dibimizde... 3 tarafımızda 3 farklı dünya... Biz de tam ortasındayız, merkezindeyiz. Bu muazzam bir şey! Bu topraklarda hepimizin aynı olması zaten imkansız; "rengarenk" bir ülke değil mi Türkiye?

    Bir gün bir deli bir halt yiyecek, bir kıvılcım çıkaracak ve hepimiz yanacağız.

    Rahat g*tünüze mi battı afedersiniz?

    Şu güzelim Halep'e bir bakın neydi ne oldu... Suriye’ye bir bakın… Kendi kendileriyle kavgaya tutuşmuşlar... Şimdi iran orada, Amerika orada, Rusya orada, Avrupa orada… “Birileri muhalifleri bombaladı/bombalıyor, birileri de rejimi... " Suriyelilerin ta kendisi bombalandı/bombalanıyor… Sömürülüyorlar... Ama onlar farkında değiller, hala birbirlerine affı olmayan şeyler yapmaya devam ediyorlar.

    Siz böyle birbirinize giydirmeye devam edin; bir gün bir kıvılcım çıkarsa hepimiz yanarız.

    Bir gün Pentagon bize de “demokrasi” zütürür... Bir gün Birleşmiş Milletler bize de “barış” getirir… Rusya'yı zaten anlatmaya gerek bile yok: "iç savaşlar silahları denemek için büyük bir fırsat" diyen bir Putin... PKK'nın eline yıllardır AK-47 satan bir Rus silah lobisi. Aynı şekilde Amerikan ve European silah lobileri...

    Ne olaylar yaşandı şu memlekette ama hâlâ uyumaya devam ediyor çoğumuz... Şucu bucu uykucu kardeşlerimiz tüm sosyal platformlarda hâlâ birbirinin damarına basmaktalar, birbirlerine giydirmekteler...

    Böyle devam edin, şu güzelim ülkenin dıbına koyun, anasını s*kin ülkenin.

    Profil fotoğrafına Arapça yazılı resimler, islam sembolleri, Osmanlı arması, Erdoğan resimleri koyup Atatürk'e ağır hakaretler eden; yavur, dinsiz, batının köpekleri vs. diye aşağılayan hesaplar mı dersin... Profil fotoğrafına Atatürk resimleri koyup Allah'a, dine vs. ağır hakaretler eden; fakir, yobaz, çomar vs. diye aşağılayan hesaplar mı dersin... Ortalığı tak zütürüyor, tak fışkırıyor afedersiniz.

    Troller mi, provakatörler mi belli değil. insanların damarlarına basıyorlar. Birbirlerine karşı öfkelendiriyorlar. Artık ülkesinden kim nefret ettirdiyse bu kadar, kim ezdiyse, kim kinlendirdiyse onları... Zamanında hangi gerekçelerle hangi ihtiyaçlarını karşılayamayıp bu yola girmelerine sebep olan her kimse artık... Sanırım cevabı yine "biz"...

    Bize bizden başkası zarar veremez. Bizi bizden başkası bölemez.

    Sağcı, solcu, yavur, çomar, yobaz, dinsiz, züppe, fakir falan filan diye artık saldırmayın be birbirinize. Bıktık gari...

    Ve hangi konuda tartışırsanız tartışın, her şeyin içine hep inanç karışır oldu... insanlar dinden de soğudu, ilimden de soğudu...

    Her şeyin içine inancı katarsanız insanları dinlerinden de soğutursunuz, bilimden de soğutursunuz.

    Herkes kafasını kaldırıp bi' gökyüzüne bakmalı. Evreni tam karşısına almalı. Evreni algılamalı. Bu evren için tam bir hiç olduğunu ama buna rağmen varolduğunu en derinden hissetmeli. Her baktığında dehşete düştüğü zamanları yaşamalı. Biraz uçmalı. Kendini aşmalı, sınırlarını aşmalı, zincirlerini kırmalı, haddini bile aşmalı. Dinden çıktığı, Allah'ını kaybettiği günleri bi' yaşamalı. O umutsuzluğa bi' düşmeli. Her güne her sabaha "ben de öleceğim lan" diye züt korkusuyla uyanacak hâle gelmeli. Bunu da "Doğmadan önce neredeydim? Yoktum. Her bir atomum başka bir yerdeydi. His yok, algı yok, acı yok. Ölüm de en kötü bu işte!" diyip o korkunun dıbına koymalı.

    Sonra "neden?" diye keçileri kaçırmalı. "Bunca şeye ne gerek var?" "Amaç ne?" diye kafayı sıyırmalı. "Onca maddeden nasıl oldu da "can" denen şey meydana geldi" diye buga girmeli. Onca cansız madde formundan, canlı bir şeyin nasıl oluştuğunu, ve bilinç denen bu mucize şeyin nasıl meydana geldiğini; ilk oluştukları anları; ve sonrasındaki bütün bu olanların nasıl zamanla bir döngüye, bir sisteme, bir cana dönüştüklerini merak etmeli, "can" denen şeyin kıymetini algılamalı; sivrisineğe, hamam böceğine bile kıyamayacak duruma gelmeli, bardakla yakalayıp dışarı salacak kadar uçmalı. Ellerine vesaire bakıp "nasıl oynatabiliyorum lan bunları?" diye sorup hayran kalmalı, elini kalbine koyup çarpışlarını dinlerken dehşete kapılmalı. "Gece gündüz hiç durmadan, günde "100.000" kez niye çarpıyor şu kalp?" diye sorup hayrete düşmeli. Bu kalbin "yaşa, mutlu ol, mutlu et" diye gece gündüz kendisi için çarptığı kafasına dank etmeli. Boşa geçirdiği zamanın, onun için hiç durmadan çarpan bu kalbe ihanet olduğunu görmeli, vaktin değerini anlamalı. Her şeyi merak eder hale gelmeli. Herkes bu maceraya atılmalı.

    Ve yine buluyorsun zaten Allah'ı. inanmak istediğin için değil, ölümden korktuğun için değil; bir süre sonra o soruların cevaplarının sonsuz döngülerle, paradokslarla, sonsuzluklarla "sansürlenmiş" olduğunu görmeye başladığından... (Tabi bu yine göreceli bir şey)

    Herkes tatsa şu macerayı, dünyada savaş diye bir şey kalmaz. Şu ucu bucu bilinmeyen evrendeki bu zerre küçük dünyada insanın insandan başka bir düşmanı yok.

    Bizi bölen yine biz, insanı öldüren yine insan...

    ÖZET: Özet mözet yooook geeeençleeeeerrrrrrrr! S*ke s*ke okuyacaksınız, o kadarrr! Okursanız Dolar 1 olacak, Euro 1 olacak, Sterlin 1 olacak bak! Amerika'dan önce Mars'a gideceğ... öhhhöö öhhmm.
    Tümünü Göster
    ···