hayırlı fotoğraflar arkadaşlar...

cumhuriyeti altı günde yaratıp yedinci gün dolmabahçe sarayı'nda inzivaya çekilen, güneş gibi parlayan sarı saçları ve okyanus gibi ışıldayan masmavi gözleriyle hamile kadınlarımızın "keşke benim de çocuğum atamıza benzese" diyerek hayaller kurduğu, fikirleri ve devrimleriyle her kuşaktan gence rehberlik eden, 1919'da samsun'a ayak basmasıyla bir ulusun şahlanışına ve uyanışına vesile olmuş, küffarı dize getirip düşmanlara korku salmış büyük lider mustafa kemal atatürk'ün; yıllar yılı ders kitaplarında bize gösterilen babasının aslında atatürk'ün babası olmadığının anlaşılması üzerine akıllarda koca bir soru işareti olarak yerini alan, ali rıza efendi diye tanıdığımız şahsın aslında başka biri olduğu gerçeğiyle birlikte tarihi yeniden sorgulamamıza sebebiyet veren sorunsaldır...

evet arkadaşlar; yapılan araştırmalar ve tarihi belgeler ışığında, bizatihi atatürk'ün kendi ağzından öğrendiğimiz bu gerçek, ne yazık ki yıllarca okullarda yalan yere minik talebelerin zihinlerine empoze edildi. maalesef ki eğitim yurtlarında belleklerimize kazınan ali rıza efendi fotoğrafı koca bir yalan olmakla birlikte, doğal olarak bazı soruları da beraberinde getirdi;

soru 1) atatürk'ün gerçek annesinin yani zübeyde hanım'ın resmi var da babasının niye yok?
soru 2) yıllarca ali rıza efendi olarak bildiğimiz zat, atatürk'ün babası değilse, o halde gerçek babası kim?
soru 3) madem ali rıza efendi atatürk'ün gerçek babası değildi, o halde neden ders kitaplarında yıllarca okutuldu?...

1935 yılında tesadüfen ankara cebeci’deki şehnaz hanım’ın aile albümünden çıkmış olan bu fotoğrafı büyük bir sevinçle hemen atatürk’e ulaştırırlar. sağdan bakar, soldan bakar, büyüttürür. hayır, küçük yaşta kaybettiği babasının görüntüsü, fotoğraftakine hiç benzememektedir. atatürk’ün içi ‘resimdeki adam’a bir türlü ısınamamıştır. nitekim falih rıfkı atay’ın “çankaya” adlı kitabında yazdığı üzere atatürk, sonunda “bu bizim peder değildir” diye kestirip atmak zorunda kalmıştır...