+12
-Geleceksin.
-Gelmeyeceğim.
-Çabuk gel buraya.
-Gelmiyorum.
O an hocanın gözündeki amacı doğru okuyor isem adam bu işin peşini bırakmayacaktı ve hâliyle Tüm sınıf dönmüş dehşetle bana bakıyordu. Hoca son hamlesini yaptı:
-Çık dışarı.
-Çıkmıyorum
Gemileri yakmıştım artık. Kısa kısa düşünüyordum geleceğe dair ve ne olursa olsun geri adım atmayacaktım. Bu kararlı tavrımı anlamış olacak ki yavaş yavaş yanıma doğru yaklaştı. Gözümü gözünden hiç ayırmadım. Yaklaştıkça yüzünün kıpkırmızı ve kan ter içinde olduğunu daha iyi görebilmeye başladım. Hayatında yenilgi nedir bilmeyen bir komutanın Malazgirt Meydanında küçük düşmesi gibi bir durumdu bu. Attığı tokadın hesabını Çaldıran Ovasında tarihe gömülmekle ödeyen bir Şah’ın gözlerini gördüm hocanın gözlerinde. Daha da yaklaştı, kulağıma eğildi:
- Sen bittin oğlum, dedi.
Arkasını dönüp uzaklaştı yanımdan ve tez vakitte toparlayıp kendini, kaldığı yerden ders anlatmaya devam etti. Aslında acımıştım hocanın haline. Vicdanım sol taraftan beni hafifçe dürtse de aslında haklı olduğumun bizzat beynim tarafımdan kesin dille tescili pişmanlık duymama engel oldu.