Jo antalyada hangi lisedeydin sen

dayı 3lü istiyor rez

Alın panpalar uzun bir part oldu. Akşama kadar yazabileceğimi sanmıyorum. Hadi size kolay gelsin ben işe geç kalacağım biraz daha yazarsam.

Bu arada bizimkilerlede konuşuyoruzda konuşmaları pek hatırlamıyorum beyler o yüzden yazmıyorum.

Sabah ilk işim Sibel'e günaydın mesajı atmak oldu. Ama cevap gelmedi amk. Okula gidince ne olduğunu öğrenecektim. Normalde her mesajıma anında cevap verirdi. Cevap vermediğine görede bir şey olmuştu. Koştur koştur okula vardım. Kapıda beni bekliyodu. Hemen gittim yanına "Ne oldu neden mesajlarıma cevap vermedin" diye sordum kekeleyerek amk. Onu görünce konuşamıyodum. Dilim tutuluyodu. Neyse konuya dönelim. Gece geç saatlere kadar telefonla uğraştığı için annesi sabah elinden almış akşam geri almak şartıylada Sibel telefonu hemen geri almamış.

Okula girdiğimizde el ele tutuşuyoduk beyler ama sınıfa çıkarken (burdan o merdivenlerin tekrar dıbına koyayım) kavga ettiğim bin karşımıza çıktı. Sibel'de onu görünce hemen elimi bıraktı. Sonra bir şey yokmuş gibi yolumuza devam ettik. Sınıfa girip yerlerimize oturduk. O an aklıma bi soru takıldı beyler. Sibel bu bin yanımızdan geçerken neden elimi bıraktı ve nerden tanıyor onu. Ders boyunca buna lafa yordum amk. Derste Ahu hocanın dersiydi. Zütüne felanda bakamadım üzülmüştüm lan o zamanlar zütünü göremedim diye.

Neyse işte tenefüs oldu ben hâlâ bunları düşünüyorum. Sonra Sibel "Ne düşünüyosun hayatım" dedi. Bana hep hayatım derdi bende ona Zeytin gözlüm derdim. Konuya dönelim. Pat diye sordum aklımdakileri amk. Bu bi şaşırdı kaldı. Hiç beklemediği anlaşılıyordu. Sonra konuşmaya başladı. "Şey. Eski sevgilim ama hiç sevmedim zorla sevgili olduk" dedi. Bana yalan söylemişti beyler. Hiç sevgilim olmadı demişti.

Yıkılmıştım beyler. Ama Sibel'im gönlümü almayı çok iyi bilirdi. Bir şekilde almıştı gönlümü o gün. Akşam mesajlarına cevap vermemiştim. Ama gönlüm el vermemişti "iyi geceler Zeytin gözlüm" diye mesaj attım.

Rezervatullah

Alın panpalar bulduğum boş vakitlerde yazabildiğim bu kadar. Daha 2-3 saat burdayım. Eve gelince seri yazabilirim.

Hemen cevap verdi oda "iyi geceler Hayatım" diye. Ertesi gün beni okulda nelerin beklediğini bilmeden heyecanla kalktım. Telefonuma baktım. Sibel'im mesaj atmıştı. Her sabah ilk kalkan günaydın mesajını atardı bizde beyler. Çoğu zamanda Sibel'im atardı o mesajı.

Okula gittiğimde Sibel'im daha gelmemişti. Gelseydi hep kapının önünde olurdu beni beklerdi. Çok seviyoduk birbirimizi beyler.

Biraz sonra Sibel elinde bir kutuyla okula geldi. "Bu ne" diye sorduğumda ise "Doğum günün kutlu olsun hayatım" dedi. Şok olmuştum beyler. Doğum günüm olduğunu bile hatırlamıyordum. ilk defa ailemden farklı birisi doğum günümü kutluyodu. Asosyal binin biri olduğumdan kimseyle sohbetim olmazdı olanlarlada ottan taktan konuşmalar olurdu. Arkadaşlarımdan hiç biri doğum günümü bilmezdi. Sosyal medyada kullanmıyodum. Sibel'im doğum günümü annemden öğrenmiş. Numarasını telefonumu karıştırırken almış. Neyse beyler hediye tuttuğum takımın formasıydı. Öyle mutlu olmuştum ki ne yapacağımı şaşırmıştım. Hızlıca dudağına bir buse kondurdum. Sonra tuttum elinden sınıfa çıktık.

