17 MAYIS 2068 SAAT:03:52

Boğazın kıyısında eski bir balıkçı kulübesinde bekliyorum. Gölgemden hızlı, nefesimden sessiz olmam lazım, en azından önümüzdeki 8 dakika için. Sonrası zaten savaş alanı olacak. Şimdiye kadar 27 avcı drone 6 tane de gözcü iHA gördüm. Aha amk drone 28 oldu!

Sahaya indiğimden beri birçok görevi başarıyla tamamladım ancak bu seferki en zoru, en imkansızı. Bu görevde amacım, 32 senedir savaş halinde olan dünyadaki dengeleri değiştirip savaşa son vermek.

Benim adım Yavuz, bir başka deyişle Alfa-4XT. Süper askerlerden hayatta kalan son Alfa benim. 2036 yılında başlayan Üçüncü Dünya Savaşında başlatılan iki proje var. Biri istanbul Boğazı'nın batısından başlayıp Amerika ile biten Batılıların, yani Savaşçı'ların Tesla Projesi. Diğeri ise sınırları Anadolu'nun doğusundan başlayıp Japonya ile biten Doğu Bloğunun, yani Barışçı'ların Süper Asker Projesi. Batı sırtını robotlara, Doğu ise insan gücüne dayamış vaziyette.

Dünya tam anlamı ile ikiye bölündü. Batı ve Doğu. Savaşçılar ve Barışçılar. Batılıların amacı Doğudaki herkesi öldürüp Batıya doğal kaynak sağlamak, yani amaç katletmek hem de milyarlarca insanı. Hindistan, Çin ve Japonya öncülüğünde kurulan Barışçılar, savaşı diplomasi ile sona erdirebileceklerini düşünüyorlar. Anlamadıkları ise şu, diplomasi sadece diplomatların hayatını kurtarır, halkı değil. Halkı savaştan, ölümden koruyanlar ise biziz; Ulu Türk Devleti.

03:59

Bu bir intihar görevi, Savaşçıların ana uçak gemisi Tes-Ship'i düşürmek için geldim. Tamamen otomatik olan bu gemide bir tane pilottan başka mürettebat yok. Bir şehir büyüklüğündeki bu canavarın pilotunu öldürüp Batı tarafa düşürmem gerekiyor. Saat tam 4:00'da sınırdaki iHA'lara ve drone'lara yakıt takviyesi yapıp savaş uçaklarını da sınır kampımız Bolu'ya bombardıman yapmak için gönderecek, en azından planları bu.

Hah, işte! Bulutların arasından ışıkları gözükmeye başladı!

16 MAYIS 2068 SAAT: 08:12

'"Acil" kodlu mesaj ile karargâha çağrıldığımda Serdar Komutan'ın bana bir görev vereceğini anlamıştım. Koşarak gittim, zaten 100 metreyi 7 saniyede koşabiliyordum. Birkaç dakika sonra Operasyon Merkezi'ne ulaştım. Serdar Komutan bana gel işareti yaptı, peşine takılıp odasına gittim. Kapıyı kapatıp oturmamı söyledi. Bi sigara bana uzattı bir tane de kendisi yaktı.

+ Yavuz, seni ölüme yollayacağım aslanım.

- Aman komutanım ortalık yerde dillendirmeyin, ölüm bunu duyarsa korkup kaçar mazallah

+ işte senden tam da bunu söylemen beklenirdi. Ancak bu sefer durum ciddi. Tesla Projesinin gözbebeği Tes-Ship yarın sınırımıza gelecek. Oradaki araçlara ikmal yapıp sonra sınırdaki şehirlerimizi bombalayacaklar diye biliyoruz. O gemiyi durdurman, hatta düşürmen lazım aslanım.

- Başım gözüm üstüne komutanım. Öleceğim kısmına gelin isterseniz.

+ Görev anında birçok değişken olacak. Gemiyi ele geçirene kadar ölmemen senin için bile mucize olur. Pilotu öldürüp gemiyi ele geçirebilirsen zütürüp Viyana'ya düşürmeni istiyorum. Yani görevi başarıyla tamamlamak için o gemide olup ölmen gerekiyor.

- Komutanım gemiyi Paris veya Berlin'in üzerine itelesem daha iyi olmaz mı?

+ Batının önemli şehirleri evet, ancak çok fazla sivil var o şehirlerde. Biz onlar gibi cani değiliz Yavuz. Hem biliyorsun Viyana onların cephane şehri ve Tesla Projesi'nin üretim fabrikalarından biri de orada. Ahh Yavuz iyi bir askersin ama şu kafanı biraz daha çalıştırsan iyi olacak.

Şuku ve rez alın devamı geliyo...