Yaklaşık Son 7-8 Senemi Anlatıcam Dinleyecek Varsa ; rezleri alsın uzun soluklu bir yaşam hikayesi çünkü.

10. sınıf başlamıştı benim için. Ertesi gün okul vardı bu yüzden saçları kestirmeliydim 3 aydır nerdeyse hiç kesilmemiş resmen kız saçına dönmüştü bana göre.
Evde çöplük gibiydi bi ara toplamak lazımdı.Çekmecedeki 25-30 lirayı alıp dışarı çıktım. Anıl abi vardı buranın abilerinden sayılır babasının berberinde çalışıyordu gittim
Selam verdim girdim içeri şansımada boştu dükkan traş oldum verdim parayı çıktım. Bime uğradım eve dönerken ekmek domates peynir ve yumurta aldım .Döndüm eve ve duşa girdim ki
okullar kapandığından beri çok girmemiştim banyoya bir değişik geldi. Kafede çalışınca insan ordaki duş bölümünde yıkanıyor eve sadece uyumaya geliyordum aylardır. Sahi size kendimi
tanıtmadım dimi. Tanıtayım öyleyse ismim Çağlar memleketim Edirne babası ve annesi ayrı olan birisiyim ki bunun hayatımı hiç etkilemediğini düşünüyorum çünkü 13 yaşına kadar normal
bir aileydi bizimkiler.Ha birde iki abim var. Normal aileydik dedim ta ki babam işinin artık istanbulda olduğunu söylediği vakit bişeyler değişiyordu evde.Eve gelen haciz memurları da
bunlara bir örnekti denilebilir. Aslında durumumu gayet iyiydi tabi iyi dediğim 3000 kişilik bir kasabya göre iyiydi. Kasabanın yerlisiydik dedem yaşarken herkezin saygı gösterdiği bir
soyadımız vardı öncelikle. Tabi bunun yanında köydekilerin hepsinin toplamında fazla tarlamız ve inek koyunda sayılabilir.2 halam vardı benim onlarda artık benim için yok sayılabilir. Dedem
kalp krizi geçirdiğinde herşeyi gizlice üstlerine alan tüm malın 10 da 1 gibi komik bir kısmını küçük erkek kardeşlerine yani babamın önüne atan halalar

Buna rağmen bu kasabada en zengin
kişi babam olabilirdi çünkü halamlar kocalarıyla çoktan gitmişlerdi buralardan. Tabi babamın 4-5 sene içerisinde bütün herşeyi satıp emlak işine kalkışıp başarısız olmasıda önemli bir etken
bugünkü durumumda. Evde tek kalmak keyifli gelebilir herkeze ama bana değildi o evde sadece uyuyorsanız iyi değildir.2 abimden birisi Att olarak çalışıyordu Mehmet abim Trabzonda. Diğeri ise büyük
olan Burak abim elektrik teknisyeni istanbul kadıköyde annemle birlikte kalıyorlardı. Bense avrupa yakasında bana gerçekten büyük gelen bir ilçede ikamet ediyordum ama istanbulun en küçük ilçesiydi
zaten tahmin etmişsinizdir bile şuan. Lise seçmelerinde 10 tercihimden 9. olan tutmuştu malesef. Lisemin ilk senesine fetullahın bir yurdunda kalarak başladım daha sonra ise yurt abileri
zorla gecenin bi saati namaza kaldırınca tartışıp atıldım ve ufak bi evde tek kalmaya başladım. Buraları geçiyorum arkadaşlar Asıl hayatım bundan sonra şekilleniyordu zaten.Bu anlattıklarımında hayatıma
pek katkısı olduğu sayılamaz hiçbir zaman.

Beyler şuan zaten hali hazırda 1 haftadır worde kaydediyordum. Hafızamı kurcaladım en ince ayrıntısına kadar. Rezlerinizi hazırlayın öyle bir nokta gelicek ki ben nası yaşarken ağladıysam sizde okurken ağlayacaksınız eminim.

