Not: entrylere sadece göz gezdirdim, cevap olur olmaz bilemem. konu hakkındaki genel düşüncelerimi yazdım.

Halifelik;
Eğer (Sünni) islami düşünce ile bakacaksak, hadis der ki “Benden sonra hilafet -veya nübüvvet hilafeti- otuz yıldır.”(bk. Ebu Davud, Sünnet, 8; Tirmizî, Fiten, 48; Ahmed b. Hanbel, 4/272; 5/220, 221)
Sonrası emirliktir sultanlıktır. Bu düşünce ile de hilafeti savunmak saçmadır hele ki laik bir cumhuriyetin içerisinde hilafet saçmadır çünkü o Halife ünvanına alan kişi emir değildir, ve ülkede iki başlılık ortaya çıkarır. Ha sen laik sisteme karşıyım ben Müslüman olarak şeriatı savunuyorum diyorsan zaten tartışmaya lüzum yok inanç devreye girince tartışılacak bir şey kalmıyor zira. Osmanlı'da halifelik mevzusuna gelince, selim hilafeti aldığında (daha doğrusu abbası halifesini zindana atıp o vasfı kendisine aldığında) kendisini Halife olarak tanımlamadı. Hadimul haremeyni'ş şerefeye demiştir, hilafet-i Kübra (tüm Müslümanların Halifesi) dememiştir. Osmanlı içersinde çok kullanılan bir vasıf değildir zaten Halife olması çünkü ihtiyaç duyulmamıştır, ne zamanki osmanlı zayıflamaya ve tutunacak dal aramaya başladı Halife sıfatını güçlendirip kullanmaya çalıştı ki bu da 18. Yüzyıl civarıdır. Bu dönemden itibaren hilafeti Kübra iddiası güçlendi ve 1. Dünya savaşı sonlarında hint Müslümanları üzerinde belirginliği görünmektedir.
Gel gelelim neden kalktı hilafet mevzusuna, üstte de dediğim gibi hilafet bir emirliktir ve bu emirlik siyasi güç değilse vasfı yoktur, eğer bırakılsaydı ve o ayrılık kalsaydı laik sistem asla hakim olamazdı. ideolojik bir mevzu yani ama olması gerekendi.
Dil mevzusu açılmış bir de, yüzde 10u dahi okuma yazma bilmeyen bir toplum ki bilenler zaten Latin alfabesini de biliyordu, bilmem bilir misiniz ama Osmanlı son dönelerinde dil konusunda sadeleşmeye gitmiştir, ve eskiden kullandığı Arap ve Fars kelimeler/tamlamalar seyrelmiştir bu durum resmi dile de yansıyınca artık Osmanlı farketti ki Arap alfabesi Türkçe için yeterli değildi, bu sebeple farklı alfabe arayışına zaten gidilmişti, 2. Mahmut döneminde dahi tartışması olan bir konudur bu. Enver paşa en son çare Enveri yazıyı kullandırıp harfleri ayrı ayrı yazarak kolaylaştırmaya çalışmıştır. Peki neden zordur ve işlevsizdir Arap alfabesi Türkçe dili için? ilber hocanın açıklamasını da izlediyseniz anlarsınız Çünkü Türkçede 8 sesli harf var ancak Arap alfabesinde 3 sesli harf vardır. Türkçe sesli harfi yoğun bir dildir Arap alfabesi buna yetersiz kalmıştır. Burada Osmanlı lisanı bilmeyen insanlar gelip Türkçe Arap alfabesiyle de olurdu diye ağlamasın olmazdı kardeşim, kuvveti (قوت) züt diye okurdun anca sen o durumda. Neyse sonuç olarak diyorum ki harf mevzusunda bu durum Kemal paşanın canı istediği için yaptığı bir mevzu değil zaten 100 yıldır gündemde olan bir tartışmayı nihayete kavuşturmasıdır.

Edit; bazı entryler benimle aynı minvalde imiş zaten okumasanız da olur bunu yani