artık hormonlarımız mola vermiş yerini neşeye bırakmıştı. birlikte eğlenerek banyo yapıyor konuşuyor, duşun altında şarkılar söylüyorduk. işimiz bittiğinde küvetin içeersinde uyumaya karar verdik. kuzenim göğsüme yatmış, bacaklarımız birbirine kenetlenmiş vaziyetteydi. çıplak tenlerimiz birbirine temas ediyordu. kuzenime seni seviyorum dedim ve bir tepki bekledim ancak hiç bir tepki vermedi. eğilip baktığımda çoktan göğüsümü yastık gibi kullanıp uyuduğunu anladım. iyi geceler dedim ve bende uyudum. kapı zilinin çalmasıyla gözlerimizi açmıştık. bi an için nerde olduğumuzu anlayamamış bi kaç sn sonra olanları hatırlayıp birbirimize gülümsemiştik. kuzenim, ben bakarım aşkım diyip bornozunu giyerek kapıya bakmaya gitti. ben ise ciks sonrası mutlulukla küvetten kemiklerimin çıtırdadığını duyarak kalktım. üzerimi giyinmek için yatak odasına geçtim. kıyafetlerde tanıdık gelmiyordu hatta benim zevklerimi bile yansıtmıyordu ancak pek oralı olmamıştım. yatakodasından çıktım. koridorda yürüdüm ve duygu kimdi o gelen diye seslendim kendisine. hiç hayatım kapıcı ekmek getirmiş diye cevap verdi içerden. odalarıda hatırlamıyordum hatta bütün eşyaları ilk defa görüyordum. bunları düşünürken sese doğru gitmeye başladım. ses mutfaktan geliyordu. mutfağa girdiğimde duygu elinde bıçakla peynir dilimliyordu. arkadan gidip günaydın hayatım öpücüğü attım tam boynuna. huylanmış vaziyette boynunu kırdı ve bıçağı bana doğru uzatı verdi. duyguda kim oluyor kenan diye şakayla karışık tehdit ediyordu beni. kahretsin kızın ismi duygu değildi anlaşılan. evli olduğum kişinin ismini bile bilmiyordum ama tüm huylarını biliyordum. biraz düşündüm ama aklıma hiç birşey gelmiyordu. benim düşündüğümü gören ismini duygu sandığım karım biliyorsun ben kıskanç bir bayanım akıllı ol dedi. duygu şey benim kuzenim olur dedim doğru mu yalan mı bilmez bir halde. eşim ise kuzenini tanımıyorum tatlım ama ben sana şaka yapmıştım sakın dedikelrimin gerçek olduğunu sanma ben senin bana ne kadar bağlı biri olduğunu sevişmelerimizden biliyorum dedi ve bıçağın ucuna yapışmış olan peyniri yalamam için ağzıma doğru zütürdü. bıçağı bişey olmamış gibi yaladım ve gülümsedim. ardından eşimi yaptığı işle baş başa bıraktım. gözüm mutfakta eşim olacak kadının ismiyle ilgili birşey aramaya başladı. bi yandanda ona çaktırmamak için havadan sudan konuşuyordum. etrafta isimle alakalı herhangi bir şey yoktu. canım nüfus cüzdanın lazım bana dedim. oda nüfus cüzdanının yatak odasındaki kırmızı çantamın içersindeki cüzdanda olduğunu söyledi ardından ne yapcaksın merak ettim diye sordu. ben ise önemli değil fotokopisi lazım diye bi yalan uydurdum ayaküstü ve apartopar yatakodasına girdim. kırmızı çantayı arayıp buldum içersinden cüzdanını çıkarıp nüfus cüzdanına baktım. ismi derya idi. bi saçmalıkla daha karşı karşıyaydım. derya kimin nesiydi şimdi? duygu diye bildiğim eşim derya çıkmıştı. bu evde neyin nesiydi böyle. acaba hafıza mımı kaybettim acaba diye düşündüm. yengem ve dayım ne yapmıştı? kafam karma karışıktı. deryanın içerden kenan kahvaltı hazır hayatım demesiyle irkildim. sakin gözükmeye çalışarak mutfağa geçtim. kurt gibide acıkmıştım. sofrada herşey vardı. heralde iyi bir işe sahibim diye içimden geçirmeden edemedim. tabi tüm bu basit bilgileri deryadan alamazdım anormalliği anlar benim deli olduğumu düşünebilirdi. belkide deliydim amk.