Dediğim gibi lise iki başlıyordu bense lise birde derslerle hiç uğraşmayıp koca gün boyunca sınfta uyuduğum için ne derslerde başarılıydım nede karı kız ortdıbına girmiştim. Birde
benden 2 sınıf büyük olan yanı ben lise ikideyken lise 4 olan kekolar geçen sene sırf tuvalette sigara içerken selam vermedim diye saldırıya uğramış tuvalette dayak yemiştim ve yine
benlerle uğraşacaklarını düşündüm moralim bozuldu. Aslında boyum 1.80 ve 76 kiloydum yani kavga etsem teke tekte alırdım ama kodumun kekoları aşiret gibiydiler uğraşılmazdı hiçbiriyle.
Önceki sene sınıfta arkadaşım olan bir tek Salih ve Murat vardı. Salih yozgatlı adamın hası denilebilecek gibi biriydi arkanı yaslayabilirdin yani kalıplıydı 1.75 kadar boyu ve 90 kiloya yakın cüssesi vardı
ve sigara içer ama ağzına hiç alkol değmemiş birisiydi. Murat Tekirdağlı tam benim kafadan alkol sigara bol bol tüketen ve kumral saçlı mavi gözlüydü harbiden yakışıklıydı puşt aslında , tabi
bizden büyükler yüzünden karı kız ortdıbına üçümüzde ayak uyduramamıştık. Aslında salih bir üst sınıflardan Eceme vurulmuştu okulun 2.haftası.Ama Ecemde ne Ecem beyler kıvırcık saçlı ve fiziği
güzel bir kızdı ve beni döven kekoların elebaşı Kadire aşıktı kadir bu kızla çıkmıyor sadece kızı zütürüyordu. Bizim saf Salih seviyordu be , çocuk Yozgatta'ki 100 haneli köyden ilk defa
çıkmış , ilk defa tarla olmayan yere gelmişti.Ve ilk defa birine aşık olmuştu garibim. Sebebide kızın kantinde buna bir kere sırasını verdiği için teşekkür etmesiymiş.

Muratında belalısı vardı
bizim sınıftan Nursena diye bir kız. Kız kızıl saçlı hani güzel kızdı Allahı var. Murata aşık olmuş ve tabi kız güzel olunca üst sınıflardan tehdit almış kızla hiç konuşamamıştı aslında onunda
kızda gözü kalmıştı bana diyordu lise bitmeden ben bu kızla çıkıcam diye. Bense hiçbir kızla muhattap olmayan biriydim. Sıkıcı bir okul hayatım vardı. Daha doğrusu üst sınıflardan çekinmiş ve kızlara
bulaşmamıştım hiç.Bu arada Salih bu okula fetonun yurdu getirmiş ilk orda tanışmıştık zaten aynı dadaydık. Muratta bizim odadaydı onunlada yurtta tanışmıştık. Sınıfa üçümüzden başka 10 tane
erkek vardı ama hepsi ezik tipliydi korkarktı. Sadece aralarından 4 tanesi vardı ekip kurmuşlar yavşaklar aralarından 2 tanesinin abisi biz lise 2 ye geçince mezun olmuştu lise birdeki havaları
bundandı. Bunların isimleri Sertaçla Umuttu diğer ikisi yancı mk onları gibtir edin.Bu gavatlar lise birdeyken üst sınıflardaki kızlarla takılıyordu. Açıkçası gibimde değildiler.Ben okulun
2. dönemi başladığında bir kafeye komi olarak başlamış , yazında garson olmuş ekmeğime bakıyor ve abimlerden olağanca az para istemeye çalışıyordum. Derseniz başka yurt yokmuydu diye yoktu
beyler sadece feto ve süleymancı yurtları vardı soktumun yerinde. Evimi anlatıyım birazda.5 katlı apartmanın 2.Katında ve 1 salon, mutfak,banyo,ve 2 tane normal odada oluşuyordu.Ben odanın
tekine yerleşmiş diğerini sadece fazlalıkları koymak için kullanıyordum. Neyse ben yazın ortamımı yapmıştım bu semtin Abileriye kafede tanışmış az buçuk muhabbet etmiştim.