Rez rez rezzzz

devam et panpa

Beyler yoldayım bu kadar yazabildim eve gelince yazmaya başlarım.

Sınıfta oturuyoruz biz 4'ümüz. Ahmet biniyle ilayda ortalıklarda görünmüyo amk. Sibel meraklandı tabi en yakın arkadaşı gelmemişti. Normalde bir gün bile devamsızlık yapmazdı ama o gün gelmemişti okula. Sibel durmadan "ya bi şey olduysa" diyip duruyo. Aradık bi kaç kere ilayda'yı açmadı amk. En son ben Ahmet binini aradım açtı pünönünk. "Ne var la" dedi. "Hayırdır olum niye gelmedin okula" dedim bende. Bu bin biz Sibel'imle sevgili olurken boş durmamamış ilayda'yı ayarlamış kendine. "Yengenle dolaşıyoz bugün gelmiycez" dedi. "Yengemiz kim lan" dedim. "ilayda yokmu, hah o işte" dedi kapattı telefonu suratıma. Eskisi gibi düzgün konuşmuyodu benimle bin. Bi taklar olmuştu. Neyse döndüm hemen Sibel'ime "Zeytin gözlüm ilayda bizim Ahmet'leymiş" dedim. Bu rahatladı böyle saldı kendini tuttum elinden bi kaç kere öptüm yanağından. Ders boş bu arada sınıfta zütümüzü yaymış yatıyoruz. Ama sınıf çok gürültü yapmış olacak ki müdür sınıfa nöbetçi öğretmen olan Ahu hocayı gönderdi.

Ahu hocayı merak ettim

ulan ne ahu hocaymış ferreden fırlamış gibi

Okuyan panpalarım kendini belli etsin birazdan partları girmeye başlayacağım.

Okuyan yokmu beyler ona göre yazıcam devdıbını.

Hoca yine etek giymişti beyler o görüntüyü hiç unutmam o koca zütü ortaya çıkıyarıyodu giydiği etek. Hocaya daha fazla bakamadım amk Sibel yanımdaydı hâlâ zaten dersin bitmesinede az kalmıştı. Öğle arasında yemekhaneye indik Sibel'imle oturduk yemeğimizi yiyoruz. Anasını gibeyimki bu dayak yediğim binde (bu binin adı Serkan olsun) yemekhaneye geldi hemen yan masaya oturdu. Bize bakıp duruyo huur çocuğu. En son dayanamadım "Hayırdır lan" dedim. Züte bak amk. Dıbına koyayım demez olaydım. Bu bin gülmeye başladı amk sonra kalktı ayağa geldi iki elinide masaya koydu "bakamazmıyım lan" dedi. "Bakamazsın dıbına koyim" gibi bi cümle çıktı ağzımdan. Kime güveniyosam amk bizimkiler yok bi tek Sibel var yanımda. Aradada Sibel "Yapmayın, gibtir git Serkan" felan diyo. Ben bu dalar artık diye beklerken bu "Düzgün konuş gibmeyim ağzını dilini" dedi. Amk tepem attı bende kalktım ayağa tuttum bunun kollarını masadan çektim. Bu bin hâlâ gülüyo. "Ne gülüyon lan bin" deyip bunun daşşaklara okkalı bi tekme attım. Dıbına koyayım ne acımasızmışım lan ama iyi oldu o bine. Neyse bu kıvranmaya başladı amk arkadaşları yanına geldi "derdiniz ne lan" gibi şeyler dedi. Serkan bini kıvranmayı bırakacakken Sibel'im tuttu kolumdan koşarak çekmeye başladı beni. iyikide çekmiş amk yoksa orda ebemi gibeceklerdi.

Biz ordan kaçarken Serkan bini arkamızdan bağrıyo "Bittin olum sen. Seni gibecem" falan diyo. Okuldada büyüklerden tanıdığım yoktu o zamanlar amk. "Gibi tuttun Jo" diyorum ben içimden.

Devam jo takipteyiz

Panpalar okuyosanız ses verin boşa anlatıyomuş gibi oluyor amk.

