mart ayının 12. günü teknoloji 2000 li yılların çok üstünde 3. dünya savaşını atlatalı 19 sene oldu. petrol rezervleri en fazla 5 sene dünyaya yetecek kadar var. bilim insanları uzay madenciliğinin zamanının geldiğinin farkındalar ve bunun için hummalı bir çalışma başlattı. Birkaç sene öncesinde samanyolu galaksisinde bir astroidde yoğun enerji gözlemledi. araştırılmak üzere robot yollanmış ve astroidden parçalar toplanmıştı. dünyaya getirilen madenler labaratuvar ortamında incelendi ve sonucu dünyayı kurtarabilecek derecede enerji elde edilebilecek madenler olduğu anlaşıldı.12 mart günü bir toplantı düzenleyen dünyanın sayılı bilim insanları Astroide astronot gönderilmesi ve orada uzay madeni istasyonu kurulması hakkında karar kıldılar. fakat gönderilecek insanlar geri dönemeyebilirdi. çünkü alınan madenler aşırı derecede gama ışını yayıyordu. gama ışınlarıda insan dnasına zarar veriyor hatta insan cildinde ciddi yanıklara sebep oluyordu. Astroide ulaşan astrontlar orada maden istasyonunu kurup yerlerini maden robotlarına bırakacak ve dönme şansı bulurlarsa dünyaya geri döneceklerdi. toplantıdan sonra yaklaşık 2 saat sonra tüm iletişim ağlarında televizyn radyo ve internet sitelerinde o haber yayınlandı

Tüm gazete internet televizyon haberlerinde astrodide gidip dünyanın geleceğine yön verecek uzay maden istasyonunu kuracak gönüllü astronotlar aranıyor diye haberler çıkmıştı. Tüm dünya ülke liderleri tek bir konu hakkında konuşuyordu ya dünya karanlığa gömülecek ya da maden istasyonu kurulup dünyayı aydınlığa kavuşacaktı. Adayların başvurusu dünya uzay birliğinin ülkelerdeki temsili binalarında bizzat yapılacaktı. ilk aklımdan geçen sözcükler şunlardı" dünyayı brn mi kurtarıcam sanki" haftalarca haber konusu aynıydı ve dünya gerçek bir kaos içindeydi artık dünya liderleri ülke sorunlarını bırakmış dünyanın geleceğinden başka bitşey düşünmüyordu

oturup adam akıllı düşünmeye karar verdim. dedim kendi kendime nasıl olsa savaşta ailemi kaybettim beni düşünecek kimsem kalmamıştı. bi baltaya sap olmamıştım. arkamda bırakacak kimsem yoktu kimse için benim yaşamım önemli değildi.O anda sigaramı söndürüp ankaraya doğru yola çıktım. DUB BiNASINA (DÜNYA UZAY BiRLiĞi) binasına vardığımda avluda sanırım 25 30 kişi vardı 57 milyonluk türkiyeden sadece 25 30 kişi binanın avlusundaydı. içeri girdim ve arama tarama yaptı güvenlikler. aday olduğumu başvuru yapmak istediğimi söyledim. beni bir odaya getirdiler. ve ne içmek istediğimi sordular bende su istedim. yaklaşık 20 dakika sonra geldiler sanırım cv mi araştırıp kim olduğumu nereden geldiğimi öğrenmek için bekletiler. geri geldiklerinde bana söledikleri aynen şu cümlelerdi: size bazı testler yapacağız bu testler fiziksel ağırlıklı olacak dışarıda bekleyenler senin gibi adaylardır. sende aralarına katıl ve tanış 1 saat sonra testin ne zaman yapılacağını size bildireceğiz. dışarı çıktım etraftaki insanları gözledim. içlerinde 7 bayan vardı geri kalan 21 kişi ise erkekti sanırım hiç biri birbirini tanımıyordu.

Sen yazma takunu çıkartıyorsun

Rezuvolasyon

yavaşça yanlarına gittim ve muhabbetlerine katılmaya çalıştım. sanırım hepsine yaşayacakları bir oyunmuş gibi geliyordu sanki eğlenmeye gelmişlerdi. aralarında biri çok ciddiydi ve hiç konuşmuyordu. yanına gittim ve ismini sordum adı cenk ti. cenk 27 yaşında ortalama 175 boylarında hafif kumral birisiydi bana ismimi sordu ismimin emre olduğunu söyledim. nereden geldiğimi sordu balıkesirden geldiğimi söyledim. korkup korkmadığımı sordu. korkmadığımı söyledim. cenkte benim gibi ailesini savaşta kaybetmiş kaybedecek daha fazla kimsesi kalmadığını söyledi sanki benim kaderimi yaşayan bir kadar arkadaşım gibiydi cenk onunla beraber baya uzun sohbet ettik. ve sonunda 1 takım elbiseli yanında 2 korumasıyla beraber bir adam geldi. evet arkadaşlar vakit geldi test için amerikaya gideceksiniz diğer ülkelerdeki gönüllüler gibi. kalabalıkta birden sesler yükselmeye başladı hazırlık yapmadık. ve takım elbiseli adam güvenilir bir sesle merak etmeyin tüm ihtiyaçlarınız karşılanacak dedi. 30 dakika içinde havalimanına ulaştık ve üzerinde hergangi bir şirketin logosu olmayan bir uçağa bindirildik. yolda bize orlandoda bulunan bir uzay eğitim merkezine gideceğimizi söylediler.

Rezerved