2400 yıl önce adamlar dile getirdi bunu; Sokrates. Platon'un devlet kitabını okursanız -kitaplarında her zaman başrolde olan- Sokrates'in bununla ilgili bir diyaloğu vardı, Adeimantus ile. Diyaloğun ilgili kısmı -yanlış hatırlamıyorsam- Sokrates'in Adeimantus'a bir soru yöneltmesiyle başlıyordu. "Fırtınalı bir denizdeki geminin kaptanını seçerken, geminin içindeki bütün (mürettebat, yolcular vs) insanlara mı oy kullanma hakkı tanırsın, yoksa o gemi içerisindeki gemiciliğin ve kaptanlığın nasıl olması gerektiğini bilen, iyi eğitimli küçük bir gruba mı oy hakkı tanırsın?" diye soruyor Sokrates. Adeimantus da doğal olarak "Tabii ki ikincisi" diye cevap veriyor. Bunun üzerine Sokrates koca bir şehrin/ülkenin yönetimi için neden orada yaşayan bütün insanlara soramayacağımızı izah ediyor. Durum bugün de böyle, Atina halkından hiç de farkı yok bir çok dünya halklarının, ki buna biz de dahiliz. Sokeates ve Platon boşuna söylenmiyordu halkın cahilliği ve inatçılığı hakkında; keza M.Ö 399'da gençleri kötü yola sürdüğünden baldır otuyla idam edilerek bu cehaleti ilk elden tadan kişi oldu Sokrates. Ne diyeyim, 2500 yıldır insanlar olarak hiç değişmedik.