Aradım Salih'i nerdesin diye yurttayım dedi. Muratı sordum gelmedi yurda dedi , telefonla aradım numarasını değiştirmiş galiba diye ekledi. Neyse yarın beraber geçelim okula dedim kapattım.
Sabahta kalktım bir duş aldım sonra kendime bi kahvaltı felan hazırladım çıktım dışarı. Salih köşede bekliyormuş zaten bindik 10dk sonra minibüse okula gittik. Okulun büyük kapısından bahçeye
girerken üst sınıfların tabi tacizkar bakışlarına maruz kaldık. Muratta gelmiş bahçedeydi. Selamlaştık anlattı o da yurttan ayrılmış Tekirdağdan gidip gelicem olum okullar açılmadan
önce geldim zorla abi evine zütürmüşler felan birdaha gelmicem abi evine diyincede onuda postalamışlar yurttan. Hayırlısı olsun dedik geçtik sıraya. Tabi Sınıftakilerle çok muhabbetimiz
olmadığı için sanki sınıfa yeni gelmişiz gibi bakıyorlar.Biz yine duvar kenarı köşeye Muratla Salih önümde , ben arkada tektim. Açıkçası yanımda birisi olunca rahat edemiyordum. Bizimkileri
bile istemiyordum yanıma onlarda biliyordu zaten.Öğlen olana kadar biz çıkmadık sınıftan , öğlen olunca çıkalım dedik baktık bizim sınıftaki çocuklar basket topu almış oynuyorlar 3 kişi bizide çağırdılar.
Ben istemedim başta sonra ısrar etti Salih kıramadım çocuğu tamam dedim.Öğlen arası 45dk idi. Daha başlayalı 10dk oldu ki 11'lerden sayko tipli 5-6 kişi ben pek tanımıyordum zaten üst sınıfları. Beyler
birlikte oynayalım mı dediler. Ayıp olmasın diye hayır diyemedik tabi bizim sınıftan 5 onlardan 5 kişi başladık maça.iyi çocuklara benziyorlardı. Bunların ekibin lideride Ahmet'miş ismi iyi birine benziyordu.
içimden sonunda okulda normal birine rastladık dedim.

Demez olaydım ki bizim takımdaki 2 çocuk vardı ya beyler biz Salih ile Murat dışındaki bunlara karşı takımdan birisi bilerek arkadan dirsek attı sırtına doğru.
Çocuk yere yuvarlandı bi soluğu felan kesildi ben koştum yanına kaldırdım felan. ismide Turguttu çocuğun mülayimin teki. Kardeşim yavaş olsana ya öldürcenmi bizi dedi. Tabi karşıdakiler büyük ya bide okulun ilk günü
diye illa artislenicekler bize ' Nerden kardeş oluyoruz lan yanlışlıkla oldu yarram ' dedi. Bizim Salihte illa dayanamıcak korucak ya güçsüzleri atıldı ordan ' Sen sakin olsana ' dedi , demez olaydı ortalık karıştı bunlar Salihle
Turguta daldı. Benle Murat ayırmaya çalışıyoruz ama nafile bizede girişiyorlar. Bizim sınıftan diğer 2 çocukta karışmıyor şerefsizler korkarak bakıyorlar olaya. Ulan nolcaksa olsun artık diyerek yumruk salladım birinin suratına
oda Ahmet'e denk geldi.Çocuk okulda popi aq senin neyine ona vurmak. Gören geldi bize girişiyor baktım birde bizim sınıftan Sertaçların tayfa 4 kişi geldi ben yardım edicekler sanmıştım. Sertaç benim karnıma hayvan gibi
bir tekme atana kadar tabii. Yığıldım amk o nasıl bir ağrıdır beyler anlatamıyorum birde kafama felan tekme atıyorlar. Neyse müdür felan geldi ayırdılar zar zor. Salihin dudak patlamış benim karnım hala acıyor kafama vurmaları
cabası , Muratında burnu kanıyordu. Turgutu gibtr edin onu zaten haşat etmişlerdi çocuk tanınmıyor aq.Kimseye bişey yapmadı müdür ilk gün olduğu için. Bidaha gelirseniz atarım dedi gönderdi.Çıktık tabi okulda ki çoğu kişi
bakıp dalga felan geçiyor. Geçtik en arkaya koyduk kafaları ne zaman çıkış zili çaldı o zaman uyandık.O hafta pek bişey olmadı beyler genellikle sınıfta durduk çıkınca direkt dalga geçiyorlardı görüntümüzden dolayı.Bir tek cuma günü
gittik sigara içicez arka bahçede ağaçların arasında öğle arası. Ahmetlerin tayfa geldi beyler gene 5-6 kişiler.

