/i/Dertleşme

Derdini anlatmayan derman bulamaz..
  1. 1.
    +2
    Kişisel geliişim konusunda harika yazılar yazan bir blog yazarından sizin için 5 yazı seçtik.

    Bu Yazı Özgüven içerir
    Gözlemlerime dayanan ve farklı noktalara değindiğim bu yazı, özgüven üzerine görüşlerimi içermektedir. Beğenmeniz dileği ile iyi okumalar…

    Özgüven, kişinin kendini tanıyıp, anlaması ve ifade edebilmesiyle anlamlı hale getirdiği önemli bir özelliktir. Bu, çoğu zaman iletişimin temelinde yer alırken bazen de kişinin kendini gerçekleştirme çabasıyla karşımıza çıkmaktadır.

    Kişinin hayata karşı pozitif olması için özgüven önemli bir görev görmektedir. Çünkü, kendine güvenen kişilerin motivasyonu da daima yüksek olmakta ve bu durum, kişilerin pozitif düşüncelerindeki gelişmelere yardımcı olmaktır.

    Kendine güvenen kişilerin sorumluluk alma bilinçlerinin yüksek olduğunu ve kişilerin yaptıkları işlerde başarılı olduklarını söylemek yanlış olmayacaktır. Hayat, güçlü, çabalayan ve kendine güvenen kişilerin daha başarılı olduğunu bize örnekleriyle sürekli göstermektedir. Bir işe başlamak ya da düşüncelerimizi harekete geçirmek için bile özgüvenin önemli bir etkisi vardır.

    Doğru kullanıldığı takdirde özgüven iyi bir özelliktir. Ancak, şunu da söylemeliyim ki fazla özgüven kişiyi yanlış hareketlerde bulunmaya yönlendirebilmektedir. Bu yüzden, her şeyde olduğu gibi kontrollü ve ölçülü olduğu sürece kişinin kendine olan güveninde de bir sakınca yoktur.





    Hadi Beni Motive Etme
    Harekete geçmek için odaklanmaya duyduğumuz ihtiyaç ne kadar önemliyse, harekete süreklilik kazandırmak için dışarıdan birilerinin bizi motive etmesine duyduğumuz ihtiyaç da o kadar gereksizdir. Kendimiz dışında birilerinin bizi motive etmeye çalışmasından bahsediyorum. Hani, bir işte başarılı olmak için dışarıdan alınması alışkanlık haline gelen yeni trendden.

    Motivasyonun bir işte ne kadar önemli olduğunu, motive olmuş bir çalışanın başarıya doğru ilerlerken önündeki engelleri aşmak için yeterince hazır olduğunu bilmemek mümkün değildir. Sözünü ettiğim durum, motive olmak için dışarıdan gelebilecek herhangi bir çalışmaya ihtiyacın olmadığıdır.

    Gerçekten birilerinin bizi motive etmesine ihtiyaç duyuyor muyuz? Siz, bu sorunun cevabını düşünürken, şirketlerin sırf bu konu başlığı altında toplantılar yapıp yeni moda ünvanlarla uzman denilen kişilerin gözlüklerinden kendi önlerine bakmaya yönlendirildiğini bilmek beni oldukça düşündürmektedir.

    Çalışanların, dışarıdan aldıkları bu eğitimden sonra işlerine eskisinden daha sıkı sarıldığına mı inanıyorsunuz? Siz de biliyorsunuz ki yok öyle bir dünya. işimize dört elle sarılmak için kendimizden başkasına ihtiyaç duymamaktayız. Tam da bu durumdan bahsediyorum. Çünkü başarılı çalışanlar, kendi kendine motive olabilen çalışanlardan oluşmaktadır.

    Kendimize yetebiliyor olmalıyız. Bunu başaramadığımız noktada dönüp kendimizi gözden geçirmek yerinde bir hareket olacaktır. Fikrim, kendi kendimizi motive edebiliyor olmamızın gerekliliğidir.





    Geribildirim Ne işe Yarar?


    Bu yazıma başlamadan önce daha önceki yazılarıma yapılan tüm eleştiriler için size teşekkür ederim. inanıyorum ki bundan sonra da yakaladığım başarı devam edecektir.

    Yaptığımız çalışmalarda kendimizi dışarıdan görmemize yardımcı oldukları için geribildirimler oldukça önem taşımaktadır. Benim ihtiyaç duyduğum gibi çalışanlar da yaptıkları her çalışmada kendilerini düzenleyebilmek için geribildirimlere ihtiyaç duymaktadırlar. Her çalışan, organizasyon içindeki performansını ve ayrıca organizasyona olan yararını görmek istemektedir.

    Geribildirimler, çalışanların işlerine olan motivasyonlarını etkilemekte ve her bir çalışanın performansındaki gelişmeye yarar sağlamaktadır. Ayrıca geribildirimler, çalışanlara mevcut performansları hakkında bilgi sağladığı gibi onların gelecek çalışmalarına da kılavuzluk etmektedir.

    Geribildirimin yapılmasındaki amaç iyi davranışları daha güçlü hale getirip başarısız her davranışı düzeltmek olmalıdır. Aynı zamanda amaç, çalışanlara yol gösterip onların gelişmelerine yardımcı olmak ve çalışanların başarılarını sürdürmeleri konusunda aktif rol oynamaktır. Bu yüzden geribildirim raporları, çalışanlar için olumlu yaklaşım içermeli ve çalışanların performansına katkı sağlayacak şekilde hazırlanmalıdır.

    Çalışanlar, neyi doğru yaptıklarını ve neyi öğrenmeleri gerektiğini doğru hazırlanmış geribildirim raporları sayesinde görebilmektedir. Bu raporlar sayesinde, geliştirilmesi gereken konulara odaklanmak da daha kolay olmaktadır. Geribildirim raporları, çalışanı yönlendirmekle kalmayıp çalışanlara doğruyu göstermektedir. Bu yüzden, her bir açıklama anlaşılır ve objektif olmalı ve ayrıca yapılan geribildirimler daima yapıcı olmalıdır.



    Yaşarken anlıyoruz ki sürekli seçimler yapmak zorunda kalıyor, yaptığımız seçimlerin sonucunda hayatımıza yön veriyoruz. Eşimizi, işimizi ve çoğu zaman en ufak durumları bile yaptığımız seçimlerimizle şekillendiriyoruz.

    Sonra, hayat dediğimiz şeyin her seferinde seçimlerden farksız hale geldiğini anlamamız pek zaman almıyor. Her seçimin bir vazgeçiş olduğunu söylemekle birlikte bu seçimlerin yan etkilerinin olabileceğini de söylemeden geçmemeliyim.

    Hayatımızı seçimlerimizle yönlendirdiğimiz bir gerçek. Peki bu seçimlerin ne kadarında risk alıyoruz? Şimdiden fikrimi belirtmeliyim ki risk alınmalı. Çünkü, risk alınmadan elde edilebilecek her yarar istenilen ölçüde olmayabiliyor.

    Hayatınızın kritik anlarında aldığınız riskleri düşünün. Aldığınız riskler gereksiz miydi? Kendinizi tanıyın. Çünkü, kendinizi tanıdığınız takdirde aldığınız riskleri yönetmeniz daha kolay hale gelecektir.

    Risk alınmasından yana olsam da şunu belirtmeliyim ki gereksiz tüm risklerden kaçınmalısınız. Gücünüzü bilginizden aldığınız zaman risk almaktan da korkmadığınızı göreceksiniz.*
    ···
   tümünü göster