Beyler direk Elazığ'da ki son günüme geçeyim,
annem gile erken gitceğimi söyledim.

ilk önce, karşı çıktı annem. Fakat ben biraz konuşup
durumları anlatınca, kabul etmek zorunda kaldı.

Gönlü yoktu ama bende haklıydım.
Şimdi eğer erken gidersem
yorgunluğu atacağım diğer yolculukta
sıkıntı çekmeyeceğim ki beni artık az çok tanıyorsunuz
arabalardan nefret ederim.

Son gün sabah kahvaltıda hiç unutmam
annem ve babama direk ;

-HAKKINIZI HELAL EDiN dedim
annem hemen duygulandı ve korktu bir de cevap verdi;
-Nereden çıktı şimdi bu?
-Ne olur ne olmaz anne sonuçta göreve gideceğiz.

Bu arada beyler anneme fazla bahsetmemiştim durumları.
Beni Kara Havacılığa geçecek sanıyordu. Hatta ben
operasyonlara çok az gittiğimi söylemiştim ki gönlü rahatlasın diye.

Babam klagib TÜRK babası işte "HELAL OLSUN" dedi fazla duyguyu katmadan.
Anneme sadece yakın akrabalarımızı çağır dedim çünkü
fazla kalabalık olsun istemiyordum.

Tabi bu arada terminale gitmeden bir kaç saat önce
Hatice'nin babası ve annesi bize geldi.

hem hayırlı olsun oğlanı gördünüz hem de uğurlar olsun
oğlunuzu yolluyormuşsunuz diye.

Hatice'nin Babasının, Hatice ile olan durumumuzu bilmiyor
olmasını o gün öğrendim bu arada.

Annem, annesi ile konuşmuş ilk önce kesinlessin sonra beylere
açarız durumu demişler babam erken öğrendi hatta ilk gün öğrendi.
Annem, dayanamayıp söylemişti galiba.

Herneyse, akşam evden çıktık ve terminale
arabalarla gittik.
Sanki asker uğurlaması varmış gibi
konvoy oluşturmuşlar fakat 5-6 araba fazla değil
Türk Bayrağı var arabalarda.

Terminale girdik, biletimi aldım ve bekliyordum
30 dk ya kalkacaktı otobüs.

Terminale gelen herkes ile vedalaştım.
Hatice'nin annesine,tek başınayken gidip özür diledim
ve ellerinden öpüp helallik aldım.

En son daha doğrusu en acı veda ise ana ve peder ile oldu..
Anneme, sımsıkı sarıldım ve öptüm, kendiside o arada kulaklarıma
sessizce ALLAH KORUSUN, ALLAH KOLAYLIK VERSiN falan diyordu
sonra pederle sarıldık kendisine o gün HAKKINI HELAL ET dedim,
bana helal olsun derken bir ara ağladı gibi oldu.

Onu öyle gördüm ya içim parçalandı hatta ilk defa öyle görmüştüm.
Sesi böyle çaresiz ve korkuyla çıkmıştı.

Bindim otobüse ve Elazığ'dan ayrıldım.
Pencereden, veda eden grubun yok oluşuna kadar
el salladım.

Beyler yolculuğu anlatmıyorum direk geçeyim biraz uykum var hemen
Kayseri Tugay'ından başlayayım kusura bakmayın bu bölümü çok hızlı
bir şekilde yazdım.

Kayseri'ye vardık ALLAH'a ŞÜKÜR...
Otobüsün koltuk sayısı 30 civarında olsa bile
müşteri en fazla 14 kişi falandı.

Kayseri'de iner inmez, orduevine
taksiyle geçtim ve uyumak için
hemen kaldığım odanın anahtarını
resepsiyondan alıp, odaya doğru hızlı adımlarla ilerledim.

iznimizin bitmesine 3-4 gün var hatırladığım kadarıyla
4 gün boyunca elimden geldiği kadar
kendimi dinlendirdim.

Direk TUGAY'da ki ilk iş gününe geçeyim fazla sıkmadan.
Beyler ilk gün sabah 6'da kalktım ve hemen giyinip
kahvaltıyı tugayda yaparım düşüncesiyle
askeri araca bindim ve tugaya gittim.

ilk gün normal rapor falan yazacaktık ardından
eğitim yapıp normal olarak değişimi hangi taburla yapacağımız
ve ne zaman gideceğiz bunları öğrenecektik.

ilk gün, yeni gelen bir kaç kişiyle tanıştım subaylardan.
Bizim timden Mahmut tugaya alınmıştı.
Terhise az kaldığı için operasyon biriminden alınmıştı.

Evet beyler biz ilk önce öğleye kadar, rapor yazdık
ardından öğle yemeğini yedik ve hemen ardından
atış eğitimine gittik.

Bixi,g3 ve RPG atışları yaptık. Ardından normal olarak
günlük rutin eğtimleri yaptık. Ardınan 4 gibi
sınav yaptırdık askerlere.

Hem yazılı hem beden olarak.
-Yazılı olarak silahların sökülüp takılmasında parçaları, silahların özellikleri
vs
-Bedeni olarak barfiks, şınav,koşu, mekik ve komando dansı

Ardından değişim yapacağımız taburun nereden olduğunu
öğrendik.

Kayseri Komando Tugayın'dan bir tabur ile değişim yapacaktık.
Ben Bolu Dağ ile yaparız diye düşünmüştüm.

Henüz yer belli değildi fakat HAKKARi iLE ŞIRNAK olması
çok az bir ihtimaldi çünkü hem Şırnak'ta hem de Hakkari'de bulunduk
bu sebeple başka bir yere verirler diye düşündüm.

Beyler akşam 6'gibi görevler bitti ve evli olan subaylar evlerine
tugayda ki misafirhanede kalanlar misafirhaneye ve orduevinde kalanlar
orduevine gitmek için dağıldı.

Beyler orduevinde güzel bir akşam yemeği ve uzun bir aradan
sonra masa başı bir iş yaptığımız için ve bir de eğitimlerden dolayı
güzel bir yorgunluk uykusu gelirdi.

Sabah kalktım ve kahvaltıyı tugayda yapmam nedeniyle,
üstümü giyinip servisin olduğu yere gittim.
15 dk sonra falan servis geldi.

Tugayda sabah yine masa başı yaptık ardından
öğle yemeği ve biz eğitim beklerken
TABUR iÇTiMASI olacağı yönünde haber geldi.

Biz hemen tabur binasının içtima alanında toplandık
ve tabur komutanımızı bekledik.

Tabur komutanı geldi biraz konuştu işte Şırnak'ta ki görev süremizde
yaptıklarımızdan dolayı bizi teşekkür etti ardından yeni görev yerimizin
49.KOMANDO TUGAY'ında ki tabur ile değişim yapacağımızı bize bildirdi.

BiNGÖL 49.KOMANDO TUGAY'ı... Bizim için daha zor olacaktı
çünkü Şırnak'ta karakol güvenliğinden sorumluyken bu sefer sadece
dağlarda operasyon yapacaktık ve nadiren karakollara gidecektik.

Beyler bugün detaya girmeden hızlıca geçtim fakat yarın bölümlerde biraz daha detaylı anlatacağım hakkalarınızı helal edin PAŞALAR. BURADA OLMIŞ,OLAN VE OLACAKLARA SELAM OLSUN sizleri beklettiğim için özür dilerim yiğitler
Bugünlük bu kadar yeter paşalar, hayırlı geceler ve bugün şehitlerimizi paylaşamayacağım
RUHLARI ŞAD OLSUN...