Ben gene kavga çıkartıcaklar sandım ama öyle olmadı nedense , Ahmet bana doğru elini uzattı ve 'kardeşim kusurumuza
bakmayın aramızda bir kavga oldu boş bir sebepten gerek yok böyle dargınlığa aynı okulun öğrencisiyiz dedi. Uzattım elimi tokalaştık hallettik , iyi oldu dedim zaten kaç tane sıkıntımız var birde bunlar çıkmasın. Cuma günüde çıktık okuldan
gittim eve baktım ki sigara kalmamış gittim bir paket kısa 2001 aldım , o aralar 4-5tl idi galiba içen bilir bi aralar revadaydı benimde arkadaşlar içiyordu onlar verdi beğenmiştim.O yaşta zaten genellikle arkadaş ortamında içersin zaten
kafamı gibeyim ki bende öyle başlamıştım lise birde. Neyse kısa kesicem hafta sonu birşey olmadı çalıştım yine normal geçti o iki gün. Ertesi sabah Pazartesi günü okula okula gittim istiklal Marşımızı Ve Andımızı okuduk girdik içeri , şimdi
kaldırdılar Andımızı felan bizim müdürler karlı havada bile okuturlardı nerde o müdürler. Neyse ben girdim hocalar yavaş yavaş dersleri işlemeye başlıyor bizimde matematik zaten kafa pek basmıyor ilk dakikadan koydum kafayı ve öğlen
zii ile uyandım.O da Ne ??? Yanımda bir kız var lan , nasıl diyim rüya felan sandım sonradan öğrendim ki sınıfa yeni gelmiş ismi Yeşim. Tatlı bi kızmış gibi duruyordu ama ben genede tek oturmak istiyordum çünkü yanımda biri varken nasıl
ostturcaktım ben.Öğleden sonra konuşmaya karak verdim. Başladım 'Yeşim öncelikle hoşgeldin sınıfımıza ama ben asla yanımda biri varken rahat edemiyorum lütfen başka yere gidermisin' dedim nazikçe. Cevabı isme çok sert oldu 'Sana ne be
salak sana mı sorcam' diye bir tepki verdi. Sınıftaki sığırlar kişnemeye felan başladı , gülüyo herkez.

Kalksana lan yanımdan pgibopat mısın sen dedim. Takmadı bile , ulan kalk felan diyorum takmıyor yapıcak birşey yoktu. Zaten ufacık
sıralar iki büklüm oturmaya başladım o günden sonra. Cuma gününe kadar klagib bir biçimde geçti herşey , o gün ise öğlen yemek yedik ve voleybol oynadık son 5dk kala sınıfa döndük.Ne göreyim 12. Sınıflardan muhafazid benim
sıramda Yeşimle konuşuyordu , yaşı büyük olan bilir önceden okuldaki en daşşaklı kişilere yani heryerde eli olan okulu ondan sorduğunuz kişilere Okulun Reisi derlerdi.Bu muhafazid de öyleydi kimse bişey diyemiyordu buna. Bekledim
kalksınlar diye tam kalktılar Yeşim kapıya kadar gitti bunla bende o ara oturdum yerime.Bu muhafazid pis pis baktı bana sonra çıktı sınıftan. Birdaha sınıfa gelmedi ama istiklal Marşı okuduktan sonra okul bitince geldi tehdit etti yanında
15 kişi var höyt dese gibecekler beni. takum takuma karıştı aq , yerini değiştircen dedi tamam dedim.

Dinleyen çıkarsa 2-3 kişi devam edicem rezleri alın. Yarın bu saatte

Geliyorum beyler bi 10-15dk ya burdamısınız ?

Hafta sonu Kafeden izin aldım Muratla Salihte bende kaldı Pazar akşdıbına kadar. Cumartesi birlikte denize gidelim soğuk değildir diye tahmin ettik ama soğukmuş beyler. Tekirdağ Yeniçiftliği bilen vardır belki oraya gittik bizim dışımızda da 30-40 kişi vardı.