Neyse beyler okul bitti o gün dağıldık ama Sibel'im bırakmadı beni illa bi cafeye gidicez pasta yiycez diyo. Yok ben sevmem öyle şeyleri dememe rağmen dinlemedi tuttu kolumdan bindirdi otobüse çarşıya zütürdü. Oturduk bi cafeye iki dilim pasta söyledi Sibel'im yanınada 2 bardak kahve söyledi. Bekledik biraz öyle konuştuk yine hayaller kurduk felan sonra pastalarla birlikte Sibel'imin dayısı geldi amk. Bende bi korku başladı ya yanlış bi şey yaparsam diye. Sibel çağırmış amk tanışmamız güzel bi şekilde olmamış diye. Normalce konuşurken konu ailelerimize geldi nerden geldiyse amk. Baban ne iş yapar felan derken bu babamın telefon numarasını istedi amk. itirazda edemiyorum hemen çıkarıp verdim. Sonra ne yapacaksın felan diye ağzını yoklamaya çalıştım ama bi şey söylemedi. Bi süre sonrada cebinden bi paket çıkardı bana uzattı "Doğum günün kutlu olsun Jo" dedi gitti. Amk iyi adamdı oda.

Heyecanla paketi açtık Sibel'imle. içinden değerli gibi görünen bi saat çıktı amk. Ben saat takmayı sevmezdim hiç takmazdımda takarsam bileklik takardım oda arada. Neyse akşam oldu annesiyle babasınada söylemiş beni. Anlatmış yok şöyle yok böyle diye. O yüzden akşama kadar yanımdaydı. Takunu çıkarmayalım diye kalktık ben hesabı ödedim çıktık cafeden eve yürümeye başladık. Dıbına koyayım biraz sonra yağmur başladı. Bilenler bilir Antalya'nın yağmurunu. Yine öyle yağmur yağıyodu işte. Islanmayıda hiç sevmem amk. Kediler gibiyim su görünce kaçmaya çalışırım. 1 ay banyo yapmamışlığım var amk ama mecbur olduğundan yıkanıyorum sürekli.

Biraz daha yürümeye devam ettik amk sonra dedim olmuyo böyle bi tane taksi çağırdım atladık geldik Sibel'imin evine. inmeden önce dudağımdan bi kere öptü sonra indi gitti evine. Bende eve geldim işte. Cebimde kalan son parayıda taksiye vermiştim.

rezzzzerve

Okuyan yok heralde beyler ben bir part daha atıp çıkıyorum.

Günün son partı bu beyler. Hepinize iyi geceler.

Eve gittiğimde Sibel'i annemlere anlatmaya karar verdim. Onlar biliyodu zaten ama ben detaylarıyla anlatacaktım. Bi heyecan bi mutluluk ben eve girdim. Geçtim salona bizimkiler yemek yiyodu bende oturdum yanlarına. Masada garip garip hareketler yapıyodum amk. Neyse işte babam gülerek "Noldu lan pünönünk" diye sordu. Ben başlattım anlatmaya en başından. Tanışmamızdan bugüne kadar öpüşmelerimiz hariç her şeyi anlattım. Onları anlatmaya çekindim amk utanırdım lan ben ailemle öyle şeyleri konuşmaya. Neyse benim anlatmam bittiğinde herkesin yüzünde güller açıyordu. Mutluyduk lan hepimiz.

Biraz sonra annem mutfağa gitti. Tahmin ediyodum ne yaptığını ama çaktırmıyodum. Aradan 2 dakika geçmeden elinde bisküvili pastayla geldi. Lan ben dahada mutlu oldum amk. En sevdiğim şeydi lan o pasta. Bir oturuşta tüm pastayı yiyebilirdim ama bi kaç dilim bizimkilerde aldı gerisini ben yedim. Çok güzel beyler o pastanın tadı. Bilmeyen yoktur heralde.

O gün en mutlu olduğum gündü. Gece geç saatlare kadar babamla oturup konuşmuştuk. 2'şer bira içmiştik geceleyin. Salonda sızmışız ikimizde. Çok iyi anlaşıyoduk lan.

Heralde yolda Serkan gibti

rezerved

bin ookuyorum cıkma amk ayrıca karışan olursa antalyaya geldigimde söyle aq izmir kickbox şampiyonuyum