Gelmişken girelim dedik ve zütümüz dona dona girdik. Saat akşam ezanına yaklaşırken eve döndük ve konuşmaya başladık. Salih girdi lafa 'Olum bu yeşim arada sana bakıyor bence onda birşeyler vardır' dedi.Ben atladım hemen 'lan olum kız muhafazid ile takılıyor zütümüzü giberler' dedim. Haklıydım zaten okulda yaşatmazlardı beni. Eskiden şimdiki gibi değildi liseler bi kavga çıktımı bıçak felan gelirdi ortaya hemen. Açıkçası isterse en güzel bir kızolsun muhafazid ile çıkıyor aq giberler , zaten herkezle aramız bozuktu.

Tabi biz bu konuşmalar yaşanırken ufaktan bira içiyoruz Muratla.ilk birayı bitiren Murat'a geçmişti anlatma sırası ''' Olum ben bu Nursena'dan hoşlanıyorum galiba
nabıcam ya , sınıfta felan kesişiyoruz ara sıra zaten sevgiliside yokmuş araştırdım biraz ''' dedi. Sordum Murat'a Kızla hiç muhabbetin varmı kardeşim diye. Verdiği cevap aynen şöyleydi Olum sınıfta geçen çarşamba tenefüste kantine gittim oturdum çay içiyordum buda benim masaya geldi şeker istedi verdim sonrada teşekkür etti .

Ya yanımdaki çocuklar neden bu kadar saftı anlamıyorum kızların bir teşekkürüyle aşık oluyorlardı resmen. Sahi ben aşka felan pek inanmam daha doğrusu inanmazdım. Ertesi günü Çatalca'ya piknik yapmaya gittik. Piknik dediğime bakmayın yanımızda ; Kola Turka,3 ekmek, domates,salata, peynir ve mangal malzemeleriyle mangallık etle birlikte soğan, biber,patlıcan,
ve top almıştık oynarız diye. Gittik piknik alanına çok kalabalık değildi şükür.

Yaptık mangalımızı artanları , köpekler kediler vardı onları besleyerek bitirdik ve başladık voleybol oynamaya ki pek sarmadı. Bizde birbirimize şut çekmeye başladık Murat sığırı topa bir vurdu gözden kayboldu gitti. Piknik yaptığımız tepeden aşşağı doğru gitmişti. Gidelim alalım dedik birazcık dolaştık tepenin etrafından.Ne görelim dere vardı ama çok güzel görünüyordu. Havada çok sıcaktı zaten önceki gün denize girememiştik soğuk diye en azından şimdi serinleyelim dedik ve Altımızdaki baksırlarla girdik yüzdük orda

.Girmez olaydık mk deresine derenin diğer yanıda piknik alanıymış insanlar voleybol oynamaya başladılar orda ve bizi gördüler baksırlarla gülme krizine girdi şerefsizler. Bizde çıktık hemen , benim evden eşyaları felan aldılar Salih yurda Murat'ta evine gitti. Bende erkenden uyudum günün yorgunluğunu üzerimden atmak için.

Ertesi sabah yine Salihle birlikte bindik minibüse ama minibüste muhafazid isimli şahısı gördüm yine moralim bozuldu.Ama bişey fark ettim bu çocuk tek başınayken öyle çok sinirli felan değildi yani pasif kalıyordu. Kısacası bu çocuk yanındakilere , yanındakilerde buna güveniyordu. ikisinden birini devre dışı bırakırsan diğeri de giderdi. Bunları düşünürken okula gelmiştik bile. Yine klagib müdür bey konuşması ve istiklal marşı ve Andımızdan sonra girdik sınıflara venerden geldiyse bana bir özgüven geldi ve muhafazide dediğimi yapmadım ve yerimi değiştirmedim.

Yine yan yanaydık Yeşimle ve sabah nerden aklıma geldiyse kıza günaydın dedim ve öğlene kadar normal şekilde muhabbet ettik.Öğlen
arası bi çocuk geldi 9. sınıflardan ve Çağlar muhafazid abi seni çağırıyor arka bahçeye yangın merdivenlerinin oraya dedi , şimdi sıçtık dedim ve yola koyuldum.

Gelmeyin desemde Salih ve Murat peşime takıldı yalnız bırakmayız dediler.Bir baktım arkadan Turgutta geldi kardeşim sen benim için Ahmetlere kafa tuttun bende senleyim dedi eyvallah dedim.Her türlü dayak yicektik bunu kabullenmiştim aslında ama en azından bu sefer bende korkularımla yüzleşip vurucaktım tüm gücümle.

Merdivenlerden inerken Ahmeti görmüştüm , kardeşim yüzün solmuş bişeymi oldu dedi yok bişey dedim devam ettim. Yangın merdivenlerinin oraya vardığımda karşımda nerdeyse 20-25 kişi buldum biz ise sadece 4 kişiydik. muhafazid başladı lan ben sana demedimmi onun yanından gidiceksin diye sen bide üstüne onunla muhabbet ediyosun gibi şeyler saydırmaya başladı.

Ben bişey demedim ama tam Senin ananı gibicem oğlum dediği anda Salih boğazına bir yumruk geçirdi ve muhafazid yere düştü nefes almaya çalışıyor felan aslında çok hızlı
vurmamıştı. Sonrasında zaten karşıdakiler bize doğru bir hücüm ettiler kendimizi savunmaya çalışıyoruz ama nafile birine vuruyorum düşürüyorum
anında diğeri geliyor.Bir iki derken baktım Yeşim gelmiş çığlık atıyor felan ayrılın diyor , sonrada ağlamaya başladı. işte tam o sıra Ahmet geldi koşarak yanında yine onların tayfa 5-6 kişiler.

ilk önce onlarda karşımızda olucak galiba derken Ahmet birden ayağa kalkmaya çalışan muhafazidi tekmelemeye başladı. Size söylediğim gibi Ahmete karşı herkez okulda bir saygınlık besliyordu yani arasını bozmak istemiyordu.

muhafazidle ise sadece çıkarları ve ondan korktukları için takılıyordu çoğu. Bunu gören çoğu kişi bize vurmayı bıraktı ve şaşkınlıkla Ahmet'in muhafazidi dövmesini izlemeye başladı.En son Ahmet muhafazidi kaldırdı ve beni göstererek bidaha bu çocuğa dokunursan abim bizzat gelicek senin için dedi. Bunu duyan herkez ufaktan dağılmaya başladı.

Bende o şaşkınlıkla Ahmete abin kim dercesine baktım.Ama bir cevap alamadım. Tabi yine yüzümüz haşat olmuştu ama Salihin o muhafazide vuruşunu hiç unutmadım çocuk harbiden delikanlının önde gideniydi.O günden sonra Turgutta bizle takılmaya başladı ve okulda insanların bize ezikmişiz gibi bakmasının yerini bunlar ne ayak acaba bakışı almıştı.
Cuma gününe kadar Yeşimi muhafazid ile hiç görmemiştim. Zaten muhafazidin o günden sonra havası sönmüş , yanında kimse kalmamıştı. Bense hala Ahmedin neden bana yardım ettiğini anlamıyordum.

Cuma günü Yeşim öğlen arasında konuşabilirmiyiz
dedi ama ben reddettim. Sonuçta kız daha bir kaç gün önce muhafazidle takılıyordu. Aslında kız sessiz sakin birisiydi yani hareketleri felan yellozlar gibi değildi ve muhafazid ile takılmasına çok şaşırmıştım en başından beri. Cuma günü
okuldan çıkarken yan sınıftan Gökşin diye bir kız vardı. Kızıl saçlı kahverengi gözlü bir kız fiziğide gayet iyiydi , geldi ve bana bir kağıt verdi bana ulaşırsan sevinirim dedi.Ama aklımı kurcalayan birşey vardı bu kız Yeşim okula geldiğinden beri birlikteydiler her yerde ve sonuçta ben bu kızın en yakın arkadaşının sevgilisiyle kavga etmiştim neden bana böyle bir teklifte bulunduğuna bir anlam veremedim. Belki de düşündüğüm gibi değildir başka bir şey söyleyecektir dedim.

Akşama eve gittiğimde aradım Gökşini ;

+Alo Gökşin ben Çağlar
-Bende aramanı bekliyordum
+Ne söyliyeceksen söyle hadi işim var
-Ya şimdi hafta sonuna girdik zaten buluşsakta o ara söylesem olurmu ?
+Ben çalışıyorum yalnız izin de alamam ki
-Hangi kafede çalışıyorsun sen ?

Tarif ettim kafeyi

-Peki nasıl oldun aslında çok merak ediyorum ben seni ?
+iyiyim birşeyim yok merak etme düşündüğün içinde teşekkür ederim
-Birşeye ihtiyacın olursa söyle pansumanını ben yaparım.

Dedi ve ondan sonra görüşürüz dedik ve kapattık telefonları. Ertesi gün ne hikmetse yağmur yağdı öğlene kadar ve sonrada çok rüzgar çıktı. Yani pek müşteri yoktu ve oturuyorduk çalışanlar olarak.Öğlen saat 3 gibi kafeye Yeşimle Gökşin geldi bizim kafeye oturdular bende sipariş almaya gittim masalarına. Siparişlerini zütürürken otursana konuşalım muhabbet edelim dediler. Gözümle çalışan arkadaşa işaret ettim oda sıkıntı yok anlamında işaret verince oturdum masaya.

(Y=Yeşim G=Gökşin B=Ben aq bunuda anlarsınız zaten)

Y- Çağlar nasıl oldun ya ?
B- iyiyim ya bir tek burnum kırıldı galiba sevgilin yüzünden
Y- Ya öyle deme inan ki biz sevgili felan değildik onunla özür dilerim senden de her şey için
B- Önemi yok ya zaten umrumda da değil aslında sevgillin olup olmaması
G- Çağlar bu arada beni unuttunuz burada kıskanıyorum bak
B- Yok ya inan seni unutmam aradın sordun en azından

Beyler muhabbet böyle dostça ilerliyordu aslında Yeşimle göz göze gelince içim bir hoş oluyordu yalan söylemicem.Tam bu ara Yeşim tuvalete gitti ve biz muhabbet ederken Gökşinle

G- Çağlar ben sana aşığım
B- Şaka mı yapıyorsun ??
G- Yok gerçekten bu senenin başından beri sen her gördüğümde kalbim yerinden fırlayacak gibi oluyor
B- Ne diyeceğimi bilemiyorum şuan
G- Ne olur yarın izin al başbaşa konuşalım
B- Ayarlamaya çalışıcam

Tam bu ara Yeşim geldi ve konuyu kapadık bende işim başına döndüm. Zaten Gökşinlerde kalktılar.Ne yapacağımı gerçekten bilmiyordum , patron zaten büyük ihtimal izin vermezdi diye düşünüyordum.

Beyler bu gecelik bu kadar yeter bence yarın bi 10 part yazarım en az..Tek isteğim burdayım demeniz kendi kendime konuşmak istemiyorum.iyi geceler

dinleyen yok galiba aq.

Aslında Gökşinin beni düşünmesi hoşuma gitmişti. Belkide ona bir şans versem çok mutlu olucaktık gerçekten hoş kızdı. Cumartesi gecesi şef garson Vural abiyle konuştum ertesi gün için izin istedim.O da zaten havaların yağmurlu bozuk gösterdiğini söyleyerek izin verdi.

Gecesaat 1gibi Cine5 te film izliyordum biraz duygusal bir yabancı filmdi.O ara Gökşin aradı ve ertesi gün nabıcağımızı sordu. izin aldığımı söyleyince sesi birden daha neşeli gelmeye başladı. Buluşma yeri olarakta avcılarda bir kafeyi seçtik. Ertesi gün sabah 7 gibi uyandım , kafeye gitmek için her sabah 7 de uyanmaktan bünye alışmıştı artık.Çayı koydum demlensin diye o arada bende üstüme bi kombin ayarlamaya çalışıyordum. Hava haberlerde yağmurlu olmasına rağmen güneşliydi dışarısı , ben yinede temkinli davranıp üstüme deri montumu alıcaktım. Altıma siyah bir kot pantolon üstümede koyu mavi bir gömlek giydim.

Duş aldım, dişlerimi fırçaladım derken saat 9 u geçiyordu. Yola çıktım ve 11.00 gibi kafeye vardım .Oda 15dk kadar sonra geldi ama ne gelmek Altında diz kapaklarında bir etek siyah renk , üstünde de mavi bluz vardı. Teni de kızıl ile beyaz arası lduğu için resmen aşık etmişti beni kendisine. Ufacık burnuna oranla dolgun dudakları vardı. Kendimizi anlatmaya başlarken kahvaltı siparişi vermiştik.Ben kısaca özet geçtim kendimi hiç bir detaya inmedim.O ise herşeyini anlattı resmen , babası mali danışman annesi ise hemşireymiş.